Şirketleri ucuzken satmayın

Güncelleme Tarihi:

Şirketleri ucuzken satmayın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2001 00:00


Cüneyt UZUNOĞULLARI
Haberin Devamı

Şirket evlilikleri ve satın almalar konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından olan Philip H. Mirvis, ‘‘Devalüasyon sonrası Türkiye'de şirketlerin değeri dolar bazında çok ucuzladı. Şirketlerinizi ucuzken satmayın, değerini bulmasını bekleyin’’ uyarısı yaptı.

Şirket evlilikleri ve satın almalar konusunda dünyanın önde gelen gurularından olan Philip H. Mirvis, devalüasyon sonrası Türkiye'deki şirketlerin dolar bazında ucuzladığını belirterek, ‘‘Ancak şirketlerin ucuzken satılmaması gerekir. Şirketlerinizi ucuzken satmayın değerini bulması için bekleyin. Şirketleri belirli bir olgunluğa geldikten sonra satın’’ dedi.

Data Expert Danışmanlık ve Teknoloji şirketi tarafından düzenlenen ‘‘Şirket Evlilikleri ve Satın Almalar’’ konulu toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mirvis, Türkiye'de turizm, gıda gibi sektörlerin çok cazip olduğunu ve uluslararası sermayenin Türkiye'ye ilgisinin artacağını söyledi.

Şirket satın alırken fiyatın tek ölçü olamayacağını belirten Mirvis şöyle devam etti: ‘‘Şirket satın alırken önemli olan fiyattan çok neyi satın aldığınızdır. Yeniliğe açık olanlar, işlenebilecek durumda olanlar yeniden başlamaya hazır olanlar satın alınmalıdır. Sadece ucuz diye işi bitmiş bir şirketi satın almak doğru olmaz.’’

Türkiye'de özelleştirme üzerine sorulan bir soruya da Mirvis, şu yanıtı verdi: ‘‘Özelleştirmenin avantajlı ve dezavantajlı tarafları vardır. Etkinlik ve kárlılık açısından özelleştirme avantajlı, çalışanlar ve bazen müşteriler açısından özelleştirme dezavantajlıdır. Özelleştirmenin başarısı hangi koşullarda, kimlerle yaptığınıza bağlıdır.’’

ŞİRKET KÜLTÜRÜ

Toplantıda yaptığı sununumunda şirket evlilikleri konusunda bilgiler veren Mirvis, ‘‘Şirketler evlenirken en önemli konu farklı kültürlerin anlaşmasıdır’’ dedi.

Şirket kültürlerini buzdağına benzeten Mirvis, ‘‘Şirketlerin tarihi ve gelenekleri vardır, geçmişleri vardır, bunların tümü şirketin kültürünü oluşturur. İki farklı iki farklı kültür demektir, kültürlerin birleşmesi çok zordur’’ dedi.

Şirket evlilikleri konusunda yaşanan bir diğer sorununda büyük şirketin küçük şirketi yutması olduğunu belirten Mirvis, Hewlett Packard'ın (HP) Apollo isimli şirketle yaptığı başarısız birleşmeyi, büyük şirketin küçük şirketi yutması ve bu arada yapılan birleşmenin büyük şirkete de yarar sağlamamasına örnek olarak gösterdi.

Mirvis, ‘‘Büyük şirketin küçük ve dinamik bir şirketle birleşmesindeki en önemli sorun, birleşmeden önce büyük şirketin tüm planlarını yapması ve küçük şirketi tamamen yutarak küçük şirketin olumlu yanlarını kendi bünyesine yansıtamamasıdır’’ dedi.

Taşo: Türkiye kendini iyi pazarlayamıyor

ERNST & Young ABD Kuzeydoğu Bölgesi Satın Almalar ve Birleşmeler Yöneticisi Selim Taşo, Türkiye'ye çok az yabancı sermaye geldiğini bunun da temel nedeninin Türkiye'nin eksik tanıtılması

olduğunu söyledi.

Yabancıların Türkiye'yi uluslararası yayınlardan tanıdığını ve bu tür bir bilgilendirmenin yabancıların Türkiye'yi tam anlamıyla anlamasını engellediğini belirten Taşo, ‘‘Türkiye'yi basından tanıyan bir yabancı Türkiye'ye güven duymuyor, Türkiye'yi yolsuzluk ülkesi olarak görüyor’’ dedi. Taşo, Türkiye'nin kendisini tanıtması için Türk işadamlarının da dışarıya açılması gerektiğini vurguladı.

Türk şirketlerinin yabancı şirketlere satışı konusunda devalüasyon sonrası ortamın bir fırsat yarattığını belirten Taşo, ‘‘Şirketler ucuza satılıyor diye korkmayın’’ dedi. Türkiye'nin direkt yabancı sermayeyi çekme konusunda her fırsatı değerlendirmesi gerektiğini söyleyen Taşo, ‘‘Şirketlerin fiyatı konusunda bir ölçü yoktur, şirketlerin değerin tek başına ne borsa değerleri ne de geçen yılki değerleri belirler, şirket değeri göreceli bir kavramdır’’ diye konuştu.

Dardanel ABD'li fonla ortak olup kurtulacak

Dardanel Gıda, ABD'li bir fon şirketiyle ortak olarak Türk bankalarına olan 82 trilyon liralık borcunu sıfırlayacak. Dardanel Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, Amerika kökenli fon yönetim şirketiyle Dardanel'in yüzde 35'ine ortak olma konusunda prensipte anlaştıklarını açıkladı. Niyazi önen, ‘‘Bu ortaklık sayesinde Türk bankalarına olan borcumuzu sıfırlayacağız’’ dedi. Önen, proje ve firma bazında yeniden sermaye yapılandırmalarına katılmasıyla bilinen ABD'li fonun ayrıca Dardanel'e 15 yıl vadeli ve yüzde 7.5 faizli 40 milyon dolar kredi kullandıracağını söyledi.

Son 1.5 yıldır Arthur Andersen'le birlikte yeniden yapılanma operasyonu yürüttüklerini söyleyen Önen, Bu yeni ortaklıkla Dardanel'in sermayesinin temmuz ayı içinde 15 trilyondan 85 trilyon liraya çıkartmayı hedeflediklerini belirtti. Bu ortaklıkla daha kárlı ve verimli hale gelmeyi amaçladıklarını belirten Önen, öncelikle Dardanel'in yeniden yapılanma projesini tamamlayarak, yabancı ortaklıklar için gereken altyapıyı hazırladıklarını söyledi. Önen, ‘‘Yabancı fonla geçen yıl eylül ayından beri görüşüyorduk. Ancak arka arkaya yaşanan krizler nedeniyle anlaşmanın imzalanması sürekli ertelendi’’ dedi.

Garanti: Avrupa'dan ortaklık teklifi var

Bir süredir yabancı bankalarla ortaklık görüşmeleri yaptığı bilinen Garanti Bankası, bazı yabancı finans kuruluşlarıyla işbirliği ya da ortaklık ilişkisi olduğunu açıkladı.

Banka tarafından dün yapılan açıklamada, ‘‘muhtelif yabancı finans kurumlarından Garanti ile işbirliği ya da ortaklığa yönelik yaklaşımlar olduğu teyit edilmiş, ancak şu an itibariyle kamuoyuna açıklama yapılmasını gerektirecek herhangi bir gelişme söz konusu olmamıştır’’ denildi.

Bankacılık çevrelerinde konuşulanlara göre ise, bazı Avrupa bankaları Garanti Bankası'na ortak olmak olmak istiyor, hatta buna ilişkin görüşmeler de yapılıyor. Yaygın olarak Avrupa bankaları denilmesine karşın, bu bankalar arasında bir kaç İtalyan bankasının yer aldığını hatta bunlardan birininin de Italyan Banca Intesa SPA olduğu yönünde yorumlar da yapılıyor. Bu bankanın Garanti'nin yüzde 35 civarında hissesini almaya niyetlendiği, ancak henüz ön görüşmeler yapıldığı için kamuoyuna açıklanmadığı dile getiriliyor. Intesa ile Garanti'nin birbirine yakıştırılmasının bir nedeni de, Intesa'nın Balkanlar'da genişleme planı bulunması ve Garanti'nin de bunun için uygun bir banka olarak görülmesi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!