Şirketler halka açılmada isteksiz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2001 12:13
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası`nda (İMKB) işlem gören şirketlerin büyük bölümü, düşük halka açıklık oranları ile dikkat çekiyor. Takasbank saklama oranlarına göre, İMKB`de işlem gören 316 hisse senedinin 257`sinin açıklık oranı yüzde 50`nin altında bulunuyor.
Hisse senetlerinin 128 tanesinde bu oran 25 ve altında kalırken, 15 hissenin açıklık oranı yüzde 10 ve altı olarak belirlendi.
Açıklık oranında yüzde 50 ve üstünde 59 adet, yüzde 75 ve üzerinde ise 29 hisse senedi var. Konuyla ilgili olarak soruları yanıtlayan Gedik Yatırım Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Topaç, halka açıklık oranlarının düşük olması durumunda fiyatın da rasyonel değerlere göre oluşmadığını ve daha spekülatif hareketler olduğunu vurguladı.
Türkiye`de Borsa şirketlerinin ortalama halka açıklık oranının düşük olduğunu ifade eden Topaç, şöyle dedi:``Bu işin ideali çoğunluk hisselerinin halka açık olması. O zaman tabii şirketlerin değerleri daha iyi belirleniyor, daha iyi yönetiliyor, kötü yönetilirse el değiştiriliyor, daha iyi sermaye piyasaları oluşuyor.
Bir de bunun talep tarafı var. Bir sürü şirket halka açılmaya bile zor ikna olmuştu. Şu anda şirketlerin hisselerinin çoğunu halka açacak bir piyasa yok. Bir senedir halka arz bile yapılamadı. Talep tarafında bir sorun var.
Bütün kaynaklar devlete gidiyor. Zamanla devletin iç borçlanma sorunu çözülür ve piyasalarda para kalırsa bu halka açıklık oranlarının mutlaka yükseltilmesi lazım. Bu konuda bildiğim kadarıyla SPK ve İMKB`nin çalışmaları var.``
Topaç, orta dönemde bu gelişmenin kaçınılmaz olduğunu, kısa dönemde ise piyasa şartlarının buna imkan vermediğini savundu. Erhan Topaç, halka açıklık oranlarındaki düşüklüğün piyasalara olan negatif etkisini ise şöyle anlattı:
``Birincisi piyasalarda fiyatlar tam rekabetçi bir ortamda oluşmuyor. Borsa`da hissenin makul bir fiyatı oluşmuyor. Düşerken de kimse buna sahip çıkmıyor, yatırımcı alsa ne olacak? Azınlık hakkı yok, temettü verilmiyor. Halbuki yurtdışında yüzde 17 ile Microsoft`a hakim oluyorsunuz.
Bizde hisselerin fiyatı ortada hiç varlık yokmuş gibi tuvalet kağıdı fiyatına da düşüyor. Ama bir sürü varlığı olan şirketler de var. Fiyat rasyonel değerlere göre oluşmuyor, daha spekülatif hareketler oluyor. Halka açıklık oranlara bu kadar düşük olunca temelsiz Borsa oluyor, binanın temelleri çok sağlam olmuyor.``
Açıklık oranında yüzde 50 ve üstünde 59 adet, yüzde 75 ve üzerinde ise 29 hisse senedi var. Konuyla ilgili olarak soruları yanıtlayan Gedik Yatırım Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Topaç, halka açıklık oranlarının düşük olması durumunda fiyatın da rasyonel değerlere göre oluşmadığını ve daha spekülatif hareketler olduğunu vurguladı.
Türkiye`de Borsa şirketlerinin ortalama halka açıklık oranının düşük olduğunu ifade eden Topaç, şöyle dedi:``Bu işin ideali çoğunluk hisselerinin halka açık olması. O zaman tabii şirketlerin değerleri daha iyi belirleniyor, daha iyi yönetiliyor, kötü yönetilirse el değiştiriliyor, daha iyi sermaye piyasaları oluşuyor.
Bir de bunun talep tarafı var. Bir sürü şirket halka açılmaya bile zor ikna olmuştu. Şu anda şirketlerin hisselerinin çoğunu halka açacak bir piyasa yok. Bir senedir halka arz bile yapılamadı. Talep tarafında bir sorun var.
Bütün kaynaklar devlete gidiyor. Zamanla devletin iç borçlanma sorunu çözülür ve piyasalarda para kalırsa bu halka açıklık oranlarının mutlaka yükseltilmesi lazım. Bu konuda bildiğim kadarıyla SPK ve İMKB`nin çalışmaları var.``
Topaç, orta dönemde bu gelişmenin kaçınılmaz olduğunu, kısa dönemde ise piyasa şartlarının buna imkan vermediğini savundu. Erhan Topaç, halka açıklık oranlarındaki düşüklüğün piyasalara olan negatif etkisini ise şöyle anlattı:
``Birincisi piyasalarda fiyatlar tam rekabetçi bir ortamda oluşmuyor. Borsa`da hissenin makul bir fiyatı oluşmuyor. Düşerken de kimse buna sahip çıkmıyor, yatırımcı alsa ne olacak? Azınlık hakkı yok, temettü verilmiyor. Halbuki yurtdışında yüzde 17 ile Microsoft`a hakim oluyorsunuz.
Bizde hisselerin fiyatı ortada hiç varlık yokmuş gibi tuvalet kağıdı fiyatına da düşüyor. Ama bir sürü varlığı olan şirketler de var. Fiyat rasyonel değerlere göre oluşmuyor, daha spekülatif hareketler oluyor. Halka açıklık oranlara bu kadar düşük olunca temelsiz Borsa oluyor, binanın temelleri çok sağlam olmuyor.``