Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE Kadın Grişimciler Derneği (KAGİDER), Dünya Bankası ile birlikte kadın girişimciliğini artırmak için başlattığı ‘Fırsat Eşitliği’ projesinde, Türkiye’deki ilk 500 şirkette çalışan kadın sayısını artırmak için 7 kriterli bir isdihdam modeli geliştirdi. Şirketin CEO’sundan, en alt kademedeki çalışanına kadar herkesin kadın istihdamı anlayışının tespit edileceği projede ‘kadın dostu’ şirketlere sertifika verilecek. KAGİDER Başkanı Gülden Türktan, “Dünya çapında yaptığımız araştırmalar kadın girişimciliğinin artmasında kadınların çalışma hayatının içinde olmasının büyük önem taşıdığını gösteriyor. Evinde oturan bir kadın çoğunlukla ‘ben girişimci olayım’ demiyor. Ancak bir işte çalışan kadınların çoğu kendi işini kurmayı istiyor ve bunu planlıyor. O nedenle biz de ilgi alanımız girişimcilik olmasına rağmen Türkiye’de kadının istihdama katılımını artırmayı hedefleyen bir proje başlattık” dedi.
Türkiye’ye uyarlandı
Dünya Bankası’nın Şili, Paraguay, Meksika, Arjantin gibi Latin Amerika ülkeleri, Fransa, Avustralya ve Mısır’da uyguladığı kadının istihdama katılımını artırmaya dönük projelerini incelediklerini kaydeden Türktan, şöyle konuştu: “Gördük ki başarılı olmuş olan projelerde kadın istihdamını artırmak için şirketlere eğitim programları uygulanmış. Biz tüm bu projelerin güçlü yanlarını aldık ve Türkiye’ye uygun bir model geliştirdik. Bunu önümüzdeki hafta Dünya Bankası’nın üst düzey katılımı ile İstanbul’da açıklayacağız. Araştırmaların sonuçları Sabancı Üniversitesi, PricewatershouseCoopers ve Ernst&Young tarafından projelendirilerek elle tututulur hale getirildi. Biz bugüne kadar dünyada uygulanan eğitim projelerini bir adım öteye taşıdık. Sadece eğitim değil, denetim şirketlerinin de yardımı ile aynı zamanda kadın istihdamını artırmak için bu şirketlerde gerekli prosedürün geliştirilmesini de sağlayacağız.”
Veri tabanı oluşacak
Hürriyet’in ana sponsorları arasında bulunduğu projeye ilk etapta Eczacıbaşı, Coca-Cola, Garanti Bankası, IBM, Boyner Holding, Novartis, Sanofi gibi Türkiye’nin önde gelen kurumlarının katıldığını söyleyen Türktan, şunları anlattı: “İlk etaba katılan şirketler 3 ay boyunca PWC ve Ernt & Young tarafından kadının istihdamına dönük anlayışlarının tespit edilmesi için gönüllü olarak denetlenecek. Ardından bu konuda neler yapılabileceğine ilişkin de bir prosedür geliştirilecek. 3 ayın sonunda da bu şirketlere ‘Kadın Dostu’ sertifikası verceğiz. Yılda iki grup şirket bu aşamadan geçecek. Bu konuda diğer denetim şirketlerinin katılımına da açığız. Ayrıca başarılı şirketlerden elde edilen verilerle bir veri tabanı oluşturulacak.”
Projeyi ihraç edebiliriz
Projede ilk etapta 25-30 şirkete ulaşılması planlanıyor. Yılda iki grubun katılacağı projenin ilk etabında 100 ve toplamda da 500 şirkete ulaşılmasının hedeflendiğini belirten Türktan, “Dünya Bankası da projeyi çok sahiplendi. Bugüne kadar uygulanan projelerin bir adım ötesine geçtiği için tüm süreçleri yakından izliyor. Bize hazırlık sürecinde büyük destek verdiler. İLk sonuçların gelmesinin ardından projenin diğer ülkelerde de uygulanması düşünülüyor. 5 yıl içinde projeyi ihraç edebiliriz” diye konuştu.
Kadın istihdamında 4 puan artış yoksulluğu azaltıyor
TÜRKİYE’de 26 milyon çalışma yaşında olan kadın bulunduğunu belirten Gülden Türktan, bunların sadece 6.5 milyonunun istihdama katıldığını kaydetti. Türktan, “Türkiye’de şu anda kadının istihdama katılım oranı yüzde 24. Eğer bu oran 4 puan daha artsa, bu yoksulluğun yüzde 15 azalmasına katkı yapıyor. Bu gerçekten çok önemli bir fark” diye konuştu.
7 soruda ‘Kadın Dostu Sertifikası’
FIRSAT eşitliği projesi kapsamında geliştirilen istihdam modelinde denetim şirketi gönüllü olarak projeye katılan şirkette 3 ay boyunca aşağıdaki soruları yöneltecek. Konu ile ilgili her kademeden kişiye eğitim verilecek. İstihdam modeli kapsamında şirketlere yöneltilen sorular şöyle:
Şirketin CO’su ‘kadın erkek eşittir’ diyor mu? Tepeden en dibe kadar şirkette herkesin ‘kadın erkek eşttir’ demesi ve bunu bir anlayış olarak iş yaşamında uygulaması gerekiyor.
İşe alırken eşit fırsat veriliyor mu? Özellikle şartları eşit olan adaylar arasında fırsat eşitliğinin sağlanmasını istiyoruz.
Şirketteki eğitim olanaklarında eşit fırsat veriliyor mu? Yoksa ‘kadınlar 3 ay yurtdışında eğitim alamaz, çocuğu var’ denilip otomatik olarak eğitim programlarına ekrekler mi gönderiliyor.
Terfide eşit olanak veriliyor mu? Performans kriterleri ve terfi kriterlerinde net miyiz?
Yasal haklarına saygılı mı? Yoksa hamile kadınlar işten mi çıkarılıyor, hamile kalır diye kadın yerine erkek mi işe alınıyor?
Mobbing (işyerinde taciz) yapılıyor mu? Bu konudaki şikayetler hasıraltı mı ediliyor?
Dış iletişimde örneğin reklamlarda kadın algısı nasıl, protif yaratılıyor mu? Kadınlar belli erkek belli işleri yapar gibi.
Meksika’da 177 şirket katıldı, çalışma ortamı yüzde 31 iyileşti
MEKSİKA’da uygulanan ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Modeli(GEM) Uygulaması’nı ve sonuçlarını Gülden Türktan, şöyle özetledi:
İlk etapta 57 şirket sertifikasyon sürecini başarı ile tamamladı.
2005 yılında Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Modeli düzenli bir kamu sektörü programı oldu ve her yıl Meksika Ulusal Kadın Ensitüsü (Inmujers) tarafından yürütüldü.
2008’de sertifikalı organizasyon 177’e ulaştı,
300 bin civarında çalışan faydalandı.
Yüzde 31 daha iyi iş gücü ortamı.
Yöneticiler ve çalışanlar arasında yüzde 23 daha iyi iletişim.
Yönetici kadın sayısında yüzde 9 artış.
Üretkenlikte yüzde 8 artış.
Maaşlar arası farkta yüzde 8 azalma.
Doğum ve annelik izni sonucu oluşan ayrımcılıkta yüzde 8 azalma.