Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2002 01:45
Önümüzdeki hafta son şeklini alması planlanan İstanbul Yaklaşımı'nda Çerçeve Anlaşma'da bazı rötuşlar yapılacak. Anlaşmaya yapılacak eklerle borçludan mal varlığı beyanı da istenecek.
ZOR durumdaki şirketlerin kurtarılmasına yönelik hazırlanan ‘‘Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması’’nın önümüzdeki haftadan itibaren hayata geçirilmesi beklenirken, ilave maddelerin de hazırlığı yapılıyor.
Bankalar Birliği, Çerçeve Anlaşma'nın eklerini de önümüzdeki günlerde yayınlayacak. Ekler, İstanbul Anlaşması çerçevesinde kredileri yeniden yapılandırılacak borçludan geçmişe dönük bazı beyanların talep edilmesini içerecek. Anlaşmanın yapılabilmesi için borçludan mal varlığı, faaliyetleri, kefaletleri, iştiraklerinin listesi, vergi dairesinden onaylı son 3 yıllık şirket bilançosu gibi belgeler talep edilecek. Böylece ‘‘sadece bankaların değil, borçlunun da bazı fedakarlıklarda bulunması’’ yönündeki tutum yazılı olarak anlaşma kapsamında yer alacak.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yeniden Yapılandırma Çalışma Grubu Başkanı ve Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Adnan Memiş'in verdiği bilgiye göre, Hakem Kurulu'nda Bankalar Birliği Yönetim Kurulu'nun görevlendireceği kişiler ve BDDK gözlemcisi henüz belli olmadı. Kurulda yer alacak kişilerin Bankalar Birliği'nin ilk yönetim kurulunda belirleneceğini, BDDK gözlemcisinin ise kurumun inisiyatifinde olduğunu belirten Memiş, önümüzdeki hafta bu konunun netleşeceğini kaydetti.
Koordinasyon Sekreteryası'nı TSKB'nin (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası) yapması konusunda anlaşmanın sağlanmak üzere olduğunu kaydeden Memiş, Bankalar Birliği Yönetim Kurulu'nun bu görüşü benimsediğini ve TSKB ile Bankalar Birliği arasında bunun sözleşmesinin en kısa zamanda imzalanacağını belirtti. Memiş, önümüzdeki haftadan itibaren İstanbul Yaklaşımı konusundaki tüm çalışmaların biteceğine inandığını kaydetti.
KATILIM YETERLİ
Adnan Memiş, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mehmet Yıldırım'ın sistemin işlemesinin bütün bankaların katılmalarına bağlı olduğuna ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine de, sistemin işlemesini sağlayacak kadar imzanın atılmış olduğunu dile getirdi. Anlaşmaya imza atmayan bankaların toplam
kredi stoku içerisindeki payının düşük olduğunu söyleyen Memiş, İstanbul Yaklaşımı'nda gönüllü katılımın söz konusu olması nedeniyle bunun bir açmaz teşkil etmeyeceğini vurguladı.
Memiş, sisteme girmeyen bankanın alacağını tahsil için icra ve iflas yollarına başvurabileceğinin hatırlatılması üzerine de, ‘‘Teorik olarak böyle bir olasılık var ancak bu bankaların sistemi bloke etmeye yönelik bir hareket içerisine gireceklerine inanmıyorum’’ dedi. Çerçeve Anlaşması‘na imza atmayan özel sermayeli ticaret bankalarıkonusunda da Memiş, ‘‘Bu bankaların birleşme, yabancı evlilikler arifesinde olduğu biliniyor’’ dedi.