Sınırda karbon düzenlemesinde maliyet 1.8 milyar Euro’yu aşacak... İhracatçıya karbon yükü
Güncelleme Tarihi:
AB’nin ekim ayında başlayacağı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın, ihracatçılara getireceği yük her geçen yıl artıyor. Uzmanlar, uygulamanın yıllık maliyetinin 1.8 milyar Euro’nun üzerine çıkacağına dikkat çekerken; ihracatçılarsa hazırlık süreçlerinin devam ettiğini belirtiyor. Bu alanda yol alabilmek için acilen gerekenler ise yatırım ortamının iyileştirilmesi ve uzun vadeli krediye erişim.
2050’de karbon-nötr olma hedefindeki Avrupa Birliği (AB) tarafından geliştirilen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) ihracatçılar üzerinde yıllık maliyetinin 1.8 milyar Euro’yu aşacağı öngörülüyor. Raporlamanın bu yıl ekim ayında başlaması; vergilendirmenin ise 2026’da yürürlüğe girmesi planlanıyor. İhracatçılar yeni yatırımlar konusunda umudunu korusa da pozitif bir tablo çizmekten de kaçınıyorlar. Üretildikleri ülkelerde karbon içeriği fiyatlandırılmamış olan malların, AB sınırından girerken vergilendirileceği uygulama çimento, demir-çelik, tekstil ve kimya gibi sektörler tarafından yakın takipte.
‘PARİS’TEN HABER ÇIKMADI
TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, hazır giyim sektörünün önemli bir kısmının hazırlığını tamamladığına dikkat çekti. Pandemi öncesi yatırımların bugün için avantaj sağladığını söyleyen Fayat, “Kendi adıma söylemem gerekirse, o zaman yatırım yapmasaydım bugünkü şartlarlarda yatırım yapamazdım, böyle bir zamanda mümkün değil” dedi. Cumhurbaşkanlığı tarafından geçtiğimiz yıl temmuz ayında bir yol haritası hazırlandığını hatırlatan Fayat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Paris Anlaşması’yla gelen 3.1 milyar dolar için o dönemin ekonomi yönetimi, 1.1 milyar dolarının özel şirketlere, 2 milyar dolarının da kamu şirketlerine kaynak olarak aktarılıp dönüşümün finansmanının sağlanacağını söylemişti. O paranın sisteme dahil olmasına ilişkin haber çıkmadı.”
FİNANSMANA ERİŞİM SIKINTISI
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister de “Şu anda finansmana erişimde sıkıntılar çekiyoruz, seçimlerden sonra şartlar düzelecektir diye umut ediyoruz. Önümüzdeki bir ayı atlattıktan sonra daha net bir tablo çıkabilir” dedi. Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Erdem Çenesiz ise seramik sektörünün 2030 yılına kadar muaf olmasına rağmen, hızla uyum çalışmaları yürüttüğünü söyleyerek, “İTÜ’yle yaptığımız çalışmanın sonuçlarına göre, seramik sektörünün karbon emisyonu AB ülkelerinin yüzde 40-50 altında. Teknolojinin yeni olması, enerji geri kazanımın çok üst seviyede olması ve enerji tasarrufu çalışmalarıyla AB’ye göre iyi bir yerde olduğumuzu söyleyebiliriz” yorumunu yaptı.
FATURA AĞIRLAŞACAK
AB’nin hedefinin üreticilerini korumak olduğunu belirten Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Sevil Acar, “2020’de fiyatlama ton karbon başına 30 Euro civarındaydı. Bugün 80 Euro’nun üzerinde olduğu düşünülürse ihracatçılara maliyetin 1.8 milyar Euro’dan çok daha fazla olacağı söylenebilir” dedi.
‘ABD’DEN DAHA İYİ DURUMDAYIZ’
İSTANBUL Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Çetin Tecdelioğlu, AB’deki müşterilerden sorular aldıklarını belirterek, “Sektörümüzün yüzde 50’sinden fazlası hazır. ABD’li firmalara göre çok daha iyiyiz. Henüz hazırlıklara başlamayan arkadaşlarımız için durum biraz daha zor. Onun için de yatırım ortamının iyileştirilmesi, uzun vadeli kredilerin kullanılması, güneş enerjisi gibi yatırımların daha cazip hale getirilmesi gerekiyor” dedi.
FİYATLANDIRMA STRATEJİSİ ŞART
TÜRKİYE’nin henüz bir karbon vergisi veya emisyon ticaret sistemi yoluyla bir emisyon fiyatlandırma stratejisi bulunmuyor. Kişi başına emisyonları dünya ortalamasına yakın olsa da Türkiye, dünyada karbon emisyonları en fazla artış gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Aktif bir iklim politikası izleyerek emisyonların azaltılırken; gelir düzeyinin ve istihdamın artırılabileceği kaydediliyor.