Güncelleme Tarihi:
Ürün sayısı 31’e düşürülen sınır ticareti, bu yıl neredeyse „baharat ticaretine“ dönüşecek.
Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkililerinin açıklamasına göre, sınır ticareti kapsamında ithalatı yapılabilecek ürünlere ilişkin listeler, Milli Güvenlik Kurulu’nun kararı doğrultusunda belirlenerek, geçen hafta sonunda ilgili sınır valiliklerine gönderildi.
Vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi amacıyla sınır ticareti kapsamında ithal edilecek motorin miktarı yıllık toplam 169 bin ton ile sınırlandırılırken, yaş sebze meyve ithalatı tamamen yasaklandı.
Sınır ticareti kapsamında sadece, genellikle Türkiye’de üretilmeyen, karabiber, kakule, karanfil, kimyon, kına, mahlep, sahlep, sumak gibi baharat türü tarım ürünlerinin ithalatına izin verilecek. Bu kapsamda ithal edilebilecek sanayi ürünleri ise ham alimünyum, külçe alüminyum, külçe bakır, bakır süs eşyası, hurda bronz, kaya tuzu, ham veya kaba yontulmuş mermer, naylon terlik, semaver ve odun ile sınırlandırıldı.
Edinilen bilgiye göre, yılda, Ağrı’dan 25 bin ton, Ardahan’dan 11 bin ton, Iğdır’dan 25 bin ton, Şırnak’tan 6 bin 800 ton, Van’dan da 64 bin 800 ton motorin ithalatına izin verilecek. Artvin’den yılda 500 bin ton motorin ithalat izni istenmesine karşın sadece 28 bin ton, Hakkari’den 250 bin ton ithalat izni istenmesine karşın sadece 8 bin 500 ton motorin ithalatı uygun görüldü. İthalatı yapılabilecek ürün sayısı 254’ten, motorin dahil 31’e düşürülen sınır ticaretine 2001 yılında tamamen son verilmesi öngörülüyor.
Geçen yıl Ocak-Eylül döneminde, etekli kamyonlarla yapılan hariç, sınır ticareti kapsamında, 47 milyon dolar karşılığında 380 bin ton motorin ithal edilmişti. Aynı dönemde, sınır ticareti kapsamında motorin dahil toplam 61 milyon 752 bin dolarlık ithalat yapılırken, ihracat 10 milyon 400 bin dolarda kalmıştı. 1998’de ise 222 milyon 821 bin ton karşılığında 1 milyon 301 bin ton motorin ithal edilirken, toplam ithalat 277 milyon 523 bin dolar, ihracat ise 16 milyon 400 bin dolar düzeyinde gerçekleşmişti. Yetkililer, sınır ticareti kayıt rakamlarının gerçekçi olmadığını, kayıtların, gerçek ithalatın ancak 5’te 1’ini gösterdiğinin tahmin edildiğini vurguluyor. Sınır ticareti kapsamında ithal edilen ürünlerin miktarı konusunda da sağlıklı kayıtlar tutulamadığı için, gümrük indiriminden kaynaklanan vergi geliri kaybı, miktarın da sağlıklı olarak belirlenememesi nedeniyle daha da artıyordu.
Söz konusu daraltma ile sınır ticaretinin sadece il ihtiyaçları ile sınırlı kalması sağlanacak. Önceden, söz konusu ticaret kapsamında gümrük vergisi yüzde 40 indirimli olarak ithal edilen ürünler, Türkiye’nin en uç noktalarında, büyükşehirlerde bile satılıyordu.
Gümrük vergisi avantajı nedeniyle büyük şehirlerdeki bazı işadamlarının sınır ticareti yapılan illerdeki kişiler adına belge alarak, istedikleri malları indirimli tarifeden ithal edip satıyorlardı. Yetkililer, bu nedenle büyük boyutlara ulaşan sınır ticaretinin, yöre insanına yarar sağlamaktan çok, „belge almaktan taşımacılığa kadar“ belli bir çıkar zinciri oluşmasına neden olduğuna dikkati çekti.
İndirimli tarifeden motorin ithalatının neden olduğu vergi kaybının yanında, birçok akaryakıt dağıtım şirketi, bu haksız rekabetin önlenememesi nedeniyle zarar ettiklerini açıklamış ve devletin önlem almasını istemişti. Diğer taraftan, sınır ticareti kapsamında ithal edilen motorinin kükürt oranının, kabul edilebilir oran olan yüzde 0.5’in üzerinde, yüzde 1 düzeyinde olması nedeniyle taşıt motorlarına da zarar verdiği belirtiliyor.
Sınır ticareti kapsamında özellikle İran’dan ithal edilen, domatesten patlıcana, elmadan karpuza kadar her çeşit sebze-meyve nedeniyle de yerli üretici, özellikle de turfanda sebze-meyve üreticileri ürünleri satamaz hale gelmişti.
MİLLİ GÜVENLİK KURULU GÜNDEMİNE GELMİŞTİ: Geçen yıl Milli Güvenlik Kurulu’nda, sınır ticaretinin kapsamının daraltılması ve ithalatın il ihtiyaçları ile sınırlandırılması kararlaştırılmıştı. Sınır ticareti en son Iğdır’dan yapılan karides ithalatı ile kamuoyunun gündemine gelirken, yetkililer, karides ithalatına ilişkin bir kayıt bulunmadığını vurguluyorlar.
Sınır valilikleri, sınır ticaret kapsamında ithalat izni istedikleri malların listesini, geçen yıl Ekim ayı sonuna kadar DTM’ye ulaştırmışlardı. Yetkililer, listelerde ithalat izni istenen malların miktarının, il ihtiyaçlarının çok üzerinde, neredeyse Türkiye’nin ihtiyacı kadar olduğunu belirterek, „sınır ticaretinin il ihtiyaçlarından çok genel amaçlı ticaret için kullanıldığına“ dikkati çektiler.
Uzmanlar, sınır ticareti kapsamındaki motorinin büyük bölümünün İran’dan ve Nahcıvan’dan ithal edildiğine, Nahcıvan’da üretim tesisi olmadığına, İran’ın ise başka ülkelerden aldığı motorini sattığını anlatırken, gümrük indiriminin sağladığı büyük rantın, serbest bölgelerin de dahil olduğu büyük bir ticaret ağının oluşmasına neden olduğunu vurguluyorlar.
Bu ticaretten başta İran olmak üzere, birçok ülkenin de önemli karlar sağladığı belirtiliyor.
Sınır ticareti dışında, „etekli“ olarak nitelenen kamyonların depolarında yapılan motorin ticaritine de sıkı bir düzen getirilmesi yönünde çalışmalar devam ediyor.
İTHAL EDİLEBİLECEK TARIM ÜRÜNLERİ: Edinilen bilgiye göre, sınır ticareti kapsamında Ağrı’ya 100 ton çöven kökü, 5 ton karabiber, 30 ton kına, 15 ton sumak ithal edilecek. Hakkari’ye 400 ton Van’a da bin ton darı, Mardin’e 1 ton baharat ithal izni verildi. Hakkari’ye 20 ton, Şırnak’a 25 ton hurma ithalat edilebilecek.
Edirne’den sınır ticareti kapsamında hiçbir ürünün ithalatına izin verilmedi.
Sınır ticareti kapsamında, Mardin, Hakkari, Van, Ağrı, Gaziantep, Şanlıurfa, Ağrı’ya ithalat izni verilen tarım ürünleri arasında, kakule, karabiber, karanfil, keber, kimyon, yeni bahar, kına, mahlep, sahlep, sumak, tarçın, vanilya, zencefil, zerdeçal gibi tarım ürünleri yer alıyor. Bu ürünlerin ithalat izni verilebilecek azami miktarının da illere göre 2 ton ile 30 ton arasında sınırlandırılması nedeniyle artık sınır ticaretinin kamyonlar yerine, „deve, katır“ gibi yük hayvanları ile yapılmasının söz konusu olabileceği de kaydedildi.