Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2010 13:16
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin Avrupa için yük değil, değer olduğunu söyleyerek, “AB şu anda, Türkiye'ye farklı bir perspektiften bakmak için gerekli olan stratejik vizyondan ve liderlikten yoksun” dedi.
Şimşek, İngiliz yayın kuruluşu BBC'de yayımlanan “Hardtalk” adlı programa katılarak, programın sunucusu Stephen Sackur'un sorularını yanıtladı.
Sackur'un “Türkiye'nin, AB, ABD ve NATO konularında hayal kırıklığına uğradığının doğru olup olmadığını” sorması üzerine Şimşek, Türkiye'nin çevresini ve komşularını yeniden keşfettiğinin doğru olduğunu, bunun Türkiye'yi zayıflatmaktan çok güçlendirdiğini kaydetti ve şöyle konuştu:
“AB ile ilgili biraz hayal kırıklığı var. AB şu anda, Türkiye'ye farklı bir perspektiften bakmak için gerekli olan stratejik vizyondan ve liderlikten yoksun. Türkiye, Avrupa için yük değil, değer.”
“Ankara'da AB konusunda hayal kırıklığı olduğunu mu söylüyorsunuz?” sorusuna ise Şimşek, birilerinin sürekli sizi sevmediğini söylemesinin, düş kırıklığına neden olabileceğini ifade etti. Ancak, Türkiye'nin komşularıyla, Arap ülkeleriyle, Rusya ve İran'la gelişmiş ilişkilerinin bununla çok az ilgisi olduğunu, bu ülkelerle ilişkilerin AB'ye alternatif olmadığını vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Birliğe, AB'yi kulüp olarak bir saplantı haline getirdiğimiz için değil, biz AB, Türkiye'nin kendi siyasi, ekonomik ve sosyal değişimine referans olduğu için katılmak istiyoruz. AB, benim ülkemde değişimin motoru oldu. Türkiye temel hak ve özgürlüklerin artırılması, demokrasinin geliştirilmesi, daha güçlü kurumlar oluşturulması gibi konularda önemli ilerlemeler kaydetti. Son derece faydasını gördük ve bu değişime devam etmek istiyoruz, bu Türk halkı için iyi.”
“BİZ HAZIRIZ AMA AVRUPA HAZIR DEĞİL”
Türkiye'nin Brüksel ve Washington'la ilişkilere odaklanmak yerine, Müslüman dünyaya ve Orta Doğu'ya daha fazla sempatisi olduğunun doğru olup olmadığının sorulması üzerine de Şimşek, Türkiye'nin komşularını ve etrafını on yıllarca gözardı ettiğini belirterek, “Türkiye'nin Batı'ya doğru ilerleyişi, komşularımızı, Arap ve Müslüman ülkelerini gözardı etmek anlamına gelmez. Bu yanlış bir bakış olur” dedi.
Şimşek, AK Parti'nin, gelenekler, değerler, aile gibi konulara geldiğinde muhafazakar olduğunun doğru olduğunu ancak ekonomi, uluslararası ilişkiler gibi konulara gelince oldukça liberal, açık ve Batı yanlısı olduğunu belirtti ve reformları teşvik ederek, AB üyelik müzakerelerini başlatanın AK Parti olduğunu vurguladı.Sunucu Sackur'un, Türkiye'nin AB konusunda “donmuş bir noktada gibi gözüktüğünü” söylemesi üzerine de Şimşek, bunun kısmen doğru olduğunu ve AB'nin genişleme politikasının oldukça olumsuz olduğunu kaydetti.
“Benim görüşüme göre, Avrupa'da genişleme konusunda bir bitkinlik var” diyen Şimşek, Türkiye'nin AB için sıradan bir aday olmadığını bildirdi. AB ile yürütülen müzakerelerde, 35 başlığı açmaya hazır olduklarını belirten Şimşek, “Hatta bazı başlıklar konusunda komisyon bizden önceden bir şey yapmamazı istemedi. Dolayısıyla biz hazırız ama Avrupa hazır değil” dedi.Sackur, “Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel gibi liderlerin Türkiye'nin tam üyeliğini istemediği, imtiyazlı ortaklıktan bahsettiklerini” söylemesi üzerine de Mehmet Şimşek, Türkiye'nin AB'ye tam üyelikten başka bir şeye evet demeyeceğini belirtti. Şimşek, Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı olduğu kadar, Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu ve Avrupa'nın uzun vadede, Türkiye'den birliğe katılmasını isteyeceğini ifade etti.
“AVRUPA'NIN TÜRKİYE'YE İHTİYACI OLACAKTIR”
Amerikan yatırım bankası Goldman Sachs'ın bir çalışmasından da bahseden Şimşek, gelişmekte olan pazarlara ilişkin yapılan bu çalışmaya göre Türkiye'nin 2050 yılında, İngiltere ve Rusya'dan sonra, Avrupa'daki en büyük 3. ekonomi ve dünyadaki en büyük 9. ekonomi olarak gösterildiğini kaydetti.
Şimşek, “Türkiye, dinamik ve Avrupa için bir değer. Eğer Avrupa gerçekten ekonomik, siyasi, askeri ve birçok konuda önemli kalmak istiyorsa, Türkiye'ye ihtiyacı olacaktır” dedi.
Stephen Sackur'un “Türkiye'nin ticaret konusunda Avrupa'ya bağımlı olduğunu” söylemesi üzerine de Şimşek, katılım sürecinin yavaş olduğunun doğru olduğunu ama bunun Gümrük Birliği Anlaşmasının tehlikede olduğu anlamına gelmediğini vurguladı.Avrupa'nın, Türkiye'yi gümrük birliğine alarak büyük fayda sağladığını ifade eden Şimşek, ihracatın yaklaşık yüzde 57'sinin Avrupa'ya olduğunu, turistlerin yaklaşık yüzde 60-70'inin ve yaklaşık yüzde 60-70 doğrudan yabancı yatırımların kaynağının AB'den geldiğini belirtti.Avro para birimi ve Avrupa'nın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının hatırlatılması üzerine de Şimşek, AB'yi salt ekonomik bir konu olarak görmenin zorlaştığını, Avrupa'nın birlik ve çeşitlilikle ilgili olduğunu ifade etti.
“İSRAİL İLE GERÇEK DOSTLUK, TÜRKİYE'NİN YAPTIĞINI GEREKTİRİR”
Sackur'un Türkiye-İsrail ilişkileriyle ilgili bir sorusu üzerine ise Şimşek, “İsrail ile gerçek dostluk, Türkiye'nin yaptığını gerektirir” dedi ve İsrail'in şu anda Gazze'deki ve Filistin'deki insanlara uyguladığı toplu ceza politikasının, uzun vadede İsrail'in menfaatine olmayacağını, bunun İsrail'e güvenlik ve bölgeye istikrar ile refah getirmeyeceğini kaydetti. Şimşek, şöyle konuştu:
“Bizim İsrail halkıyla bir kavgamız yok. Ama İsrail devleti, barış aktivistlerinin olduğu, ve ilaç ve yiyecekten başka bir şeyin olmadığı bir filoya saldırırsa ve uluslararası sularda bazılarını öldürürse, bu korsanlıktan ya da devlet teröründen farklı bir şey değildir de nedir?”
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin mevcut durumunun ne kadar daha böyle gideceğinin sorulması üzerine de Şimşek, Türkiye'nin uzun yıllar İsrail'in dostu olduğunu vurgulayarak, güvenli ve Filistin devletiyle yan yana yaşayan bir İsrail devletini desteklediklerini ifade etti.Türkiye-İran ilişkilerinin de sorulduğu programda Şimşek, Brezilya, Türkiye ve İran arasındaki uranyum takasına ilişkin anlaşmayı hatırlattı.Türkiye'nin bölgesinde başka savaşlar istemediğini belirten Şimşek, “Biz nükleerden arınmış bir bölge istiyoruz” dedi.
“TÜRKİYE'NİN AYNI FİKİRDE OLMAMASINA ALIŞKIN DEĞİLLER”
Türkiye'nin doğuyla ilgilenmesinin daha çok ticaret ve ekonomiyle ilgili olduğuna dair çeşitli görüşlerin bulunduğunun anımsatılması üzerine Şimşek, AK Parti hükümeti göreve geldiğinden bu yana Arap ülkeleriyle yapılan ticaretin arttığına dikkati çekti. Şimşek, “Bölgedeki yatırım fırsatlarını değerlendirmekte bir yanlışlık yok. Birçok ülkeyle serbest ticaret anlaşmalarımız var. ABD ile ve birçok ülkeyle de imzalamayı isteriz” dedi.
Sackur'un “Batı'nın neden Türkiye'nin doğuya kaydığı konusunda endişeli olduğu” sorusu üzerine de Şimşek, “Çünkü Türkiye'nin aynı fikirde olmamasına alışkın değiller. Geçmiş yıllarda Türkiye hep kendine söyleneni yapıyordu” diye konuştu.Türkiye'nin AB üyeliğinin uzun vadeli dış politika hedeflerinin ilk sırasında geldiğini belirten Şimşek, çünkü bunun Türkiye'nin kendi dönüşümü için en iyi yol olduğunu düşündüklerini kaydetti.Şimşek, “10 yıl sonra Türkiye'nin AB'nin içinde olabileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Kesinlikle inanıyorum. AB liderliğinin eninde sonunda Türkiye'nin sunduğu stratejik ve ekonomik değeri fark edeceğini düşünüyorum. Yük olmayacağız, birlikte çalışmak ve AB'nin endişelerini, problemlerini hafifletmek istiyoruz. Yardım etmek istiyoruz.”