Güncelleme Tarihi:
Şimşek, katıldığı bir televizyon programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı nedeniyle yaşanan olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine Şimşek, Türkiye'deki bütün emekçilerin, işçilerin bayramını kutladı.
Alın teri ile eve ekmek götürmek için çalışanların sorunlarının tartışılması, yaşam, çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi konuların tartışılması gereken bu günün, bayram havasında, dayanışma, kardeşlik, huzur havası içinde geçmesi gerektiğini ifade eden Şimşek, bazı marjinal grupların bu tür güzel olması, huzur içinde olması gereken günleri bazen bu görüntülere döndürdüğünü söyledi.
Şimşek, bunu sınırlı bir marjinal kesimin çabası olarak görmek gerektiğini belirtti.
Seçimlerden sonra Türkiye'yi kriz beklediğine ilişkin iddiaları nasıl değerlendirdiğinin sorulmasına karşılık Şimşek, bunların maksatlı, son bir kaç yıldır, hem uluslararası medyada hem yerelde belli çevrelerin tamamen asılsız, mesnetsiz iddialarından oluşan senaryolar olduğunu söyledi.
BUNLAR BOZUK SAAT BİLE DEĞİLLER
Türkiye'nin en sıkıntılı yıllarda bile dünyanın gerek gelişmekte olan gerek gelişmiş ülkelerinden çok daha iyi performans ortaya koyduğunu ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:
"En kötü yılımız, IŞİD terör örgütü bütün ticari kanallarımızı tıkamış, en büyük ticaret ortağımız Avrupa krizde, Rusya'da bir kriz baş göstermiş, bütün bu faktörlere rağmen Türkiye geçen sene gelişmekte olan ülkeler ortalaması Çin, Hindistan hariç daha hızlı büyüdü. Avrupa'yla arayı kapattı. Halbuki Türkiye ile ilgili analizlere bakarsanız, gerek paralel çevrenin dışarıda yaratmaya çalıştığı intiba gerekse Türkiye karşıtlarının belli çevrelerin sürekli bir şekilde yazıp çizdiği konuların... Yani bozuk saat dahi günde iki kez doğruyu gösterir. Bunlar bozuk saat kadar dahi değiller. Dolayısıyla bunlar maksatlı iddialardır."
Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu vurgulayan Şimşek, ülkenin en güçlü tarafının siyasi istikrar olduğunu ifade etti.
Şimşek, "Türkiye, siyasi istikrarı koruduğu müddetçe, reform yaptığı sürece kriz bizim lügatımızda yok" görüşüne yer verdi.
SEÇİM BELİRSİZLİĞİ ORTADAN KALKINCA EKONOMİ CANLANACAK
Türkiye'nin etrafındaki fırtınalardan, mevsim şartlarından etkilendiğine işaret eden Şimşek, "Seçim belirsizliği ortadan kalkar kalkmaz, ben inanıyorum ki Türkiye ekonomisi hızlanacak, büyüme hızlanacak çünkü ertelenmiş bir tüketim var, ertelenmiş yatırımlar var" dedi.
Dolara dönük bir endişelerinin olup olmadığının sorulmasına karşılık da Şimşek, bir endişelerinin olmadığını ifade etti.
Bakan Şimşek, "Türkiye istikrarını koruduğu müddetçe, reformları yaptığı müddetçe daha hızlı büyür, daha hızlı büyüyen ülkelere fon akar. Fon akışı da aslında orta-uzun vadede o ülkenin para birimini güçlendirir" görüşüne dile getirdi.
Türkiye'nin kişi başı milli gelirinin neden 10 bin dolarları aşamadığının sorulması üzerine Şimşek, hükumetin 2002 yılında kişi başına milli geliri 3 bin 400 dolardan aldığını, dünyanın 80 yıldır yaşadığı en büyük küresel krize rağmen, Avrupa'nın son 6 yıldır yaşadığı borç krizine rağmen, Ortadoğu'daki savaşa rağmen, bunu 10 bin 400 dolara çıkardığını bildirdi.
Şimşek, "Şimdi 10 bin 400 doları siz düşük bulabilirsiniz ama Dünya Bankası'nın tanımına göre 12 bin 700 dolar civarı 'yüksek gelir grubu' tanımına giriyor. Yani Türkiye'nin yüksek gelir grubu ülkeleri arasına girmesine ramak kalmış. Türkiye'nin etrafında olup bitenleri dikkate almadan son yılların performansını değerlendirmek haksızlık olur" değerlendirmesinde bulundu.
TAM BİR ÇARPITMA USTASINA DÖNÜŞTÜLER
CHP'nin seçim vaatlerinin sorulması üzerine de Şimşek, "Doğrusu ana muhalefet bu dönemde tam bir hayal kırıklığı içerisinde. Olur, iddialı vaatlerde bulunursunuz, yani bunlar tam bir çarpıtma ustasına dönüştüler. Açık açık milletin gözüne bakarak yalanlar atılıyor" ifadelerini kullandı.
Bu vaatlerin somut bir kaynağının olmadığına dikkati çeken Şimşek, kaynak olarak bütçe dışı fonları gösterdiklerini, bütçe dışında da 4 fon bulunduğunu bildirdi.
ELMASTAN VERGİ ALINMADIĞI İDDİASI
Elmastan vergi alınmadığı iddialarına ilişkin olarak da Şimşek, "Çarpıtma ve yalan bakın meydanlarda benim için 'elmasta vergiyi sıfırladı' diyor benim için. Milletin gözüne baka baka yalan atıyor" dedi.
Elmasta mücevherde, değerli taşlarda şu anda yüzde 18 KDV uygulandığını anlatan Şimşek, "Bugün gitsin herhangi bir kuyumcuya herhangi bir yerden yüzük alsın, takı alsın orada yüzde 18 KDV var. Yüzde 18'lik KDV Türkiye'deki en yüksek KDV oranıdır. Yani en yüksek KDV'yi biz elmasa da uyguluyoruz, mücevhere, değerli taşlara da uyguluyoruz. Yani bunda 'vergiyi sıfırladınız' demek kadar, büyük bir haksızlık büyük bir çarpıtma olabilir mi?" ifadelerini kullandı.
"Ben bu çarpıtmaları, bu safsataları tartışmaktan bıktım, içi boş vaatler, kredibilite sıfır, milletimiz itibar etmiyor" diyen Şimşek, kendilerinin bu popülizm yarışında olmadıklarını söyledi.
POPÜLİZM OLMASAYDI EMEKLİYE MAAŞININ İKİ KATINI VERİRDİK
Ana muhalefetin kaynak konusunda bocaladığını, "bol keseden attığını" ifade eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'de ne zaman ikiz açık olursa, büyük bütçe açığı olursa kriz olmuştur. Bunlar krizde çok ustalaşmışlardır. 1990 yılında SSK'da açık yok, fazla var. Sayın Demirel geldi emeklilik yaşını kaldırdı, ondan sonra 38 yaşında milletin emekli olmasının önünü açtı. SSK çok hızlı bir şekilde Türkiye'nin kara deliğine dönüştü. Bugün eğer 1991 yılında o popülist vaatte bulunulmasaydı, o popülist vaat sonucu insanları 38 yaşında emekli etmeselerdi, emekli yaşı dünyadaki gibi olsaydı, bugün belki emekli sayımız 11 milyon yerine 6 milyon olurdu, emeklimize bugünkü maaşının iki katını zaten verirdik. Aynı parayla emeklimize iki kat maaş verirdik. Bugün eğer emeklimiz düşük bir gelire mecbur kaldıysa bunun müsebbibi popülizmdir. Sayın Demirel'in 1991 yılında popülizm sonucu emekli yaşını 38'e kadar indirmesidir. O dönemde de SSK'nın Genel Müdürü Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Sayın Kılıçdaroğlu popülizmi çok iyi biliyor. Milletin gözünün içine baka baka miting alanlarında bunu çok iyi yönetiyor."