Şimşek: Kayıtdışıyla mücadele terör kadar önemli

Şimşek, kayıtdışılığın sadece firmaların rekabet gücünü olumsuz etkilemediğini ifade ederek, "Sadece şirketlerin ölçek büyütmesinin önünde büyük bir engel değil, sadece toplumsal adaleti bozan bir durum değil. Aynı zamanda aslında kaytıdışılık, 76 milyonun hak ve hukukundan çalmak demektir" diye konuştu. Kayıtdışılıkla mücadele noktasında yapılan çalışmaları anlatan Şimşek, hem uluslararası çalışmaların, hem de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerinin Türkiye’de kayıtdışı ekonomide büyüklüğün azaldığı yönünde olduğunu atardı. Şimşek, TÜİK’in rakamlarına göre 2002 yılında kayıtdışı istihdamın yüzde 52 olduğunu, 2013’ün başında ise bu rakamın yüzde 36.2’ye düştüğünü anlatarak, "Kayıtdışı istihdamda çok ciddi bir azalma var. Bu veriler son derece güvenilir verilerdir" dedi.

KAYITDIŞIYLA MÜCADELE İÇİN 383 PROJE DEĞERLENDİRİLDİ

Yarışmaya ilişkin bilgi de veren Şimşek, yarışmayı 81 ilde duyurduklarını anlatarak, "İki kategoride yarışma düzenlendi. Bir kategori akademik, diğeri genel. Akademik kategoride amacımız bu işin akademik bir perspektifle iyi bir şekilde irdelenmesi ve bu alanda akademisyenlerimizden özgür, uygulanabilir ve tabiki bilimsel çalıma kurallarına uygun projelerin bize sunulmasıydı" diye konuştu.

Şimşek, yarışmaya Genel kategoride 364, Akademik kategoride de 19 olmak üzere toplamda 383 projenin seçici kurul tarafından değerlendirmeye alındığını belirterek, 65 şehirden katılım olan yarışmaya başvuranların 42’sinin kadın, 341’inin ise erkek olduğunu aktardı. Şimşek, yarışma sonucunda Akademik kategoride Alparslan Uğur ile Emin Kömürcüler tarafından hazırlanan projenin birinci, Hakan Bay, Doğan Bakırtaş ve Ahmet Aysu’nun geliştirdiği projenin ise ikinci olduğunu kaydetti. Şimşek, Genel kategoride ise, Eren Öztürk’ün hazırladığı proje birinci, Erkan Özdemir’in hazırladığı projenin ise ikinciliğe layık görüldüğünü belirterek, yarışmanın birincilerine 25 bin, ikincilerine ise 15 bin TL’lik ödül verildiğini söyledi.

"VERGİ CENNETİ GİBİ BİR KONSEPT YOK OLACAK"

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şimşek, Varlık Barışı ile ilgili yeni yasada matrah arttırımı yapılıp yapılmayacağı sorulunca, "Niçin ikinci bir Varlık Barışı gündeme geldi? Dünya çok büyük bir krizden geçti. Bu esas itibariyle bir finans, bankacılık sektörü krizi ve dünyanın bir çok ülkesindeki bankaların o kadar da güvenilir olmadığı ortaya çıktı. Dünyanın hemen hemen bir çok ülkesinde bankalar battı. Bu süreçte Türkiye’nin bankaları sapasağlam. İkinci olarak son uygulamaları gördünüz, IMF, AB Komisyonu birlikte bir ülkede banka mevduatlarına el konulmasının önünü açtı. Vergi cenneti gibi görülen bazı yerlerde bu hususlar da ortaya çıktı. Çok ciddi bir güven kaybı söz konusu. Üçüncü olarak artık bankacılık sektöründe gizlilik ortadan kalkıyor. Vergi cenneti gibi bir konsept yok olacak. Çünkü bütün vergi cennetleriyle, bu türden gizlilik uygulamaları olan ülkelerle biz tam bilgi paylaşımını içeren yeni çifte vergilendirme anlaşmaları imzaladık. Bir kısmı 2013’ün başında devreye girdi, bir kısmı peyderpey giriyor. Parayı dışarıda tutmak artık anlamlı değil. Bir diğer faktör, geçmişte Türkiye’den dışarıya para götürülmüş, bazı tahminlere göre 130 milyar dolar en azından, niye gitti? Çünkü Türkiye’de istikrar, güven ortamı yoktu. O korkularla para dışarıya götürülmüş" diye konuştu.

"PARANIN DIŞARDA OLMASI İÇİN BİR SEBEP KALMADI"

Şimşek, Türkiye’nin küresel krizde büyük bir stres testinden geçtiğini ve çok başarılı olduğunu vurgulayarak, "Bütün bunları bir arada düşündüğümüz zaman paranın dışarıda olması için bir sebep kalmadı" dedi. Varlık Barışı’yla getirilen parayı takip etmeyeceklerinin altını çizen Şimşek, "Sadece ve sadece yüzde 2’lik gibi bir sembolik vergi ödenecek. Ama yurtiçine yönelik herhangi bir matrah arttırımı söz konusu değildir. Buradan tekrar uyarıyorum; vatandaşlarımız bu süreci yanlış anlamasın. Meclis’e gönderilen taslakta da çok açık ve net olarak, içeriye yönelik af niteliğinde herhangi bir adım söz konusu değildir. Şu anda böyle bir şey gündemimizde değildir. Daha önceki uygulamaya paralel olarak 3 aylık süre vereceğiz. Sonra Bakanlar Kurulu bunu 3 ay daha uzatabilecek" dedi.

TOPUK YAYLASI NE OLACAK?

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 25 yıllığına kiraladığı Topuk Yaylası’nda tahsis amacının dışında ticari faaliyetlerde bulunduğu yönündeki haberler hatırlatılınca Bakan Şimşek, "Biz, derneklere, vakıflara, spor kulüplerine kamu yararı için zaman zaman yer tahsis edebiliriz. Ama buralarda ticari bir faaliyetin yapılmaması esastır ve bu herkes için geçerlidir. Orada eğer bir ticari faaliyet yapılacaksa, o zaman ayrı bir sözleşmenin de yapılması lazım. Dolayısıyla bu kim olursa olsun, uygulamalarımız itibariyle herkes eşittir. Dolayısıyla anladığım kadarıyla o yönde biz inceleme yapılmış. O incelemenin sonucunda bu sorunun çözümüne yönelik seçenekler değerlendirilecektir. Maliye ne yapıyorsa mevzuat çerçevesinde yapıyor" diye konuştu.

Şimşek, daha sonra yarışmanın birinci ve ikincilerine ödüllerini verdi.