Şimşek: 'Bu sene özelleştirmede rekor kırılabilir'

Katıldığı bir televizyon programda soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, 2012 yılının dünya ekonomisi ve Türkiye açısından kolay bir yıl olmadığını, fakat buna rağmen Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, kamu borçlarının azaldığını, enflasyonun son 44 yılın en düşük düzeyine indiğini, cari açığın daraldığını, işsizliğin azaldığını söyledi. Bir takım makro ekonomik dengesizliklerin kontrol altına alındığını ve hedeflenen birçok şeyin gerçekleştirildiğini de kaydeden Şimşek, “2012'ye baktığımız zaman iyi bir yıl oldu diyebilirim” dedi.

2013 yılına ilişkin daha iyimser olduklarını ifade eden Bakan Şimşek, çünkü küresel arka planda bir iyileşme bulunduğunu söyledi. Şimşek, “Küresel ekonomi 2013'de daha iyi olacak, toparlanma daha güçlü olacak. Jeopolitik gerginliklerle ilgili soru işaretleri var, ama genel küresel ekonomi iyi. Bu da Türkiye'ye olumlu yansıyacak” diye konuştu.

Bu yıl büyümenin geçen seneki gibi sadece tek motor üzerinde olmayacağına işaret eden Şimşek, geçen sene net ihracat üzerine bir büyümenin olduğunu, bu sene iç talepteki canlanmanın da büyümeye katkı sağlamasını beklediklerini dile getirdi.

Davos toplantılarına gitmeyecek

Bu yıl Davos toplantılarına katılamayacağını, onun yerine aynı döneme denk gelecek şekilde (önümüzdeki hafta) Londra'da 2 gün, New York'ta 3 gün, önemli küresel fonlarla biraraya geleceğini anlatan Şimşek, birçok yatırımcıya birebir ya da gruplar halinde Türkiye'yi anlatma imkanı bulacağını söyledi.
Mehmet Şimşek, “Bu ziyaretleri önemsiyorum, çünkü Türkiye'nin kaynağa ihtiyacı var. Bu da neredeyse gelenekselleşmiş, yıllardır yaptığım bir şey. Yeni yılın başında o yıla ilişkin orta-uzun vadeli bir perspektif sunarız. Bunun bilinmesi ve ülke gerçeklerinin iyi algılanması inanın risk primini etkiliyor. Türkiye'nin hikayesi güçlü bir hikaye. Biz bunu ne kadar iyi bir şekilde anlatırsak Türkiye bundan kazançlı çıkar diye düşünüyorum” dedi.

Gelir vergisi reformu

Gelir vergisi reformu ile vergi sistemini basitleştirme, anlaşılabilir ve öngörülebilir kılmayı hedeflediklerini kaydeden Maliye Bakanı, bununla birlikte mümkün olduğu kadar verginin tabana yayılması gerektiğini ifade etti.
Şimşek, vergi sisteminde adaletin daha da iyileştirilmesi, beyanname kapsamının artırılması gerektiğini vurgulayarak, şu anda Türkiye vergi sistemine bakıldığı zaman, dolaylı vergi ağırlıklı bir sistem bulunduğunu, bunun da hem adalet hem de vergilerin kalitesi açısından sıkıntılı bir konu olduğunu söyledi. Şimşek, “Bizim mutlaka doğrudan vergi gelirlerini makul bir düzeye çekmemiz lazım” dedi.

Özelleştirme

Özelleştirmede de önceliklerinin yapısal reform niteliğinde olan adımların atılması olduğuna dikkati çeken Şimşek, özel sektörün daha iyi götürebileceği sektörlerin özelleştirilmesini önceliklendirdiklerini bildirdi.

Örneğin elektrik dağıtımı özelleştirmeleriyle kayıp-kaçak oranlarında ciddi azalmalar meydana geldiğini, nakit akışta problem kalmadığını anlatan Şimşek, bu yılın özelleştirme hedefleriyle ilgili şöyle konuştu:

“Bu nedenle elektrik dağıtım şebekelerinin özelleştirmelerinin tamamlanmasını önceliklendirdik. Üretim özelleştirmelerini de çok önemsiyorum. Elimizdeki termik santrallerin büyük kısmı çok eski. Şimdi özel sektörün elinin değmesi lazım. Yani gelip, yatırım yapıp, verimliliği, üretimi artıracak bir yapı. Bu da çok önemli. Dolayısıyla enerji sektörü özelleştirmeleri bu yıl yine ön planda olacak. Ayrıca BAŞKENTGAZ var, İstanbul'daki gaz dağıtımı gündemde, bunun dışında belki Milli Piyango gündemde. Yine belki bizim bazı halka açık şirketlerimizde ikincil halka arzlar gündeme gelebilir.

Ama özetle bu sene özelleştirme anlamında iddialıyız. Bir yandan gelir ayağında iddialıyız. Daha yılın ilk 1-2 gününde yılın bütün özelleştirme hedefini kapsayacak şekilde gelir aktarımı yaptık. İlk günden 4,2 milyar lirayı Hazine'ye aktardık. Bu sene durumumuz özelleştirme anlamında iyi, ben ümitliyim. Bu sene özelleştirme rekor kırabileceğimiz bir yıl olabilir. Özelleştirmede önemli olan reform ayağı, fakat gelir ayağı da Hazine'nin borçlanma gereğini azaltıyor. Bu da bütçeye yansıyor. Bunların hepsi önemli.”

Elektrik dağıtım, üretim, telekom, köprü ve otoyol gibi özelleştirmelerde mülkiyetin özel sektöre devredilmediğini, sadece işletme hakkının özel sektöre devredildiğini de vurgulayan Şimşek, “Bazen yanlış anlaşılıyor. Oysa bunların hepsi yine Hazine'nin, Türk milletinin. Biz sadece işletme hakkını özel sektöre devrediyoruz” dedi.

Şimşek, tasarrufun artırılması konusunda yapılan düzenlemelerle ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, özellikle bireysel emekliliğe verilen devlet teşvikinin ciddi bir getiri sağlayacağını söyledi. Şimşek, “İnşallah fon yönetim şirketleri de iyi bir performans ortaya koyar. Fonlar toplanıyor, bunların iyi yönetilmesi de lazım. Devlet olarak biz üzerimize düşeni yaptık. Şimdi sermaye piyasasında fon yönetim şirketlerinin de iyi bir şekilde gelişmesi lazım” diye konuştu.