Güncelleme Tarihi:
ZİRVEDE ‘Konutta Sürdürülebilirlik Standartları’ oturumu Sefer Levent moderatörlüğünde gerçekleşti. Türkiye’den ve dünyadan yeşil binalar sektörü konusunda bilgi veren TURKECO Kurucusu Dr. Duygu Erten, Türkiye’de 500’ü aşan binanın yeşil bina sertifikasına sahip olduğunu belirtirken, “Türkiye için bu rakam oldukça az. Milyonlarca yapıya ulaşmalıydık. Üstelik sertifikalı binaların ne kadarının gerçekten yeşil bina olduğu da akademik çalışmalarla kanıtlanmış değil” dedi. Son yıllarda Türkiye’de dahil olmak üzere dünyanın birçok noktasında orman yangınları çıktığını hatırlatan Erten, “Bunlar insan kundaklaması olarak geçiştirilse de öyle değil. Çünkü yeryüzü sıcaklığı her yıl bir önceki yıla göre daha yükseliyor. Bu sene de, gelecek sene de bu yangınlar çıkmaya devam edecek. Aynı anda İtalya, Avustralya, Kaliforniya da yanıyordu. Demek ki paralel olarak çıkan bu yangınlar iklim krizinin habercileri. Öncelikle tüm dünyada ve bu krizden en fazla etkilenecek olan ülkemizde durumun vahim olduğunu anlayıp, hızla önlemler almaya başlamamız gerek” diye konuştu.
KOLLARI SIVAMA ZAMANI
“Önümüzdeki yıllarda her şey sudan daha ucuz olacak” diyen Dr. Erten, “Kıbrıs’a su gelmiş olabilir ama bu bolluğa kanıp rahatlamayın. Su ve enerji verimliliğini her alanda sağlamak boynumuzun borcu. Kendi yaşadığımız binalardan başlayarak tüm yapıları elden geçirmek zorundayız” ifadelerini kullandı. AB Mutabakatı’nın da bina iyileştirmelerinin artması konusunu gündeme getirdiğini hatırlatan Erten, Kıbrıs’taki meslek odalarının, yeşil alanda dünyada başarılı olan ülkelerden yeşil bina standartlarını alarak yola çıkabileceğini belirtti. Erten, “Yeşil bina sertifikasyon sistemleri ticari grupların sistemleri. Tabi bunlar da kullanılabilir. Ama önce bu kodlar ve şartnamelerden başlanılmalı ki sistemi tabana yayalım” dedi. Kıbrıs’ın yeşil bina inşası için iklimi ve arazi yapısı açısından şanslı olduğunu belirten Erten, “Yenilenebilir enerji Kıbrıs’ta her binaya konulursa Kıbrıs dünya lideri olur. Bunu yapacak araziniz, yapılarınız ve gücünüz var. Burada sivil toplum örgütlerine büyük iş düşüyor. Yarından itibaren kolları sıvamamak için hiçbir neden yok” dedi. Erten, 2030 ve 2050 hedeflerine ulaşmada bina sektörünün NZEB için yol haritasını bir an evvel çizmesi gerektiğinin ve bu yol haritasında devlet teşviklerinin önemini vurguladı.
ATIKLAR VE YEŞİL İYİLEŞTİRME
Dünyada binaların sera gazı salınımının yüzde 39’undan sorumlu olduğuna dikkat çeken Duygu Erten, “İnşaat işleri ve malzemeler bu toplamın yüzde 11’ini temsil ediyor ve buna gömülü karbon diyoruz. Binaların operasyonel enerji verimliliğinde büyük adımlar atılmış olsa da malzeme çıkarma, işleme, nakliye ve inşaat işlerine giren gömülü karbon için artan bir endişe söz konusu. Bu nedenle dünyada seçici yıkım gündemde. Yıkımlardan çıkan malzemeleri yeniden kullanmak zorundayız. Mesela Singapur inşaat atıklarını yol yapımında kullanıyor. Sıcaklık sizin adanızı da etkileyecek ve ilerde asfalt yollar eriyecek. Buna hazır mısınız? İnşaat sektörünün seçici yıkım ve yeşil iyileştirme başlıklarını acilen gündemlerine almaları gerek. Unutmayalım ki ya hep birlikte batacağız, ya da birlikte çıkacağız” şeklinde konuştu. Çevre dostu yapıların inşası sürecine finans kuruluşlarının da destek vermesi gerektiğini belirten Erten, konut kredi faizlerinin yeşil binalar için düşürülmesinin kritik öneme sahip olduğunu ekledi.
‘EĞİTİMLER VERİLMELİ’
KIBRIS Developments Proje Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Harper Özbirim, sürdürülebilirlik için kamu, özel sektör ve tüketicilerin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Eğitimlerle çevre bilinci yaratılması gerektiğine vurgu yapan Özbirim, “Biz yapıları hayata geçirirken enerji, su tasarrufu sağlarız ama o evde yaşayacak kişi yeterli bilgiye sahip değilse anlamı kalmaz. Ya da biz çöplerin ayrıştırılması için özel alanlar yaratırken, tüketici bunu kullanmayı bilmiyorsa hedefleri yakalayamayız” dedi. Bu alanda yol haritasının devlet politikası ile desteklenmesi gerektiğini belirten Özbirim, teşviklerle de sürece katkı sağlanması gerektiğini kaydetti.
‘STANDARTLARI BELİRLEYELİM’
KTMMOB Mimarlar Odası Genel Sekreteri Simzer Kaya, çevre eğitimin çocuk yaşlarda başlaması ve müfredata eklenmesi gerektiğini dile getirdi. Çevre dostu yapıların inşa edilmesi için önce standartların belirlenmesi gerektiğini söyleyen Kaya, “Avrupa’da gelişmiş ülke standart kodları yazmış durumda. Zaruri bir durum olmadan enerji verimli tasarımlar gelişmiyor. Mimarlara düşen de bu konutlar, yapı malzemeleri için standartları ciddi şeklide ele almak. Tüm meslek örgütlerinin düzenleyeceği çalıştaylarla şartlar belirlenmeli ve yasal zemine oturmalı. Bizler çalıştaylar yapıyoruz ancak bunun devlet politikasıyla desteklemesi gerek. Yönetmelik hazırlanması da tek başına anlam ifade etmez. Sektörde tüm paydaşlarının aynı vizyonda olması gerekir. Bizler doğanın üstünde gibi davranıyoruz. Dünya hızla değişiyor bize işaret veriyor. Uyanmalı ve üzerimize düşeni yapmalıyız” dedi. Toplu konutların tasarım sürecine de değine Kaya, “Konutları tasarlanırken önümüzdeki 10-15 yılın ihtiyaçlarının da göz önünde bulundurulmalı, değişmesine olanak verecek şekilde hayata geçirmeliyiz. Barınma insan hakkı ve konut sadece başımızı sokacağımız yer değil. Önerimiz toplu konutlar için yarışmaların yapılması” diye konuştu.