Şimdi Hatay zamanı

BİLİNEN tarihi 8 bin 500 yıl öncesine kadar giden, 3 semavi dine ev sahipliği yapan, tarihi boyunca 13 medeniyetin yaşadığı ancak son dönemlerde ‘göçmen krizi’ ve Suriye’deki çatışmalarla anılan Hatay’a, Hürriyet önemli bir kadro ile çıkarma yaptı. Hatay Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği ve Hürriyet gazetesinin ortaklaşa düzenlediği ‘Antakya’da Hatayı Keşfet’ organizasyonuna, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi Yayın Direktörü Fikret Ercan, Yan Yayınlar Yönetmeni Çınar Oskay ve Hürriyet Gazetesi Reklam Direktörü Zeynep Tandoğan katıldı. Hatay mutfağının çeşitli örneklerinin de tanıtıldığı organizasyonda Sedat Ergin, Büyükşehir Belediyesi, TÜRSAB ve Hürriyet’in bir ayaya gelerek gerçekleştirdiği işbirliği modelinin Hatay’ın turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması bakımından büyük bir önem taşıdığını belirtti.

Hatay’ın tarihi, turizmi ve yemeklerinin ön plana çıkarıldığı organizasyona katılan yazarlar şöyleydi: Yalçın Bayer, Kanat Atkaya, Gila Benmayor, Cengiz Semercioğlu, Melis Alphan, Gökhan Kimsesizcan, Sahrap Soysal, Saffet Emre Tonguç, Refika Birgül.

MORALİMİZ DÜZELDİ

‘Antakya’da Hatay’ı keşfet’ organizasyonu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Lütfü Savaş, “TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’a ‘Hatay’ın size ihtiyacı var’ dedik. O da ikiletmedi. Hemen Hürriyet gazetesi ile irtibata geçti. Hürriyet gazetesi de gerekli katkıyı gösterdi. Tüm yazarları ile Hatay’a geldi. Güzel bir organizasyona imza atıldı. Bizim doğru anlaşılmaya ihtiyacımız var. Sadece bu coğrafya için değil dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgi ve barıştır. Bizi son 5 yıldır ayakta tutan da bu” ifadelerini kullandı. Hatay’ın yemekleri ve tarihi ile birçok güzelliğe ev sahipliği yaptığına dikkat çeken Başkan Savaş, “Ortadoğu’da atılan toplar Hatay’a düşmüş gibi gösterildi. Hatay’daki kıvılcımlar bomba gibi aksettirildi. Hatay olarak pozitif ayrımcılığa ihtiyacımız var. Yetkililerimizin de bize sevgi ile bakması gerekiyor. Lojistik sektöründe 11 bin TIR’ımız vardı. Şu anda 2 bin 500 civarında. Suriye üzerinden 15 ülkeye ihracat yapıyorduk, şimdi yapamıyoruz. Ancak yine de sevgi ile birbirimize bağlıyız. Hatay’ı güzellikleri ile tanıtmaya çalışıyoruz. Çünkü Hatay’da kavga yok. Tarih var, turizm var. Hatay olarak teşviklerden daha fazla yararlanmamız gerekiyor. Tek derdimiz memlekete faydalı olmak. Tam moralimiz düştü derken, bu organizasyon bize moral oldu” ifadelerini kullandı.

HÜRRİYET’İN KATKISI BÜYÜK

Hürriyet gazetesinin güçlü kadrosu ile Hatay’a gelmesinin çok büyük bir önem taşıdığına dikkat çeken TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy da böyle bir toplantıya bölgenin ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Başkan Lütfü Savaş’ın kendisine bu projeden bahsetmesinin ardından koşa koşa gelmek istediğine vurgu yapan Başaran Ulusoy, “Hürriyet’in turizme çok büyük katkısı var. Hürriyet, yaşanır, okunur ancak satın alınmaz. Seyahat ekiyle, gazetesiyle Hürriyet gazetesi her zaman turizmin yanında olmuştur. Bu organizasyon ile bunu bir kez daha göstermiştir” dedi. Bölgedeki huzursuz ortamın bir an önce düzelmesini umduğunu söyleyen Ulusoy, “Hatay tekrar eski günlerine dönecektir. Hürriyet gazetesinin bunu düşünmesi, çok güçlü bir kadro ile burada olması hem turizmcilerin önünü açıyor, hem de vatandaşla buluşmamızı sağlıyor. Karadeniz’de yemek çeşidi 10’u geçmezken, Antep’te 100’ün üzerinde yemek bulunuyor. Ancak bu Hatay’da 600’ü geçiyor. Çok güçlü bir tarihe sahip olan Hatay’ın zenginliğini çok iyi bilmesi gerekiyor. Hatay artık mütevazi olmamalı. Zenginliği ile övünmeli” diye konuştu.

600’ÜN ÜZERİNDE YEMEK ÇEŞİDİ

HATAY’ın Anadolu ve Ortadoğu arasında bir merkez üssü olduğunun altını çizen Lütfü Savaş, “Hatay her iki tarafın kültürünü almış bir şehir. Yıllarca ticaretin merkezi olmuş. Ayrıca yukarıdan kazmaya bir başlıyorsunuz Osmanlı eserlerine rastlıyorsunuz. Biraz daha kazdığınızda Bizans dönemi ile, daha aşağıda ise Roma dönemi ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Eğer biraz daha kazmaya devam ederseniz Helenistik dönem ile buluşuyorsunuz. Kıcası Hatay’a her gelen bir rengi de beraberinde getirmiş. Bu yüzden yemek çeşidimiz de çok fazla. Hatay’da 600’ün üzerine yemek çeşidi bulunuyor. Hatay, Ortadoğu, Anadolu ve Akdeniz mutfağına ev sahipliği yaparken, Avrupa’dan gelen tatları da içinde barındırıyor” dedi. 

�

MEDENİYETLERİN BEŞİĞİNDEYİZ

MİLATTAN önce 30’lu yıllarda Museviliğin Hatay’a geldiğini söyleyen Başkan Lütfü Savaş, “Anadolu’daki ilk havra burada açılmış. Milattan sonra 30’lu yıllarda da Hıristiyanlık Hatay’da yayılmaya başlamış. 638 yılına gelindiğinde ise Hatay İslamiyet ile tanışmış. Anadolu’daki açılan ilk cami olan Habibi Neccar Camisi’de Hatay’da sınırlarında yer almış. İşin ilklerinin dışında da Hatay, dünyada birbirine empatiyle, sevgiyle, ele ele, gönüle ve göz göze yaşayan 3 semavi din, 6 mezhep ve birçok etnik unsurun bir arada yaşadığı bir şehir. Bu tarih süreci içinde ne  din, ne mezhep savaşının yaşanmadığı bir yer” ifadelerini kullandı.

MARKALARIN BURADAN ÇIKMASI GEREKİYOR

TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy yaptığı konuşmada bir anısını da anlattı. Fransa’da Duru Turizm’in Kurucusu Yusuf Duru ile birlikte çok lüks ve Michelin yıldızlı bir restoranda yemek yediklerini belirten Ulusoy şunları söyledi: “Çok büyük bir markaydı. İçeri girdik ve yemek yemeğe başladık. Ancak karnımız bile doymadan 1365 Euro’luk hesap ödedik. Michelin yıldızlarını verenler Hatay’a gelse feleğini şaşırı. Burası kitaplara belgesellere konu olur. Bu mutfağın yüzde1’i bile oralarda yok. Bu yüzden bizim buralardan markalar çıkarmamız gerekiyor.”

HATAY’IN TARİHİ MİRASI VE KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİ BAŞIMIZI DÖNDÜRÜYOR

HATAY’ın sahip olduğu tarihi mirasın ve kültürel zenginliklerin herkesin başını döndürdüğünü ifade eden Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, “Hatay, insanlık tarihi, medeniyet tarihi, dinler tarihi açısından çok özel bir evrenin kapısını bizlere açıyor. Daha geçenlerde Hatay’da bulunan milattan önce üçüncü yüzyıla ait ‘Neşeli ol, hayatını yaşa’ yazılı mozaik bu ilimizin tarihi miras açısından ne kadar büyük bir zenginliğe sahip olduğunu göstermesi bakımından renkli bir hadise olarak zihinlerimizde yer etti. Hatay, muhtemelen çok daha ilginç sürprizler saklıyor bizler için. Şunu demek herhalde bir hata olmaz: Hatay ilimize ayak basan herkes kendini daha çok ders çalışması gerektiğini fark eden bir tarih öğrencisi gibi hissediyor” dedi. 

BARIŞ İÇİNDE YAŞAM

Hatay’ın, tarihinin mirasının uzantısı olarak bugün  dinsel, mezhepsel ve etnik anlamda son derece çeşitlilik arz eden bir toplumsal dokuya sahip olduğuna değinen Sedat Ergin, “Hatay, bu farklılıkları bir çatışma alanı değil, bir zenginlik olarak özümsemiş, birbirine eklemleyebilmiş olan bir coğrafyanın da adı.  Farklı dinlerin, mezheplerin, etnik toplulukların pekâlâ el ele tutuşabileceklerini, barış içinde bir arada yaşayabileceklerini gösteren çok eşsiz bir model sunuyor bize.  Bu yönüyle Hatay’ın barışı, huzuru,  başarısı  bütün Türkiye için özel bir önem arze diyor; bütün Türkiye’de toplumsal barışın korunması açısından da bir güvence oluşturuyor” diye konuştu. 

ALNININ AKIYLA ÇIKTI

Ayrıca, bir iç savas olarak başlayıp, bugün uluslararası politikanın en önemli meselesi haline gelen, bütün önde gelen uluslarası aktörlerin müdahil olduğu dünyanın bugünkü en büyük krizinin Hatay’ın hemen bitişiğinde yaşandığını belirten Ergin şunları söyledi: “Bugünlerde büyük bir insanlık dramına sahne olan Halep şu an bulunduğumuz mekâna sadece 90 km uzaklıkta. Hatay 2011’den beri savaşın en çok etkilediği illerimizden biri oldu. Mültecilerin korunması anlamında Türkiye’nin sergilediği âlicenaplıkta, bu insanlık sınavından alnının akıyla çıkmasında Hatay üstüne düşeni fazlasıyla yerine getirdi.”