Güncelleme Tarihi:
“ŞİRKETİMİZ Netsia mobil baz istasyonlarını verimli kullanmayı sağlayacak, 5G’ye geçiş ile birlikte çığır açacak bir yazılım geliştirdi. Bu yazılım dünya devleri tarafından dikkatle takip ediliyor. Bu ürünü dünya pazarına sunmak için stratejik işbirliklerine imza atmaya başladık. Bunun en büyük örneğini, geçtiğimiz ocak ayında Türk Telekom ile yapay zekâ tabanlı güvenli ağlar konusunda dünyanın sayılı şirketlerinden Juniper Networks arasında yapılan işbirliği oluşturuyor. Bu işbirliği uzun dönemli gelir yaratacak yeni bir aşamaya ulaştı.”
Bu sözlerin sahibi Türk Telekom CEO’su Ümit Önal. Türk Telekom’un davetlisi olarak, dünya devi şirketlerin başkenti San Francisco’dayız. Şehre 40 kilometre uzaklıktaki Silikon Vadisi’nde Apple, Google, Facebook, Microsoft, Amazon, Intel, Oracle, eBay, Netflix, Tesla başta olmak üzere dünya teknoloji pazarını elinde tutan şirketler ardı ardına sıralanmış durumda. Türkiye’den Türk Telekom da iştiraki Netsia ile bu ekosistemin içinde yer alan şirketlerden biri.
Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aktan ve Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç’ın da katıldığı seyahatte teknolojideki son gelişmeleri yerinde dinleme ve izleme fırsatı bulduk.
DÜNYAYA AÇILAN KAPI
Silikon Vadisi’nin dünyaya açılan kapı olduğunu belirten Ümit Önal, “Dünyada teknolojiyle ilgili ilk fikirler burada üretiliyor ve bu fikirler daha çok kabul görüyor” dedi. Türk Telekom, yatırımlarıyla Türkiye’yi dijitalleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda tüm dünyaya faydası dokunacak teknolojileri geliştiriyor ve bu teknolojileri dünyaya ihraç ediyor. Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, Silikon Vadisi’nde olmayı neden önemsediklerini şu cümlelerle özetliyor:
İŞİN MUTFAĞI BURASI
“Dünya devlerinin tamamı burada, teknoloji denince işin mutfağı burası. Biz de işin mutfağında olmak, burada pişirdiklerimizi tüm dünyaya servis etmek istiyoruz. Türk Telekom’un, teknolojiye bu kadar yatırım yapmasının arkasında iki temel amaç bulunuyor: Birincisi, yerli milli teknolojilerin üretilmesini ve kullanılmasını sağlamak. İkincisi ise, ülkemizi teknolojisiyle uluslararası arenada ön plana çıkarmak ve dünyaya teknoloji ihraç etmesine katkı sağlamak. Türk Telekom bu iki amaca ulaşmak için büyük ölçüde; Grup şirketi Argela vasıtasıyla sahip olduğu Silikon Vadisi’ndeki şirketi Netsia’dan yararlanıyor.”
17.9 MİLYAR DOLAR YATIRIM
Türkiye’yi teknolojide uluslararası arenada öne çıkarmak istediklerini vurgulayan Önal, şöyle konuştu: “Türkiye’nin en yüksek yatırım yapan şirketiyiz. Ülkemizin dijital dönüşümü için 2005’teki özelleştirmeden bu yana şirket satın alımları dahil 17.9 milyar dolar yatırım yaptık. 5G’nin yapıtaşı fiber yatırımlarını son 10 yılda 2 katından fazla artırdık. 5G yolculuğunda Türkiye’yi öncü yapmaya kararlıyız.”
İMTİYAZLAR UZAMAZSA KULELER NE OLACAK?
ORTAK altyapı sorusu üzerine gelen soruya da yanıt veren Ümit Önal, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Altyapı sürekli gündeme geliyor ancak daha önemli bir konu var pek gündeme gelmiyor. Biliyorsunuz bizim sabit ve mobil imtiyaz süremiz 2026’da sona eriyor. Turkcell ve Vodafone mobil imtiyaz süresinin bizden önce 2023 yılında dolacak. İmtiyaz süresinin sonunda uzatma yapılmazsa kuleler de dahil mobil altyapı devlete devredilecek. Son dönemde imtiyaz süresi sonunda devlete devredilmesi gereken kuleleri de içerecek şekilde bu kule şirketinin yatırıma açılacağına yönelik açıklamalar yapıldığını duyuyoruz. Mobil imtiyaz süresinin dolmasına az bir süre kalmışken bu durumun netleştirilmesi daha da büyük önem kazanıyor. Bu uygulamalar durdurulmazsa, biz de bir kule şirketi kurup, aynı imtiyaz hükümlerine göre faaliyet gösterdiğimiz rakibimiz karşısında herhangi bir zarara uğramayacağımız adımları atmak durumundayız” diye konuştu.
NETSIA 2008’DE KURULDU
Türk Telekom bünyesinde faaliyet gösteren Argela’nın yüzde yüz hissesine sahip olduğu Netsia, yeni şebeke çözümlerinde uzmanlaşan bir Ar-Ge şirketi olarak 2008 yılında Sunnyvale’de kuruldu. Netsia’yı; yeni teknolojilere yatırım yapan, patent üreten, telekom yazılımları geliştiren, ve yazılımları ürünleştiren bir ‘ileri teknoloji şirketi’ olarak özetlemek mümkün. Netsia, çoğu Türk 40’ı aşkın mühendisiyle faaliyet gösteriyor.
56 PATENTİ VAR
Argela ve Netsia’nın; 5G ve fiber alanları dahil toplamda 56 patenti Amerikan Patent Ofisi’nden tescillemiş durumda. Bu patentlerin 24’ü Argela’ya; 32’si ise Netsia’ya ait. Ayrıca Netsia’nın hâlihazırda başvuru aşamasında bekleyen 7 adet daha patenti bulunuyor. Ümit Önal, “Bu patentlerden 25’inin münhasır kullanım hakları, hem Türk Telekom hem de ülkemiz için çok değerli bir kazanım olarak, lisans bedelleri karşılığında Juniper’e devredilmiş bulunuyor” dedi.
TÜRK MÜHENDİSLER NE YAPTI?
NETSIA’nın geliştirdiği yazılımlar mobil şebekelerin yönetilmesinde önemli kolaylıklar sağlıyor. Örneğin; RIC yani akıllı radyo kontrolü sayesinde baz istasyonun trafiği dilimlere ayrılabiliyor yani sanal olarak yönetilebiliyor. Baz istasyonunun beyni gibi çalışan bu teknoloji sayesinde istenen müşteriye kesintisiz ve hızda değişme olmadan hizmet verilebiliyor. Özellikle 5G’nin geleceğini şekillendirecek verimllik sağlayacak bu teknoloji Juniper’ın ürün portföyüne entegre edilmiş.
MALİYETİ DÜŞÜRÜYOR
Netsia’nın bir diğer projesi SEBA (SDN Enabled Broadband Access) ise fiber ağların yapay zeka ile yönetilmesini sağlıyor ve donanım konusunda tedarikçi bağımlılığını ortadan kaldırıyor, maliyetleri düşürüyor. SEBA çözümü daha şimdiden dünya çapında büyük ilgi görüyor; İngiltere, Almanya, Brezilya, Tayvan’ın ileri gelen operatörlerince deneniyor. SEBA, 1 trilyon dolarlık telekom pazarında önemli bir avantaj sunuyor. Türk Telekom, Netsia ile bu iki alanda önemli bir oyuncu haline geldi.
BİRLİKTE ÇALIŞMA
Şirket ayrıca, Silokon Vadisi’ndeki dev oluşumlar içinde yer alarak AT&T, Deutsche Telekom, NTT gibi dünyanın lider operatörleri ve alanlarında uzman topluluklar ile yakın çalışma içinde geleceğin telekom teknolojilerini birlikte şekillendiriyor. Türk Telekom’un, Türkiye’nin fiber dönüşümünde hızlı bir şekilde yol aldığını belirten Ümit Önal, “Bu dönüşümün SEBA ile düzenlenmesi halinde Türkiye, yerli teknolojiler ile yatırım maliyetleri açısından önemli kazanımlar elde edecek; ama daha önemlisi tüm ev ve ofis sabit trafiğinin geçtiği, açık kaynaklı teknolojileri kullanan, güvenli, sağlam ve tedarikçi bağımsızlığı sağlayan bir iletişim altyapısına sahip olacak” dedi.