‘Silahı masaya koyup pazarlık yapan kabadayı tavırlı işadamı’ diye biliniyor

İŞADAMI Ahmet Tayan, geçtiğimiz akşam aynı sofrada yemek yediği nakliyeci arkadaşı Ersin Fatih Pekcan’ı bıçaklayarak öldürdü. Abbate markasının kurucusu işadamının merak edilen öyküsü, Diyarbakır’da başlıyor. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiği Diyarbakır’dan elinde tahta bavuluyla İstanbul’un yolunu tutuyor. Merdiven altında başlayan konfeksiyon üretiminde kısa sürede devleşiyor. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün duayenleri bu hızlı büyümeyi biraz kuşkulu bulduklarını belirtiyorlar.

Gömlek kralı oldu

Gömlek üretiminde uzmanlaşan Ahmet Tayan, bu alanda en büyük ihracatçılardan biri olmayı başardığı için ‘gömlek kralı’ olarak anılıyor. Türkiye’deki pek çok marka dahil, Armani, Hugo Boss gibi lüks devlerine de üretim yapan Tayan, ‘tereciye tere satmakla da övünen bir işadamı. Daha sonra birkaç kez el değiştiren Abbate markasının kurucusu da Ahmet Tayan. 1991’de büyük hedeflerle kurduğu gömlek markasını daha sonra Necmettin Erbakan’ın yeğeni Mahmut Rauf Çataklı’nın başında bulunduğu Mercek Holding’e sattı. Bu dönemde Abbate’nin genel müdürlük koltuğunda oturan Mehmet Kılıç, uzun süre fısıltı olarak dolaşan bilgiyi bir röportajımızda “Bir patronumuz Erbakan’ın yeğeni, o kadar. İsim ya da akrabalık başka insanları zor durumda bırakmamalı” demişti.�

Ravelli’yi kurdu

Ahmet Tayan, mali zorluk yaşadığı dönemde Abbate’yi sattı ancak, marka kurma idealinden vazgeçmedi. Kısa süre sonra Ravelli markasını kurarak, gömlekteki iddiasını göstermek istedi. 30 mağazalık bir zincire ulaşan Ravelli, bir türlü istediği çıkışı yapamıyordu.

Gizemli yanı var

Ahmet Tayan, ön plana çıkmayı sevmeyen, ne konfeksiyonda ne de perakendede sektörle fazla kaynaşmamaya özen gösteren biri. Bu nedenle biraz gizemli biraz da ‘karanlık’ bir algı hakim, hakkında. İşadamına yakın isimler sürekli belinde silahıyla gezen, ‘kabadayıvari’ davranışlar gösteren biri olduğunu anlatıyor. Nadiren bir araya geldiği işadamlarına kimsede alacağını bırakmadığını, gerekirse sert yollar denediğini de övünerek anlatan biri. Sık sık “Boğazını sıktım, ‘Paramı ver ulan’ dedim” veya “Silahla korkuttum” diye anılarını anlattığı ve silahını masanın üzerine koyarak pazarlık yaptığı söyleniyor. Ahmet Tayan, agresif ve kolay öfkelenen bir profil çiziyor.

Mali sıkıntıları zorluyordu

AHMET Tayan’a yakın bir kaynak, son zamanlarda işlerinin giderek kötüleştiğini anlatarak şu bilgileri veriyor: “Çorum’daki fabrikası 5 bant üretimden 2 banta inmiş. Beylikdüzü’ndeki üretimi azalmış. Sıkıntılarının arttığını duyuyorduk. Çek yasasından çok yakınıyordu. Ceylan Giyim’i aldığını ve halka açtığını söylüyordu.” Bir tekstilci de Tayan’ın mali sıkıntıları arttıkça agresifleştiğini aktardı.

Kiğılı: Arkadaş canlısıydı

BİR dönem kendisi için de üretim yapan Ahmet Tayan’la ilgili Kiğılı’nın sahibi Abdullah Kiğılı “Büyük şaşkınlık içindeyim. Çok üzüldüm. Arkadaş canlısı, dost bir insandı. Galiba biraz içkiyi fazla kaçırmış” dedi.

Sabıkalı iki işadamı

İÇKİ masasında gerginleşen sohbette nakliyeci Ersin Fatih Pekcan “Buraların ağası sen misin” sözüne sinirlenen Ahmet Tayan’ın arkadaşını kalbinden bıçakladığı belirtiliyor. Tayan cinayetin ardından Porsche arabasıyla kayıplara karıştı. Tayan’ın da Pekcan’ın da sabıkası oldukça kabarık. Tayan’ın, mala zarar verme, hakaret, tehdit ve adam yaralama, Pekcan’ın da adam yaralamadan sabıkası olduğu ortaya çıktı.