Güncelleme Tarihi:
ANADOLU Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, önümüzdeki dönemin sigorta şirketleri açısından değişim ve dönüşüm dönemi olacağını söyledi. Mustafa Su, sektörün özelikle son yıllarda yeni oyuncuların piyasaya girmesiyle hareketlendiğini belirterek, yabancı yatırımcıların kendi piyasalarının doymuş olması ve kar marjlarının düşüklüğü sebebiyle; gelişmekte olan Türk sigorta piyasasının potansiyeline bakarak, yatırımlar gerçekleştirdiklerini kaydetti. Ancak, Türk sigorta piyasasının orta ve uzun vadede büyük potansiyel vaat etmekle beraber, kısa vadede sigorta talebinde önemli artış olmadığı için piyasadaki arz talep dengesinin bir miktar bozulduğunu vurgulayan Mustafa Su, “Pazardan pay kapma yarışı özellikle kasko, trafik, sağlık gibi sektörün lokomotifi olan branşlarda yoğunlaşırken, bu rekabet doğal olarak fiyatlara da yansıdı ve hasar prim dengesinde bozulmalar yaşandı. Yangın branşı da diğer branşlara göre nispeten teknik sonuçları daha olumlu seyretmesi sebebiyle bu rekabetten payını aldı” dedi. Mustafa Su, zararın en fazla yaşandığı trafik sigortalarında fiyatların ucuz kaldığının herkes tarafından dile getirilmesine ve bazı şirketlerin bu branştan çekilmeye başlamasına rağmen, özellikle liderlik yarışında olan bazı firmaların bu branşta hızlı bir şekilde büyümeye devam ettiklerini savundu. Mustafa Su, “Sonuç olarak görülüyor ki, zararın en büyük nedeni firmaların pazardan pay kapmak uğruna yapmakta oldukları fiyat rekabetinden kaynaklanmakta olup, buna dur diyecek de yine firmaların kendileridir” dedi.
Zarar göze alınabilir
Mustafa Su, hiçbir şirketin zarar etmek için yola çıkmayacağına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak stratejik olarak belirli pazar payına ulaşıncaya kadar zarar etmeyi göze alan şirketler olursa, onlar da mali yapılarının ve sermayelerinin elverdiği imkanlar çerçevesinde hareket edeceklerdir. Bunun sonucunda kimi şirketler zarar ettikleri branştan çekilirken, kimi ise ortak arayışına girebilecektir. Sonuçta, önümüzdeki dönemin sigorta şirketleri açısından bir değişim ve dönüşüm dönemi olacağını söylemek yanlış olmayacak. Bunun yanında Hazine tarafından yürürlüğe konulan yeni yönetmelik sonucunda 2010 yılı üçüncü çeyreğinden itibaren şirketlerin özellikle trafik sigortalarında daha fazla karşılık ayırması bekleniyor. Bu da şirketlerin daha zorlu bir döneme gireceğini gösteriyor. Burada tüm şirketlerin gerek sigortalılarına ve gerek sektöre karşı sorumluluk bilinci ile hareket ederek pazardan pay kaybetme endişesinden uzaklaşarak, rasyonel fiyatlandırma yapmaları gerekiyor.” Mustafa Su, sigorta şirketlerinin teknik zarar açıklamasının fiyat rekabeti yüzünden sigortacılık işinden para kazanamadıklarının bir göstergesi olduğuna da değinerek, “Zarar eden şirketler şüphesiz önümüzdeki dönem, bu durumu düzeltici tedbirler almak durumunda kalacaklardır. Aksi takdirde yatırım gelirlerinin azaldığı, artan rekabet ile fiyatların düştüğü ve pazarın yeterince büyümediği bir ortamda söz konusu zararlar sürdürülebilir gözükmüyor” şeklinde konuştu.
Şikayetçi kendine baksın
Mustafa Su, şöyle dedi: “Önümüzdeki dönemde herkes yaptığı işi daha düşük maliyetle, daha iyi bir şekilde yerine getirme gayretine girecek. Kimi şirketlerin karı azalsa veya bazı şirketler zarar etse de bozulan dengeler bir süre sonra düzelecek, ancak şikayet etmek yerine bu değişimi fırsat bilip kendini yeni koşullara uyduranlar bu dönemden başarılı çıkacaklar. Sektörün kötü gidişine ilişkin olarak başkalarını ya da sektörü şuçlayan yöneticiler ise öncelikle kendileri pazardan pay kapma yarışı yerine rasyonel fiyatlandırma yapmalıdırlar.”
Sigortalı ödediği karşısında aldığı teminata dikkat etsin
ANADOLU Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, bugün sigorta sektöründe şirketler arasında yaşanan rekabetin tüketicinin lehine bir durum olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ancak rekabetin sadece fiyat odaklı olmaması gerekir. Fiyatta yaşanan aşırı rekabet bir süre sonra hizmet kalitesinde düşüşü meydana getirmemelidir. Sigorta şirketleri kaliteli hizmeti uygun fiyatla temin etmeye çalışırken, sigortalılar da ödedikleri paraya karşı hangi teminatları aldıklarını iyi sorgulamalıdırlar. Sigortacılık güvene dayanan bir iş olduğu için, aşırı rekabet sigortalıların zararına olacak şekilde sigorta şirketlerinin mali yapısını aşındırmamalıdır.”
Bireysel emeklilik katılımcısı ekonomik krizlerden korunacak
EMEKLİLİK Gözetim Merkezi (EGM) Başkanı ve AvivaSA CEO’su Meral Eredenk, bireysel emeklilik katılımcılarının, birikimlerinin olası bir ekonomik krizde korunmasına yönelik yeni düzenlemeler yapıldığını açıkladı. Eredenk, emeklilik şirketlerinin fon portföyünün en fazla yüzde 20’sini mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirilmesine imkân tanındığını ifade ederek, “Aynı şekilde şirketler, fon portföyünün en fazla yüzde 20’sini girişim sermayesi yatırım ortaklıkları tarafından ihraç edilen para, sermaye piyasası araçlarına ve girişim sermayesi yatırım fonlarının katılma paylarına yatırabilecek. Emeklilik şirketlerinin tek bir bankada değerlendirilebilecekleri toplam tutar ise portföylerinin yüzde 4’ünden fazla olamayacak” dedi. Eredenk, düzenlemelerin, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine yatırım yapacak fonların iç kontrol sistemlerini, risk yönetim sistemlerini de içerecek şekilde oluşturmayı ve risk ölçüm mekanizması geliştirmeyi de zorunlu kıldığını vurgulayarak, bireysel emeklilik şirketlerine katılımcıların yatırım kararını etkileyecek ve bilgi sahibi olunmasını gerektirecek hususlarda da duyuru zorunluluğu getirildiğini kaydetti.
Vakıf Emeklilik Kuveyt Türk ile işbirliği yaptı
VAKIF Emeklilik, Kuveyt Türk Katılım Bankası işbirliği çerçevesinde, “Büyüme Amaçlı Katılım Esnek Emeklilik Yatırım Fonu” ile banka müşterilerine bireysel emeklilik hizmeti sunacak. Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Yusuf Yeşilırmak, Kuveyt Türk’ün tüm şubeleriyle bireysel emeklilik sistemine müşteri kazandırmayı hedeflediğini ve müşterilerinin de faizsiz emeklilik yatırım fonuyla, sistemde birikim yapabileceğini söyledi.