Güncelleme Tarihi:
Sigortacılar, 10 yıllık yol haritasını belirledi; öncelik, bankacılıkta olduğu gibi bağımsız sigortacılık kanunun çıkartılmasında. Türkiye Sigorta Birliği (TSB), 18-19 Eylül tarihlerinde, sigorta sektörünün tüm paydaşlarının katılımı ile Arama Konferansı düzenledi. Konferansta, gelecek 5-10 yılda sektörü bekleyen riskler belirlenirken, sigortacılığın ekonomideki ağırlığını artırıp, kamunun üzerindeki yükü hafifletmek adına yapılacaklar da tespit edildi.
Konferansta, sigorta sektörünün mevcut konumu da ortaya kondu. Buna göre, sigorta ve emeklilik sektörü ekonomiye 1.5 trilyon TL fon sağlarken, Türkiye’nin ekonomisi dünya ekonomileri arasında 18. sırada yer alırken, sigorta sektörü ise prim hacmi açısından 36. sırada yer alıyor. Kişi başına düşen prim dünya ortalamasında 528 dolar iken Türkiye’de kişi başına 197 dolar prim düşüyor.
BANKACILIKTAKİ GİBİ BAĞIMSIZ KANUN
TSB’nin düzenlediği konferansta, sigorta sektörünün, dünya sıralamasında 36. sıradan 18. sıraya, kişi başına sigorta prim üretiminin ise dünya ortalamasına çıkması için atılması gereken adımlar tartışıldı. Sigortacılar 4 önemli başlık üzerinde mutabakata vardı; sektörün çatı kanun ihtiyacı, trafik sigortasında serbest tarifeye geçiş, beklenen Marmara depremine hazırlık ve toplumda sigorta bilincinin gelişmesi için eğitime sigortacılığın girmesi.
Sektör temsilcileri, sigortacılık kanunu olduğunu ancak karayolları kanunu, tüketici kanunu, Türk Ticaret Kanunu gibi kanunlarla da sigortacılığa müdahale edildiğini belirterek, “Bankacılık Kanunu gibi sigortacılığın da bağımsız, kendine has kanuna ihtiyacı var. Sigortacılığı etkileyen tüm düzenlemelerin Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu koordinasyonunda yapılması lazım. Çatı bir kanun çıkartılarak, sigorta ekosistemindeki tüm paydaşların tek bir düzenlemeye ve denetime tabi olması gerekiyor” dedi.
SERBEST PİYASA İSTİYORUZ
Konferansta, sigorta sektörünün en önemli sorunlarının başında trafik sigortasında devlet müdahalesinin geldiğine de değinen sigortacılar, “Zorunlu tarifenin olmadığı, serbest piyasanın olduğu bir ortamda faaliyet göstermek istiyoruz. Bunun içinde biran önce trafik sigortasında serbest tarifeye geçilmeli. Trafik sigortasındaki bir başka sorun da maliyetleri kontrol edemememiz. Bunun için de sigortada tahkim sisteminin yeniden düzenlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sigortacıların gündemindeki bir diğer önemli konu da sigorta bilincinin düşük olması. Sektör temsilcileri bu konuda da, bilincin geliştirilmesine erken yaşlarda başlanması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Tüketiciyi sigorta konusunda bilinçlendirilerek sigorta kültürü oluşturmak durumundayız. Bu da sigorta okuryazarlığı ile olur. Bunun içinde Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversitelerde sigortacılığın müfredata girmesi gerekiyor. İlkokuldan itibaren sigorta ve finansal okuryazarlık derslerini mutlaka gündeme getirmeliyiz.”
VATANDAŞLA DOST OLACAĞIZ
Sigortacıların endişe duyduğu konuların başında ise beklenen Marmara depremi geliyor. Deprem ve kentsel dönüşümün önümüzdeki dönemde en önemli sorunlardan biri olacağını ifade eden sektör temsilcileri, “Deprem riski ekonomik zarar ve maliyet riskleri doğuracak. Beklenen Marmara depreminde devletin yükünü hafifletmek için kentsel dönüşümden başlamak üzere sigortalılık oranını artırmaya kadar birçok konuda hızlı önlem almak durumundayız. Risk gerçekleşmeden önce de maliyetleri azaltmak için başta kamu olmak üzere tüm paydaşlarla işbirliği gerçekleştirmeliyiz.”
Sektör temsilcileri, önümüzdeki 5 yılda, sigortayı vatandaşa dost, vatandaşı ve kamuyu da sigortaya dost yapma hedefi koyduklarını vurgulayarak, “Türkiye’de teminatsız, güvencesiz birey, sigortasız kimse bırakmamak üzere bir hedef belirledik. Vatandaşın her türlü riskini teminat altına alabildiği kolay ulaşabildiği bir sektör olmak istiyoruz” dedi.
İŞTE SİGORTACILIĞIN YOL HARİTASI
-Değişen demografik yapıya karşı yaşlı bakım sigortası devreye alınacak.
-Sigorta fiyatlaması, tüketici davranışı analizleri, pazarlama stratejilerinde yapay zeka kullanılacak.
-Sigorta hizmetleri 5 farklı jenerasyona hizmet vereceğin-den ve sigortalılar kendi risklerine özel çözümler isteyeceğinden kişiselleştirilmiş ürünler ön plana çıkacak.
-Tamamlayıcı emeklilik sistemine geçilecek.
-Uzun süreli sağlık sigorta ürünleri, kronik hastalıklara yönelik özel ürünler geliştirilecek. Sağlıkta erken teşhis konarak müdahale ön plana çıkartılacak.
-Zorunlu sigortalarda sigortalılık oranı artırılacak.
-Devlet katkısı sağlanarak, tamamlayıcı sağlık sigortası yaygın-laştırılacak, kamunun üzerindeki sağlık yükü hafifletilecek.
-İklim değişikli-ğine karşı tarım sigortası etkin hale getirilip, sigorta yaygınlaştırılacak.