OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 07, 2004 00:00
Aksigorta Genel Müdürü Vahdet Tulun, zor günler yaşayan sigorta sektörünün, AB’den tarih alınmasının ardından pazara girecek yabancı şirketlerin de katkısıyla büyüyeceğine inanıyor. Aşırı rekabet nedeniyle uygulanan düşük fiyatların üstlenilen riske uygun olmadığını söyleyen Tulun, sigortacıların artık daha doğru fiyatlandırmaya geçmek zorunda olduğu uyarısında bulunuyor.SİGORTACILAR, sektörün büyümesi ve gereken standardizasyonun sağlanması için umudunu Avrupa Birliği’nden tarih alınmasına bağladı. Gereksiz faturalandırmalar, aşırı rekabet yüzünden düşen fiyatlar, tahsil edilemeyen primler yüzünden zor günler yaşayan sigorta sektörü, AB’den tarih alınmasının ardından pazara girecek yabancı şirketlerle bu durumun ortadan kalkacağına inanıyor. Yaklaşık 3.5 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan Türk sigorta sektöründe kişi başına yıllık prim üretiminin 50 dolarlarda seyrettiğini hatırlatan Aksigorta Genel Müdürü Vahdet Tulun, bu rakamın AB ülkelerinde bin dolarların üzerinde olduğunu vurguluyor. Tulun, Türkiye’de zorunlu olan sigortaları satın alma eğiliminin bile düşük kalmasından yakınıyor. Sektörde aşırı rekabet nedeniyle uygulanan düşük fiyatların riske uygun olmadığını belirten Vahdet Tulun, şirketlerin artık daha doğru fiyatlandırmaya geçmek zorunda olduğu uyarısında bulunuyor. Aksigorta Genel Müdürü Vahdet Tulun ile sigorta sektörünün gelişimi ve sorunlarının yanısıra Aksigorta’nın sektöre bakışını ve yeni projelerini konuştuk.Türk sigorta sektörü bugün hangi noktada?- Sigorta sektörü Türkiye’de gelişiyor. Geçen yıl sonu itibariyle 3.5 milyar dolarlık prim üretimi sağlandı. Bu rakam 15 yıl öncesine kadar 1 milyar doların altındaydı. Bankacılar da artık sigorta sektörüne daha fazla ağırlık veriyor. Genel anlamda sigorta bilincinde bir gelişme var. Sigorta sektöründe çalışanların tahsil seviyesi de eski yıllara göre çok daha yüksek seviyelere ulaştı. Bugün üniversite mezunu sigortacı sayısı yüzde 60-70’lerde. Acenteler de hem teknik altyapı hem de insan kalitesi açısından çok iyi seviyelere geliyor.Yabancı sigorta şirketlerinin Türkiye’ye ilgisi nasıl?- Yabancı yatırımcıların Türkiye’deki sigorta şirketlerine ortak olması veya direkt olarak Türkiye’de şirket kurması sektöre kalite konusunda katkıda bulunuyor. Avrupa Birliği sürecinde tarih alma gerçekleştiğinde bunun sigorta sektörüne çok olumlu katkıları olacak. Sektöre standardizasyon gelecek. Yabancı sigorta şirketlerinin Türk şirketleriyle evlilikleri artacaktır ve doğrudan girenler de çoğalacaktır. Mevcut pastayı büyütmekten ziyade, yeni potansiyelleri harekete geçirecek farklı ürünler, farklı yaklaşımlar getirecektir. Aksigorta yabancılarla evliliklere nasıl bakıyor?- Biz her zaman yabancı ortaklıklara açığız. Prensip olarak böyle bir işbirliğinin, bize know-how ve güç katacağına inanıyoruz. Şu anda gündemde böyle bir şey yok, zaman zaman ilgi oluyor. Ancak benim gördüğüm bundan sonra yabancı şirketler Türk şirketlerini satın almak ya da ortak olmaktan ziyade kendileri gelmeyi tercih edecek. Sektördeki rekabet hangi boyutta?- Sektörde uygulanan fiyatlar riske uygun fiyat değil. Bu nedenle toplanan prim ve ödenen hasar oranı arasında çok büyük bir dengesizlik var. Aşırı rekabet nedeniyle sadece fiyat düşürerek sigorta payını artırma yoluna gitmek gibi yanlış bir eğilim var. Ama bu uzun süre böyle devam edemez. Şirketler artık fiyatlarını daha dikkatli hesaplayıp, daha doğru fiyatlandırmaya geçmek zorunda. Doğal felaketler Türkiye’de sigorta eğilimini etkiledi mi?- Sigorta bilincinin oluşması için altyapı ve sektörde kalite yükselmesi var. Enflasyon düşük,
döviz stabil gidiyor, sigortaya ayrılan paralar bir miktar fazlalaştı ama yeterli değil. Sigortayı satın alma eğiliminde çok fazla bir artış yok. Zorunlu Deprem Sigortası uygulaması 4’üncü yılına yaklaşıyor. Buna rağmen sigorta satışı hálá yüzde 15’lerde. İlk yıl yüzde 25’ti bu oran, giderek artacağını tahmin ederken, geriledi. Türkiye genelinde sigortalı olma oranı ise yüzde 2.5’larda, bu rakam Türkiye’nin batısında bile yüzde 15.Aksigorta pazar payında ilk üçteAksigorta 2004 yılını nasıl geçiriyor?- 45 yıllık bir şirketiz. 135 trilyon ödenmiş sermayemiz var. Bugünkü duruma göre piyasa değerimiz yaklaşık 500 milyon
dolar. Pazar payı açısından son üç yıldır yüzde 8-10 ile ilk üç arasındayız. Geçen yılı yüzde 9 pazar payı ile kapadık, bu yıl da aynı seviyede olur sanırım. 6 aylık bilançolar itibariyle 30 trilyon lira kár ederek, geçen yılın aynı dönemine göre üç misli artış saÄŸladık.2005 hedefleriniz, beklentileriniz neler?- Pazar payını biraz daha artırarak, belki iki ya da birinci sıraya gelmemiz mümkün olabilir. Ama Pazar payını artırmak için fiyatta indirim yapmayı uygun bulmuyoruz. Bu yıl baÅŸladığımız deÄŸiÅŸim projelerine 2005’te de devam edeceÄŸiz. VAHDET TULUNAKSÄ°GORTA Genel Müdürü Vahdet Tulun, 1956 Ä°stanbul doÄŸumlu. Saint Benoit Fransız Koleji’nin ardından, 1979’da Ä°stanbul Ãœniversitesi Ä°ktisat Fakültesi’nden mezun oldu. 1980’de Cankurtaran Holding’de, 1981-1990 arasında Åžark Sigorta’da deÄŸiÅŸik görevlerde çalıştı. 1990-1995 arasında Emek Sigorta’da Genel Müdür Yardımcısı, 1995-1996’da Genel Müdürlük yaptı. 1996-2000’de Demir Hayat Sigorta Genel Müdürlüğü, 2000-2003 arasında Sanko Sigorta Genel Müdürlüğü görevlerini yürüttükten sonra Åžubat 2003’te Aksigorta Genel Müdürü oldu.Yabancı borsalarda yer almak isterizÄ°MKB’nin yanısıra yabancı borsalarda da yer almak istiyor musunuz?- New York ve Londra borsalarında Aksigorta hisselerinin takip edildiÄŸini biliyoruz. Talebe baÄŸlı olarak olabilir. Orada olmak ayrı bir proje. Türkiye’de kiÅŸi başına prim üretimi 50 dolarKiÅŸi başına prim üretimi diÄŸer ülkelere göre nasıl?- Türkiye’de kiÅŸi başına yıllık prim üretimi 50 dolar seviyesinde.. Bu rakam geçtiÄŸimiz yıllarda 35 dolardı. Bir miktar kıpırdanma var. Avrupa BirliÄŸi ülkelerinde bize en yakın ülkedeki sigorta primi Yunanistan ve Portekiz’de, 180-200 dolar. Bu ülkelerden sonra gelenlerde ise kiÅŸi başına yıllık sigorta primi 1000-2000 dolarlar seviyesinde. Ekonomideki iyileÅŸme tüketiciye yansımıyorEkonomideki genel gidiÅŸi nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?- Enflasyonun neredeyse tek haneli seviyelere inmesi, büyümenin yüzde 12’leri görmesi, dış ticarette Türkiye lehine geliÅŸme olması, dövizin duraÄŸan seyri son derece pozitif geliÅŸmeler. Ancak bunun ekonomide ne derece kalıcı ve gerçekçi olduÄŸunu zaman gösterecek. Bu olumlu verilerin tüketiciye birebir yansıması henüz mümkün deÄŸil. SaÄŸlıkta hedefimiz yüzde 10 pazar payıAksigorta’nın saÄŸlık sigortasında hedefi nedir?- SaÄŸlıkta bugün pazar payımız yüzde 3.5. SaÄŸlığın daha da büyümesi ÅŸart. Önümüzdeki 3 yıl içinde en az yüzde 5, sonra yüzde 10 pazar payına doÄŸru yol almayı hedefliyoruz. SaÄŸlık sigortalarında pazar istenen büyüklüğe ulaÅŸtı mı?- SaÄŸlıkta sigortalı sayısı kriz öncesinde 650-700 binleri bulmuÅŸtu. Krizin etkisiyle 450 binlere düştü. Åžimdi yeniden bir hareket var. Ancak daha mantıklı bir fiyat rekabeti var saÄŸlıkta. GeçmiÅŸte yaÅŸananlardan sektör dersini aldı ve artık daha mantıklı fiyatlandırma yapıyor. SaÄŸlık kurumları da bindikleri dalı kesmemek için artık daha dikkatli. Â
button