Güncelleme Tarihi:
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl mayıs ayının son haftasının Sigorta Haftası olarak kutlandığını hatırlatarak, sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte salgın şartları nedeniyle geçen yıl olduğu gibi 2021'de de çevrim içi etkinlikler, sosyal medya ve basın iletişim çalışmalarıyla haftanın kutlandığını anlattı.
Sigorta Haftası’nda halkın hem maruz kalabileceği riskleri hem de bu riskleri sigorta sektörünün onların üzerinden alabileceğini göstermeyi hedeflediklerini aktaran Benli, “Bu yıl 10’uncusunu kutladığımız bu haftada farkındalık yaratmak istediğimiz 3 konu var; deprem, salgın ve tasarruf. Depremi depremden sonra değil, öncesinde konuşmalıyız. Tedbirlerimizi öncesinde almalıyız. Depreme ilişkin maddi risklerimizi, bu riskleri üstlenmeye hazır sigorta sistemine dahil etmemiz gerekiyor. Biz de bu vasıtayla deprem yükünü alıp sigorta dünyası ile paylaşarak Türkiye üzerindeki riskleri azaltmayı görev ediniyoruz.” diye konuştu.
Mart 2020’den itibaren salgının etkisiyle sektör üretiminin yüksek paya sahip olduğu kasko, trafik, ferdi kaza sigortalarında bir durgunluğun yaşanmakla birlikte yeni normale geçiş sürecinde bir toparlanma gözlendiğini ifade eden Benli, sigorta sektörü prim üretiminin Ocak-Nisan 2021'de bir önceki yılın aynı dönemine göre 33 milyar liraya yaklaştığını söyledi. Benli, hayat dışı prim üretiminin yüzde 19 artarak 27 milyar liraya geldiğini, hayat prim üretiminin yüzde 2,5 artışla 5 milyar liraya ulaştığını, sigorta sektörü prim üretiminin de 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 19 yükselerek 83 milyar liraya yaklaştığını bildirdi.
“DÜNYAYI VE AVRUPA’YI YAKALAMAKTA ÖZELLİKLE SON YILLARDA AŞAMA KAYDETTİK”
Atilla Benli, sigorta sektöründe çift haneli büyümelerin son yıllarda diğer sektörlere göre büyüme oranlarıyla, reel büyümelerle başarının pozitif anlamda olduğunu gösterdiğini aktararak, şunları kaydetti:
“Dünya ile karşılaştırdığımızda bazımızın halen çok düşük olduğunu görüyoruz. Dünyada yüzde 7’nin üzerinde sigorta penetrasyonu var. Biz şu anda yüzde 2 seviyelerindeyiz. Ayrıca, özel emeklilik fonlarını GSMH ile karşılaştırdığımızda OECD ortalaması yüzde 126, bizde henüz bu oran yüzde 3’ü aştı. Yapacak daha çok iş, gidilecek daha çok yol var ama dünyayı ve Avrupa’yı yakalamakta özellikle son yıllarda aşama kaydettik. Bu süreç önümüzdeki 10 yılda hızlanarak devam edecek. Salgın döneminde Türk sigorta sektörü olarak, hem teknik karlılıkta, prim büyümesinde hem de dijitalleşme anlamında dünyadan pozitif ayrışan bir süreci yaşıyoruz.”
Hayat branşında şirketlerin, salgın kaynaklı tazminat taleplerinde sigortalı lehine birçok yaklaşım ortaya koyduğunu, salgın kaynaklı vefat tazminatlarının, salgının başlangıcından ilk çeyrek sonu itibarıyla 745 milyon liraya ulaştığını belirten Benli, 15 Nisan itibarıyla salgın hastalık kapsamında özel tamamlayıcı ve yabancı sağlık sigortalarında gerçekleşen tazminat tutarının 228 milyon liraya ulaştığını bildirdi.
“18 YAŞ ALTINDAKİLERİN BES’E DAHİL OLMASI, SEKTÖRÜMÜZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR MİLAT”
TSB Başkanı Benli, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) toplam büyüklüğünde 184 milyar liraya yaklaşıldığını aktararak, "Mevcut projeksiyonlara göre, 2021 yılında sektörümüzdeki fon büyüklüğünün başarıyla büyümeye devam ederek 190 milyar lirayı aşmasını bekliyoruz.” dedi. Ulusal tasarrufların artırılması ve tasarruf alışkanlığının tabana yayılmasını teminen 18 yaş altındaki çocukların sisteme dahil olması, yeni düzenlemeyle vakıf ve sandıkların aktarımıyla Türkiye’nin tasarruf lokomotifi BES’in sürdürülebilir büyümesine katkılar sağlanacağını belirten Benli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nüfusun 24 milyonunu oluşturan 18 yaşını doldurmamış hedef kitlemiz oluştu. Orta vadede 3 milyon katılımcının daha geleceğini varsayıyoruz. Bu da 30 milyar liralık fon büyüklüğünün sisteme girmesi demek. Yeni reformdan yararlanabilecek 50’yi aşkın vakıf ve sandıklarımız var. Bunların da 2023’e kadarki aktarımlarıyla 40 milyar liraya yakın potansiyel var. Böyle önemli bir büyüklüğün, potansiyel ve fon büyüklüğü anlamında yeni bir soluk getireceğini düşünüyoruz. 18 yaş altındakilerin BES’e dahil olmasına ilişkin düzenleme, devlet katkısı verilmesi, otomatik katılım sistemine geçilmesi bizim sektörümüz için çok önemli bir milat.”
Dijitalleşmeyle ilgili yönetmelik değişikliği olduğunu, yeni değişikliklerle fon dağılım değişikliğinin 6’dan 12’ye çıktığını anımsatan Benli, böylelikle daha verimli fon yönetimi yapabilme imkanı oluştuğunu söyledi. Benli, Bireysel Emeklilik Fon Alım Satım (BEFAS) sayesinde sadece BES sözleşmelerinin bulunduğu şirketin değil, diğer tüm emeklilik şirketlerinin sunduğu fon seçeneklerinden de yararlanılabileceğini anlattı.
“GEÇEN SENE YAŞANAN DEPREM SONRASINDA SİGORTA YAPTIRMA ORANIMIZDA YÜZDE 10 ARTIŞ OLDU"
Atilla Benli, genellikle yaşanan felaketler sonrasında sigortalılığın oluştuğunu ancak daha sonra poliçenin yenilenmediğini belirterek, DASK'ın, Zorunlu Deprem Sigortası konusunda bilinci artırmak için çalıştığını ve kuruluşundan bu yana sigortalılara yaptığı hasar ödemesinin 900 milyon liraya ulaştığını bildirdi. Depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayan Benli, “Türkiye genelinde de sigortalı konut sayısı 10 milyonu aşıyor. Sigortalılık oranı yüzde 58’e ulaştı ama burada hedef yüzde 100’e ulaşmak. Geçen sene yaşanan deprem sonrasında sigorta yaptırma oranımızda yüzde 10 artış oldu. DASK’ın yurt içi, yurt dışı reasürans destekleri sayesinde ödeme gücünde 40 milyar liralık yükselişi gördük.” diye konuştu.
Olası İstanbul depremi sonrasında sigorta sektörünün bu yükü kaldırıp kaldıramayacağına yönelik bir soru üzerine Benli, “Biz mevcut verdiğimiz teminatların karşılığını fazla fazla bilançomuzda tutan şirketleriz. Bu anlamda daha çok kapasitemiz var, daha fazlasını teminat altına alabiliriz. Sorun talepte. DASK’ın yenilenmesinin takibi, zorunlu olduğunun farkına varılması önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE İLİŞKİN RİSKLERİN SIKLIĞI VE VERDİĞİ HASARIN BOYUTU TARIM SEKTÖRÜNÜ ETKİLEMEYE BAŞLADI”
TSB Başkanı Benli, Türkiye’deki iklim değişikliğine ilişkin risklerin sıklığı ve verdiği hasarın boyutunun tarım sektörünü etkilemeye başladığını ifade ederek, TARSİM tarafından sunulan ürünlerle şu anda dolu, don, sel, fırtına ve hortum risklerini teminat altına alabildiklerini bildirdi. Türkiye’nin birçok yöresinde hızla artan tarımsal kuraklık tehdidi bulunduğuna işaret eden Benli, “TARSİM tarafından belli ürünlerde köy bazlı kuraklık verim sigortası sunuluyor. Gelecekte kuraklık teminatının daha geniş ürün çeşidi için sağlanması çok önemli." dedi.
“KATILIM SİGORTACILIĞI ÜRÜNLERİNDE BÜYÜK GELİŞMELER GÖRECEĞİZ”
Atilla Benli, Ekonomi Reform Paketi’nde 31 Eylül’de tamamlanma hedefi yer alan BES ile entegre sigorta ürünlerinin geliştirilmesi sonucu vatandaşa farklı ürünler sunulması açısından fırsat penceresinin açıldığını söyledi. BES’e giren vatandaşlara ek teşviklerle birlikte hayat ve sağlık sigortası ürünlerini sunabileceklerini ifade eden Benli, gerek vatandaşların gerekse sektörün tasarruflarının artırılmasıyla ülke ekonomisine fayda sağlanacağını kaydetti.
Benli, uzaktan çalışma ile dijitalleşmede sıçrama yaşandığını, siber risk konularının görüldüğünü, sağlık ve tarım sigortalarının daha geniş kitlelere ulaşmasını beklediklerini söyledi. Salgın hastalık ve sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle çalışanların işsizlik sigortasına yönelik talebinde artış beklediklerini aktaran Benli, “Değişen çalışma koşulları siber risk sigortasına talebi getirdi. Salgın döneminde yeni ürünlerin ve teminatların geldiğini görüyoruz.” dedi.
Benli, bu yıl devlet destekli ticari alacak sigortasında önemli bir artışın olabileceğini düşündüklerini kaydetti. Katılım sigortacılığında pencere usulü çalışmanın biteceğini, katılım sigortacılığı şirketlerinin kurulacağını aktaran Benli, “Katılım sigortacılığı ürünlerinde büyük gelişmeler göreceğiz. Hassasiyeti olan vatandaşlarımızın gönül rahatlığıyla katılım sigortacılığına dahil olmasının önünde yatan birçok çekince 2021 sonu itibarıyla ortadan kalkmış olacak.” diye konuştu.
“ŞU AN GÜNDEMDE OLAN TÜM DEV PROJELER İÇİN SEKTÖRÜN GÜCÜ VE KAPASİTESİ BULUNUYOR”
TSB Başkanı Benli, Türk sigortacılık sektörünün ülkenin mega projelerine teminat sağladığını belirterek, “Bu anlamda finans sektörü içerisinde hayati bir işlev üstleniyoruz ve bunun da gururunu yaşıyoruz.” dedi.
Yeni dönemde devletin veya özel sektörün yaptığı veya yapacağı şu an gündemde olan tüm dev projeler için sektörün gücü ve kapasitesinin bulunduğunu ifade eden Benli, “Biz de görevimizi büyük bir heyecan ve hevesle bekliyoruz. Önümüzdeki, bundan sonraki büyük projelerde sektör olarak sigorta tarafındaki ödevlerimizi yaptık, bekliyoruz. Tümünde, yeni projelerde gururla yer alacağız.” şeklinde konuştu.