Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2008 00:00
Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, özellikle konut sigortalarında, tüketicilerde sigortanın pahalı olduğu yönünde yanlış bir kanının hakim olduğunu belirterek, bu yüzden de sigortalanabilir 10 milyon konutun sadece 1.1 milyonunun sigorta yaptırdığını söyledi.
AVIVA Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, Türkiye’de sigortalanabilir 10 milyon konuttan sadece 1 milyon 100 binini sigortalayabildiklerini söyledi. Ertan Fırat, bugün konutlarda iki çeşit sigorta yaptırıldığını, bunlardan birinin zorunlu deprem sigortası olduğunu belirterek, "Buradaki sigortalı konut sayısı biraz daha yüksek. 2.7 milyon konut deprem sigortası yaptırmış. Ancak, evini deprem dışı yani, hırsızlık, yangın, su baskını gibi risklere karşı sigortalayan konut sayısı sadece 1.1 milyon" dedi. Konutlarda sigortalanma oranının düşük kalmasının kısmen sigortacılardan kısmen de tüketicilerden kaynaklandığını ifade eden Fırat, tüketicilerde sigortanın pahalı olduğu yönünde yanlış bir kanının hakim olduğunu kaydetti. Fırat, şöyle konuştu: "Bankalardan
kredi kartı alırken nasıl sözleşme yapılıyorsa ve o sözleşmenin de detayları varsa, biz sigortacıların rafında da birçok ürün ve sigorta teminatı var. Bunların tüketiciye doğru anlatılması, kişinin ihtiyacına göre de süzgeçten geçirilmesi lazım. Gerçi biz bunları paket sigortalar yaparak, daha pratik hale getirmeye çalışıyoruz."
Üç önemli riskErtan Fırat, sigortacılar açısından konutların; hırsızlık, yangın, su baskını olmak üzere üç ana riski olduğunu ve sigortayı da bu faktörlere göre belirlediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fiyatlarımızı da bu üç ana riske göre yapıyoruz. Diğer riskler çok düşük fiyatlarla poliçenin içine giriyor. Mesela, uçak çarpmasına karşı da teminat veriyoruz. Ama bunun için ödenen prim çok düşük. Bunları poliçeden ayırmaya kalktığınızda alacağınız sigorta öyle sanıldığı gibi ucuzlamıyor. Ama hırsızlık dediğiniz zaman buralarda belirli limitler koymak zorunda kalıyoruz. Kimi şirketler evde kasa bulundurma şartı getiriyor, sigortayı yaparken. Aynı şekilde kolay çalınabilir eşyalara da limitler koyuyoruz. Çünkü bizler ortalama bir konut mantığı ile sigortanın primini oluşturuyoruz. Bu da nedir? 100-120 metrekare bir konutun içine girebilecek eşya ne ise -buzdolabıdır, çamaşır makinesidir, bulaşık makinesidir, yatak odasıdır, oturma gurubudur- buna göre belirliyoruz. Bunlara da belirli limitler getiriyoruz."
Sigortalı sorun yaşayabilirKonut sigortasında tüketicilerin sigorta yaptırırken özelliği olan eşyaları belirtmesi gerektiğine de değinen Ertan Fırat, "Kişinin evinde 10-15 bin dolarlık müzik seti olabilir. Ama biz elektronik eşyaya toplam sigorta bedelinin yüzde 30 ile sınırlamış olabiliriz. Çalındığı zaman tüketici poliçede problem yaşayabilir" dedi. Fırat, sigortalıların da risklerini yönetmesi gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigortalının, konutunu sigorta aracısına iyi anlatması lazım. O zaman da biz eşyaya göre limit koyarız. Böylece hasar anında sorun yaşanmaz. Önemli olan ihtiyacı doğru saptamak. Bu bizim için de önemli. Çünkü sattığımız ürünün gerçek anlamda ortaya çıktığı an, hasar anı. Dolayısıyla da tüketicinin satın aldığı ürünü doğru sorgulaması, detaya inmesi, zaman harcaması ve anlaması gerekiyor."
Yıllık ödenecek prim sadece 250 YTLERTAN Fırat, konut sigortasının tüketiciler tarafından sanıldığı gibi pahalı olmadığını belirterek, şunları söyledi: "120 metrekarelik bir konutu ele alalım. Zorunlu deprem sigortası için ödenecek prim tutarı yıllık 100 YTL civarında. Bu sadece deprem ile ilgili teminat. Diğer risklere yani; hırsızlık, yangın, su baskını gibi olaylara karşı paket poliçe alındığı zaman da en fazla yıllık ödenecek tutar 150 YTL’yi geçmez. Dolayısıyla deprem sigortası artı paket poliçe dediğinizde, yıllık 250 YTL’lik bir primden bahsediyoruz. Bunu da zaten taksit yapıyoruz ki, kimi şirketler 12 taksite bile bölüyor, kredi kartından da çekiyor. Bu primin karşılığında da 50 bin YTL eşya ve 70 bin YTL de bina olmak üzere toplam 120 bin YTL’lik teminat veriyoruz. 15 yılda biriktirdiğinizi bir gecede kaybetme riskine karşı bu prim hiç de fazla değil."
Bankaların yaptığı sigorta her şeyi kapsamıyor
SON yıllarda bankalardan alınan konut kredilerine paralel sigorta da artış olduğunu belirten Ertan Fırat, mortgage’in şekillenmesi ile birlikte sigortacıların birden fazla ürünü satabilme imkanına sahip olacağını söyledi. Fırat, bankaların verdikleri kredi karşısında mutlaka zorunlu deprem sigortasını ve bina sigortasını yaptıklarına da değinerek, bu konuda şu uyarıları yaptı: "Tüketicinin dikkat etmesi gereken konu şu: Maalesef herşeyin sigorta kapsamı içinde olduğu sanılıyor. Oysa bankalar binayı sigortalıyor. Evin içindeki eşyaya yönelik bir sigorta yapılmıyor. Elbette bunu tüketiciye önerenler de var. Ama bu konuda çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Mesela hırsızlık oluyor, tüketici nasıl olsa banka sigortayı yaptırdı diye bize geliyor, oysa poliçenin içinde hırsızlık yok. Sadece binanın sigortası var. O zaman da tüketici ile biz karşı karşıya geliyoruz ve sorun çıkıyor. Tüketicilerin bankadan yapılan sigortanın içeriğini iyi bilmesi gerekiyor."