Sıcaklıkların düşürülmesine yönelik küresel taahhüt Dünya Enerji Kongresi’nde masaya yatırıldı

Güncelleme Tarihi:

Sıcaklıkların düşürülmesine yönelik küresel taahhüt Dünya Enerji Kongresi’nde masaya yatırıldı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2016 09:53

Geçen yıl Paris'te bir araya gelen 200 ülke, tarihi COP21 anlaşmasını benimseyerek küresel ortalama sıcaklıklardaki artışı Sanayi Devriminden önceki sıcaklıkların 2°C altına çekmeyi taahhüt etti.

Haberin Devamı

Ekim ayında İstanbul’da gerçekleşen Dünya Enerji Kongresinde konuşan Bolze, elektrik üretiminin küresel karbondioksit emisyonlarının %40'ında payı olduğuna, bunun da küresel ısınmanın en büyük nedeni olduğunu ve izlenmesi gereken yolun tüm enerji ekosistemi genelinde karbonsuzlaşmadan geçtiğine dikkat çekti.

Kongrenin bu yılki teması olan Büyük Geçiş, CO2 seviyelerindeki yükselişten de büyük tehlikeler olduğunu ifade ediyor. Küresel ısınma, daha önce emsali görülmemiş bir nüfus artışı ile birlikte gerçekleşiyor. 2050 yılı itibariyle dünyadaki toplam nüfusun 9 milyarı aşması bekleniyor. Bu da tüm bu nüfusun elektriğe erişime ihtiyacı olacağını, yeni elektrik santralleri, arabalar ve uçaklar gerekeceğini gösteriyor.

Uzmanlar, bir örnek olarak, Güneydoğu Asya'nın en yüksek dördüncü nüfusuna ve en büyük ekonomisine sahip, yıllık büyüme oranı yüzde 5 olan Endonezya'nın ekonomik üretimindeki yüzde 1'lik artışın, enerji talebinde %1,8'lik bir yükselmeye yol açtığını belirtti.

Ülkenin Devlet Başkanı Joko Widodo, görev süresinin en önemli amacının önümüzdeki üç yıl içinde elektrik üretim kapasitesini %70 oranında yükseltmek olduğunu ifade etti. Ülke aynı zamanda kendi elektrik arzının yarısını üretmek üzere kömür kullanmaya devam ediyor.

Konunun önemine vurgu yapan Bolze ise, “Rüzgar veya güneş gibi yenilenebilir enerjinin, hemen hemen her yerde hızla devreye alınabilen mobil elektrik santrallerinin ve geleneksel elektrik üretim kaynaklarının daha verimli bir şekilde çalışmasını sağlayacak yazılımların bir araya geldiği yaratıcı bir çözüm aramak gerekiyor” şeklinde konuştu.

Enerji talebindeki büyümenin büyük bir kısmı Asya ve Afrika'da gerçekleşirken, ABD ve Avrupa'nın da İkinci Dünya Savaşı sonrası elektrik üretim altyapısını yenilemesi gerekiyor. Tek başına tüm sorunları giderecek bir çözüm olmadığını belirten Bolze, ancak birden fazla yol izleyerek istediğimiz yere ulaşabileceğimize dikkat çekiyor.

İşte GE'nin dünya genelinde uygulamaya koyduğu teknolojilere ilişkin birkaç örnek.

Dijital Elektrik Santrali
GE Power, Nisan 2016'da kömür yakıtlı elektrik santrallerinin verimliliğini arttırmak üzere yazılım ve yapay zeka kullanan, Boston merkezli bir makine öğrenimi ve veri analizi şirketi olan NeuoCo Inc.'i satın aldı. NeuCo’nun sistemleri, artık dünyanın ilk “Buharlı Dijital Elektrik Santrali”nin bir parçası haline geldi. Bu santral, kömür yakıtlı elektrik santrallerinin sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltarak performans ve verimliliklerini arttıran bir teknoloji setinden oluşuyor. İtalyan kamu hizmeti kuruluşu A2A gibi müşteriler, Torino yakınlarındaki aktif olmayan gaz yakıtlı elektrik santrallerini yeniden hayata döndürmek üzere, GE'nin Endüstriyel İnternet için bulut tabanlı işletim sistemi olan Predix'i kullanıyor. Yazılım, türbinin yenilenebilir enerjiler ile birlikte kullanılmasını mümkün kılıyor ve rüzgarın azalması veya havanın bulutlu olması gibi durumlarda hemen devreye giriyor.

Haberin Devamı


Doğal Gaz
GE, HA sınıfı gaz türbinlerini tam üç yılda geliştirdi. İlk türbin, elektrik üretmeye ilkbaharda kuzey Fransa'daki Bouchain şehrinde başlar başlamaz dünyanın en verimli kombine çevrimli elektrik santrali olarak Guinness Dünya Rekorlarına girdi. GE tarafından 9HA.01 olarak adlandırılan ve tamamen yüklü bir Boeing 747 ile aynı ağırlığa sahip olan türbin, Fransa'da 680 bini aşkın eve elektrik sağlamaya yetecek kadar elektrik üretebiliyor. Yarım saatten kısa bir sürede tam hızla çalışmaya başlayarak santral operatörü olan EDF Energy'nin değişen talebe hızla yanıt vermesini sağlıyor.

Dağıtılmış ve Hızlı Enerji
Sandy fırtınasının Amerika'nın Doğu Kıyısını kasıp kavurduğu 2012 yılında, milyonlarca kişi elektriksiz kalmıştı. Ancak Princeton Üniversitesi, şebekeye olan bağlantısını keserek bağımsız bir şekilde çalışmaya devam eden GE marka bir jet motorundan dönüştürülerek yapılmış elektrik kaynağı sayesinde ısınma ve aydınlatmadan mahrum kalmamayı başarmıştı. Buna benzer çözümler halihazırda yaygınlaşmaya devam ediyor. Örneğin, 18 bin adaya sahip Endonezya'da büyük elektrik santrallerinin inşa edilmesi oldukça elverişsiz olabiliyor. GE Power, bu yaz Bali yakınlarındaki Lombok adasına Princeton'dakine benzeyen kamyonla kurulan iki adet "hızlı elektrik" özellikli gaz türbini jeneratörü kurdu. Bu jeneratörlerin her biri, teslimattan sonraki bir aydan daha kısa bir sürede 25 MW elektrik üretmeye başlayabiliyor.

Yenilenebilir Enerji
GE, Niagara Şelalesi'nde New York'un en büyük hidroelektrik santralinin optimizasyonuna destek olacak bir yazılım kullanacağını duyurdu. Şirket, Fransa'nın Nice şehrinde dünyanın ilk akıllı güneş enerjisi şebekesinin inşa edilmesine destek oldu. Bu akıllı sistemler, bir gün şehirlerin daha fazla yenilenebilir enerjiyi müşterilerine daha yakın konumlarda üretmesini mümkün kılabilir. Yazılım, yerel kahvecilerin komşularının güneş panellerinin fazladan elektrik üretmesi durumunda, operatörlerin bu kahve dükkanlarına mesaj üzerinden yardım sağlamasına olanak sağladı. GE Şebeke Çözümleri’nde akıllı şebeke strateji lideri olan Laurent Schmitt, GE Reports'a yaptığı açıklamada “Biz yüklememizi yapıyoruz; kahveciler ise bu süre boyunca şebeke operatöründen aldıkları destek ile birlikte kahvelerini daha uygun bir fiyata kavurabiliyor” diyor.


GE Blog’u ziyaret etmek için http://geturkiyeblog.com adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Haberin Devamı

Sponsorlu İçerik

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!