Ses yasaklarında doğruyu 8 yılda bulduk artık tek bir şikayet yok

PROF. Dr. Mehmet Emin Birpınar, 8 yıl önce İstanbul’un ilk İstanbul Çevre ve Orman Müdürü olarak atandı. Son kurulan kabinede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı oluşturulunca Birpınar, İstanbul’un ilk ve son Çevre ve Orman Müdürü olarak tarihe geçti. Elinde ses ölçüm cihazlarıyla gece kulüplerini denizden ve karadan denetlerken tanıdık onu. Ses yasakları ve pek çok konuda ilk kez bu kadar açık konuştu.

Ciddiye almadılar
*  Sizin müdürlüğünüz geniş bir alanda sorumluluk içeriyor ama biz sizi, elinizde ses seviyesini ölçen aletlerle gece kulüplerinin önünde görüp tanıdık.
-  İstanbul’da bir problem vardı ve bunun çözülmesi gerekiyordu.
Ancak olaya kesinlikle duygusal veya siyasi bakmadık. Avrupa yakasında Karaköy-Sarıyer hattında çok eğlence mekânı, düğün mekânları, oteller var ve buradaki müzik karşı yakayı rahatsız ediyor. Uyuyamayan, sabah 8’de kalkıp işe gitmesi gereken insanlar var.
*  Size gelen şikâyetler nedeniyle bu denetimleri sıkılaştırdığınızı söylüyorsunuz. Ne kadar şikâyet geliyordu?
-  Beylerbeyi-Çengelköy arasında yaşayanlar 50 bin imza ile 2006’da valiliğe dilekçe verdi. Zaten biz bu yüzden harekete geçtik. Ayrıca Çubuklu civarındaki 3 mekânın gürültüsünden de Avrupa yakasında oturanlar rahatsızdı. Kadıköy barlar sokağı, Büyük Kulüp, Beyoğlu ile ilgili de şikâyetler geliyordu. Biz aslında 2004’te uğraşmaya başladık, önlem alın dedik ama kendilerini büyük adam görenler bizi ciddiye almadılar. “Yarın üniversite sınavı var sabah 5’e kadar vurmayın şu basa” diyoruz dinleyen yok. DJ’ler gaza gelmiş… Biz 10 eğlence yerini birer hafta kapatınca ciddiyeti anladılar.

İsteriz ki parti devam etsin
*  10 mekanı bir anda kapatmak, gece yaşamının sesini tamamen kesmek doğru muydu gerçekten?
-  Bir gece denetim yapmasam Başbakan’a kadar arıyorlar. Bir gece saat 03.00’te uyuyamayan bir pilot aradı. Bir uçak dolusu yolcunun sorumluluğunu kimin alacağını sordu. Uykusuz kalmaktan yakınan beyin cerrahları bile aradı. Sürdürülebilir çözüm üretmek gerekiyordu. Nedir bu? Avrupa yakası eğlenirken Anadolu yakası uyuyabilsin. Gürültü pazarlanamaz. Diğer insanlar rahatsız olmayacak. Bu mekânlar yaşayacak. Biz de yurtdışına gidince iyi restoran, mekân ararız. Bunlar kıymetli yerler. Burası dünyada eşi, benzeri olmayan bir değer, bir hazine. Biz isteriz ki parti devam etsin, bu mekânlar yaşasın. Doğruyu 8 yılda bulduk.

3 mekan kaldı
*  Doğru olduğunu nasıl anladınız?
-  Mekanlar ses sistemlerini değiştirdi. Sesi iletmeyen perdeler astılar gece 12’den sonra açıyorlar. Evet bu sistemler pahalı ama onların da işi bu. Şikayet gelmediği zaman sorun çözülmüştür. Bu yıl tek bir gürültü şikayeti gelmedi.
*  Bu önlemleri zorlaştırmak için istediğiniz, kapatmak için bahaneler yarattığınız söyleniyor.
-  Amacımız kapatmak olsa bu önerileri yapmayız. Bakın tek bir davayı kaybetmedik.
*  Kaç mekan ses sistemlerini buna göre düzenledi?
-  Sortie, Reina, Anjelique bu değişiklikleri yaptı. Söz konusu tedbirleri almayanlar müzik yayınını kesti. Bazıları sadece restorana döndü. Müzik yayını yapan, gece kulübü gibi kalanların ise işi arttı. Onlar da memnundur bence bu durumdan.

Bütün DJ’lerin telefonu var ‘kıs’ mesajı atarım

*  Gürültülü müziğin peşinden koşarken, siz de 8 yıl gece hayatına sahip olmuşsunuz.
-  Sekiz yıl yaz tatili yapmadım. Sabah 4-5’e kadar mekânları geziyorum. Bir nevi benim de gece yaşantım var. Ama eğlenmiyorum; çalışıyorum. Allah’tan ailem anlayışlı. Evim Çengelköy‘de. Denetime çıkmasam da evden müzik sesi duyuyorsam hemen müdahale ediyorum. Eve iş götürüyorum yani. Bütün DJ’lerin telefonu var bende. Zaten müzikten hangi DJ olduğunu hemen anlıyorum. Telefon açıp müziğin sesini biraz kısmalarını istediğim oluyor, bazen mesaj atıyorum.

Pınar Altuğ Lucca’daki gürültüyü şikayet etti

*  Hiç haksızlık yaptığınız hissine kapılmadınız mı?
-  Bakın çok ilginç şeyler oldu. Bu uygulamalara ilk başladığımızda, Pınar Altuğ, bir mekânın önünde gazetecilere “Siyasi uygulamalar” diye açıklama yapıyordu. Sonra kendisi hamileyken bize “Çok gürültü oluyor, uyuyamıyorum” diyerek Lucca’yı şikayet etti. Yani daha çok haksızlığa uğradığımı hissettim.
*  Siz mi haksızlığa uğradınız?
-   Mesela bir gün tekneyle bir mekâna yanaşıyorduk. Bizi görünce DJ müziğin sesini kıstı. O esnada teknemize Reha Muhtar girdi ve bize kızdı, hatta aşağıladı. Biraz da alkollüydü galiba. Sonra Turkcell Kuruçeşme Arena da sıkıntılı yerlerden biridir. Gece 12.00’ye kadar konserler bitmeli. Ama bazen sahneye çıkanlar buna özen göstermedi. Volkan Konak sahneden bize
ağır ithamlarda bulundu. Şu anda mahkemeliğiz.

Ezan güzel okunsun dinleyen rahatsız olmasın

*  Ramazan davulcuları
ve çok yüksek ezan sesinden şikayet edenler de oluyor mu?
-  Ezanla ilgili şikayetler aldık. Hemen ilçenin müftüsü ile irtibata geçip varsa ses sistemindeki bozukluğu giderdik. Ezan güzel okunmalı ve dinleyeni rahatsız etmemeli. Fakat Ramazan davullarıyla ilgili bir şikâyet almadık. Tabii ki bu dönemde kimse ramazan davulcusuyla sahura kalkmıyor. Sanırım geçici bir uygulama olduğu için insanlar rahatsız olsa da bir ay sesini çıkarmıyor. Bakın, bazı iftar tekneleri de oruç açıldıktan sonra müzikli eğlence yapıyor. Ama gece 12.00 olmadan bitiriyorlar. Zaten sorun gece yarısından sonra olan gürültü. Diğerlerini insanlar bir şekilde tolere ediyor.

Asmalı’daki marjinaller arasında gidilip geliniyor

*  Sizin alanınızda değil,
Belediye’nin kararı biliyoruz ama Asmalı ve Cihangir’de sokaklardaki masaların tamamen toplatılması doğru mu sizce?
-  Türkiye’de sorun hep marjinaller arasında gidilip gelinmesi. Asmalı ve civarında masalar sokaklara fazla yayıldı. En baştan bu engellenmeliydi. İpin ucunu kaçırdılar. Sonra da gelip toptan masaları kaldırdılar. Belediyeler, mekanların dışarıdaki alanlarını önceden belirlemeli. Yani sınırsızlık da toptan hepsini kaldırmak da yanlış.

İstiklal Caddesi'ne hiç ağaç dikilir mi

*  Boğaz’da donla yüzen adamlar da rahatsızlık yaratmıyor mu?
-  Biz İstanbul gibi dev sanayi tesislerinin, binlerce imalathanenin olduğu bir şehirde görev yapıyoruz. Tıbbi atıklardan tutun da hava kirliliğine kadar pek çok işimiz var. Aslında İstanbul’da o kadar çok mesele var ki. Ben İtalya’da, Belçika’da şehircilik adına master, doktora yaptım. Bizans İstanbul’a erguvan ekmiş, Osmanlı çınar. Yıllarca kavak ektiler polene boğulduk. İstiklal Caddesi ağaçlandırıldı. O caddeye ağaç dikilir mi? Binalar şehirlerin süsleri; neden kapatıyorsun onları?