Güncelleme Tarihi:
25 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine verdiği plaka sözünün tutulmasını istediklerini belirten İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, "Sayın Cumhurbaşkanımız’ın ’Koruyacağız, onları mağdur etmeyeceğiz’ cümlesinden sonra çok ciddi bir beklentiye girdik. Bu insanları amacı evlerine ekmek götürmek. 25 Mayıs’ta bu açıklamadan sonra belediyenin çok geniş çalışması bu insanların ekmeğinden iki dilim eksiltti. 25 Mayıs’ta 100 TL’ye yaptığımız işi biz şuan da 70 TL’ye yapıyoruz. Trafik sigortası 800 TL’den 4 bin TL’ye çıktı. Gider arttı gelir düştü. Biz de geçinmek zorundayız. Geçinmek için biz çalmadık, devletten sermaye istemedik, akaryakıt indirimi istemedik. Elimizdekini koruyamıyoruz biz. Yani Sayın Cumhurbaşkanı bu insanlara bir söz vermiş. Biz özellikle Cumhurbaşkanımıza güvendik. Biz verilen sözün arkasında durulmasını istiyoruz. İki ay bizim sabrımız var mı yok mu? Bunu ben söylesem benim fikrimdir bu; ama esnafın böyle bir sabrı yok artık" dedi.
"SAYIN KADİR BAŞKANIM KAÇ KERE BİZİ MUHATTAP ALDINIZ"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın dün katıldığı bir televizyon programında servis esnafıyla ilgili yaptığı açıklamalara cevap veren İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu ise, "Sayın Kadir Topbaş Bey biz seçimlere 5 gün kala hiçbir şekilde kimseyi örgütlemeyiz. Şuan da demokratik hakkımızı gayet demokratik şekilde dile getiriyoruz. Kamuoyu bunu bilsin istiyoruz. 5 gün kala bir mücadele başlamamıştır. 25 yılın mücadelesidir. Siz bu kadar büyük ölçekteki şeye hayır diyemezsiniz. Bunu da bir kez daha düşünün diyorum. Ben Kadir Bey’in siyasetçiliğine, belediyeciliğine ve şehirciliğine saygı duyuyorum; ama şöyle de bir örnek var. Ankara’da da Melih Gökçek Bey var. Ben gittim araştırdım. Melih Bey tarihinde en az üç kere servisçileri ve şehiriçi yolcu taşımacılarını toplamış bütün sorunlarını, dertlerini dinlemiş. Ben soruyorum şimdi buradan. Sayın Kadir Başkanım kaç kere bizi muhatap aldınız, kaç kere bizi odanıza davet edip derdimizi dinlediniz. Evet tabiki her şeyi başkan yapmaz; çünkü burası İstanbul. 16-17 milyon insan yaşıyor, bir sürü sorunları var. Fakat bir takım şeyleri bürokratlar yapar; ama bürokratların yetişemediği yerde 25 yıllık bir sancı varsa, 10 aydır da insanlar bağıra bağıra burada bir sorun var diyorsa, lütfedin de bizimle bir görüşün. Bizimle bizzat siz görüşün lütfen" diye konuştu.