Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, paradan sıfır atma uygulamasının ilk aylarında, fiyatlarda yuvarlama nedeniyle az da olsa artış olabileceğini belirtti. Serdengeçti, sıfır atmanın yuvarlama etkisinin, enflasyon ortamında yaşamaktan dolayı daha az hissedileceğini ve sürekli olmayacağını söyledi.Serdengeçti, paradan 6 sıfır atılarak 2005 yılı başından itibaren Yeni Türk Lirası'na geçilmesi konusunda bir basın toplantısı düzenledi. Türk Lirası'ndan 6 sıfır atılması sürecini anlatan Serdengeçti, 2003'de yüzde 20'lik enflasyon hedefinin tutturulabileceği kanısı oluşunca dikkatlerini 2004 enflasyonuna verdiklerini, istikrar programının aksamadan sürdürülmesi ve herhangi bir dışsal şokla karşılaşılmaması halinde bu yılda yüzde 12'lik hedefin tutturulabileceğini gördüklerini ifade etti. Merkez Bankası Başkanı, bunun üzerine paradan 6 sıfır atılmasının yaklaşık 1 yıllık bir çaba gerektireceğini de bildikleri için 2005 başında enflasyon yüzde 12'ye vardığında bu operasyonu gerçekleştirme düşüncelerini Devlet Bakanı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a, ardından da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a açtıklarını kaydetti. Sadece Merkez Bankası'nı değil, birçok kurumu ilgilendiren ve yasal düzenleme gerektiren bu projenin siyasi irade olmadan gerçekleşmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Serdengeçti, siyasi iradenin Eylül ayında Maliye Bakanı'nın açıklamasıyla kendini gösterdiğini vurguladı. Bunun üzerine resmi süreci 19 Eylül tarihinde başlattıklarını belirten Serdengeçti, yasal sürecin de 31 Ocak'ta ilgili yasanın Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla son bulduğunu hatırlattı.      NEDEN SIFIR ATILIYOR? Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, daha sonra Türk Lirası'ndan 6 sıfır atılmasının gerekçeleri üzerinde durdu. 1970'lerde başlayan enflasyon sürecinin etkisiyle emisyon hacminin 1980 yılı sonuna göre 38 bin kat artarak 31 Aralık 2003 itibarıyla yaklaşık 10.7 katrilyon liraya ulaştığına işaret eden Serdengeçti, şöyle devam etti: ''1981'den itibaren çıkarttığımız 20 milyon liraya kadar ki kupürlerde ne yapmışız? Enflasyon ortamında ortalama 2 yılda bir yeni bir kupür çıkartmışız. O iki yıllık dönemde, enflasyon ortalama yüzde 209 seviyesinde gerçekleşmiş. Her defasında çıkardığımız yeni kupürün
dolar karşılığı 1982'de 55 dolar iken son yıllara bakıyoruz, 46 dolar, 20 dolar, 12 dolar. Aslında giderek düşen bir şey görüyoruz. Paranın satın alma gücü enflasyon nedeniyle düşmüş ve biz 23 yılda 11 yeni kupür çıkartmak zorunda kalmışız.''    Dünyaya baktıklarında da karşılarına Türkiye açısından vahim bir durumun çıktığını söyleyen Serdengeçti, Endenozya'dan Vietnam'a kadar burada 100 bin liralık değerli kupürler varken, Romanya'da 1 milyon, Türkiye'de ise 20 milyonluk kupür bulunduğunu belirtti. Merkez Bankası Başkanı, ''Dünyadaki en büyük kupürlü banknotunun ülkemize ait olması paramızın itibarını ortadan kaldırmış ve psikolojik olarak vatandaşlarımızı da olumsuz yönde etkilemiştir'' dedi.     DÜNYADA DA İŞLEM MÜMKÜN DEĞİL Bol sıfırlı rakamların parasal değerlerin ifade edilmesinde ve yazılmasında, vezne işlemlerinde, muhasebe ve istatistik kayıtlarında, bilgi işlem programlarında, fiyat etiketlemede, piyasa işlemlerinde, benzin pompalarından, taksimetrelere kadar günlük hayatta da çeşitli sorunlar yarattığını kaydeden Serdengeçti, şöyle konuştu:    ''Bazı ekonomik değerlerin katrilyonluk değerlerle ifade edilmeye başlanması, TL'nin değişim ve kıymet saklama aracı olarak kullanılması gibi parasal fonksiyonları da olumsuz etkilemiştir. Dünyada en çok 14 haneye kadar değerlerin ifadesi mümkün olduğu için 99 trilyon liranın üzerinde işlem yapılması mümkün değildir." ENFLASYON PARAYI YIPRATTISerdengeçti, yüksek enflasyon sonucunda vatandaşların ellerine geçen banknotları çabucak kullanıp, bir an önce elden çıkartma eğilimine girdiğini vurguladı. Bu şekilde banknotlarda yüksek devir sayısına ulaşıldığını kaydeden Serdengeçti, bunun ise daha çok vezne işlemi, daha yüksek üretim, dağıtım, Merkez Bankası için daha yüksek stoklama maliyeti demek olduğunun altını çizdi. Bu durumun daha yüksek operasyon riski anlamını taşıdığını da belirten Serdengeçti, söz konusu gelişme nedeniyle sürekli olarak üst değerden yeni banknotlara gereksinim duyulduğunu anlattı.     EMİSYON HACMİ Banknotlar yüksek devir hızına ulaşırken emisyon hacminin milli gelire oranına bakıldığında Türkiye'de başka bir vahim tablonun ortaya çıktığını ifade eden Merkez Bankası Başkanı, şöyle devam etti: "Emisyon hacminin herhangi bir ülkede milli gelire oranı, her ülkenin kendi ekonomik koşullarına, nakit dışı ödeme araçlarının yaygınlığına, ülkelerin ulusal paralarının rezerv para konumunda olup olmadıklarına göre değişir. Emisyon hacimleri birbirinden farklı. Ama Türkiye'de bu oran yüzde 3 seviyesinde. Koşulları birbirinden farklı birçok ülkenin de son derece altında.    Bu dahi Türkiye'nin 30 yıl kronik enflasyon ortamında yaşayarak nasıl bir konuma düştüğünü göstermek açısından önemlidir diye düşünüyorum. Tabi bunun nedeni yüksek enflasyon nedeniyle banknot talebinin düşük olması.'' İşlem hacminin emisyona oranlandığında Türkiye'de yüzde 12.6'lık bir rakamın ortaya çıktığını bildiren Serdengeçti, bu rakamın diğer ülkelerde yüzde 10.5 ile yüzde 3.1 arasında seyrettiğini kaydetti. Serdengeçti, bu verilerin ülkemizde emisyon hacminin milli gelire oranının düşük, ama banknot devir sayısının yüksek olduğunu gösterdiğini belirtti. Merkez Bankası Başkanı, ''Sonuçta, bu şartlarda parasal değerlerde bir sadeleştirme yapılmasının teknik bir ihtiyaç olduğu ortadadır'' diye konuştu.     SIKINTI ORTADAN KALKACAKTL'den sıfır atılmasına ilişkin daha önce de çeşitli girişimlerde bulunulduğunu hatırlatan Serdengeçti, Türk Lirası'ndan 5 sıfır atılması konusunda hazırlanan yasa tasarısının 25 Aralık 1998'de Başbakanlık'a gönderildiğine işaret etti. Serdengeçti, daha sonra 6 sıfır atılmasını öngören ikinci yasa tasarısının da 26 Mayıs 2002 tarihinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na iletildiğine dikkat çekti. ''Ancak, enflasyonla mücadelenin muhtelif nedenlerle sürdürülememesi, enflasyon oranının ve bekleyişlerinin uygun düzeye inmemesi gibi nedenlerle, sıfır atma operasyonu bugüne kadar gerçekleşemedi'' diyen Başkan Serdengeçti, sıfır atmanın faydalarını da şöyle açıkladı: ''Bir defa gayet açık olarak fazla sayıdaki sıfırların yarattığı sıkıntı ortadan kalkacak.    Enflasyonun düşürülmesi konusundaki başarının ve enflasyonun kalıcı bir şekilde, tek haneli seviyelere düşürülmesi anlamında bir kararlılığın göstergesi olacak. Toplumun ulusal paraya olan güveni yenilenecek. Bankaların ve bankamızın işlem hacmi rahatlatılacak ve bankamızın üretim maliyeti azalacak. Yeni Türk Lirası'na geçişte, 1 milyon Türk Lirası, 500 bin liralar, madeni paraya dönüştürülecek. Böylelikle randıman artacak ve pratik yararlar sağlanacak. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesiyle, paranın da itibarı artacak.''     ZAMANLAMA TAMAM MI? Serdengeçti, zamanlama konusunda da, 2005 yılı başının neden seçildiğinin sorulabileceğine dikkat çekerek, defter tutma zorunluluğu olan gerçek ve tüzel kişileri, dönem ortasında ikili kayıt tutmaya zorlamama amacının ilk neden olduğunu belirtti.    Bu nedenle, mali yılbaşının düşünüldüğünü anlatan Serdengeçti, ''Gerçekleşmesi beklenen tek haneli enflasyona geçiş süresi nedeniyle de 2005 yılı uygun görüldü'' dedi.Çıkarılan yasa ile Türkiye Cumhuriyeti'nin para priminin ''Yeni Türk Lirası'' olduğunu, Yeni Türk Lirası'nın, alt biriminin de ''Yeni Kuruş'' olarak belirlendiğini kaydeden Serdengeçti, ''Bir yeni Türk Lirası da, Bir Yeni Kuruşa eşittir. Bakanlar Kurulu, Yeni Türk Lirası'ndaki, Yeni kuruştaki, (Yeni) ibarelerini kaldırmaya yetkilidir'' açıklamasında bulundu. Türk Lirası, Yeni Türk Lirası'na dönüştürülürken, 1 milyon Türk Lirası karşılığında 1 Yeni Türk Lirası esasının dikkate alınacağına işaret eden Serdengeçti, geçişten itibaren yapılacak tüm işlemlerde Yeni Türk Lirasının kullanılacağını söyledi. "YUVARLAMA ETKİSİ AZ HİSSEDİLECEK"Serdengeçti, euroya geçiş sürecinde 12 farlı kurun kullanılmasının mal ve hizmet fiyatlarında artış olmasına yani ''yuvarlama'' etkisini ön plana çıkarttığına dikkat çekti.
Euro Bölgesi'nde buna rağmen 2002 yılı enflasyon oranının yüzde 2,2 ile 2001 yılı enflasyonunun altında kaldığını belirten Serdengeçti, euroya geçişin enflasyona etkisinin 0 ila 1,16 arasında, yani 0,2'yi geçmediğini anlattı. Serdengeçti, şöyle devam etti: ''Enflasyon fiyat artışlarındaki devamlılığı ifade eden bir olgudur. Fiyat yuvarlamaları yüksek enflasyon ortamında tedavülden kaldırılan kupürlerin ve muadili para kullanma alışkanlığının yitirilmesinin etkisiyle süreklilik arzederken, sıfır atma operasyonu ile ortaya çıkabilecek fiyat artışlarının (yuvarlama) süreklilik arz etmesi beklenmemektedir.    Dolayısıyla Yeni TL'ye geçiş maliyetinin tüketicilere yansıtma veya kurumsal yansımadan yararlanma amacıyla yukarıya doğru fiyat yuvarlamalarına gidilmesi süreklilik arz etmeyecektir. Sonuç olarak sıfır atma operasyonunun yuvarlama etkisinin, enflasyon ortamında yaşamaktan dolayı zaten var olduğundan, daha az hissedilebileceği, operasyonun enflasyonist etkisinden ziyade tek haneli rakamlara indirilmesinde kararlılığın ön plana çıkacağı düşünülmektedir. Ayrıca paramızdan sıfır atılmasının döviz kurları veya faizlerin genel düzeyi üzerinde bekleyişleri olumlu yönde etkilemekten başka olumlu veya olumsuz bir etkisinin olması da beklenmemektedir. Zira kurların ve faizlerin genel düzeyini belirleyen temel unsurlar ekonominin temelleri ve uygulanan istikrar programıdır.''     YENİ BANKNOTLAR ESKİLERE BENZEYECEKMerkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, banknotların daha kolay tanınması ve karışıklığa neden olunmaması için aynı satınalma gücüne sahip kupürlerin benzer renk ve tasarımlarda üretileceğini söyledi. Serdengeçti, 1, 5, 10 ve 20 Yeni Türk Lirası'nın halen dolaşımdaki 1, 5, 10 ve 20 milyon liralık banknotlara benzeyeceğini bildirerek, 50 ve 100 Yeni Türk Lirası'nın farklı olacağını, ayrıca 1, 5, 10, 25, 50 ve 100 (bir lira) kuruşluk madeni paraların da çıkartılacağını kaydetti. Daha yüksek kupürlerin kullanım dışı kalacağı için tercih edilmediğini anlatan Serdengeçti, şöyle devam etti: ''En büyük kupür olarak 100 liranın belirlendiğini söyledik. Yeterli kolaylığı sağlayacak olması, 200 ve 500 perakende piyasasında nadiren kullanılacak olması, ''Merkez Bankası bir süre sonra piyasada ihtiyaç duyulacağını düşünüyor, enflasyonun düşeceğine de inanmıyor'' şeklinde hatalı yorumların yapılması ve kamuoyunda bekleyişlerin yanlış yönlendirilmesinin önüne geçilmesi de önemli bir unsur. Çok büyük kupürlerin etkisiyle paramızdaki sahteciliğin uluslararası boyut kazanmasının önüne geçilmesi de yine başka bir nokta. Kara para aklama faaliyetlerinde bulunanların işlerinin kolaylaştırılmaması, düşük gelir düzeyine sahip ekonomik birimler üzerinde olumsuz psikolojik etki yaratılmaması ve euro bölgesi standartlarındaki ekonomik istikrar ortamında 1 Yeni Türk Lirası alım gücünün ancak 2059 yılında bugünkü 20 milyon lira alım gücüne düşecek olması veya 2006 yılından sonra enflasyonun yüzde 5'in altında seyretmesi durumunda ise uzun süre 200 Yeni Türk Lirası'na ihtiyaç duyulmayacak olması da diğer nedenler arasında sayılabilir.''    Görme engellilerin banknotlarının daha kolay ayırt edebilmesi için bazı iyileştirmeler yapılacağını da açıklayan Serdengeçti, bunun kabartma baskı tekniğinin güçlendirilmesi, bazı kupürlerde boy farklılığının yaratılması şeklinde olacağını söyledi.     BİR KAÇ YIL SONRA ''YENİ'' İBARESİ KALKACAKBir kaç yıl sonra ''yeni'' ibaresinin kaldırılarak tekrar Türk Lirası ibaresine dönüleceğine işaret eden Serdengeçti, bununla birlikte yeni hususların da gündeme geleceğini bildirdi. Bir Yeni Türk Lirası'nın hem madeni hem banknot olarak tedavüle çıkarılmasının banknot ve madeni para üretim programlarında esneklik sağlayacağını vurgulayan Serdengeçti, düşük değerdeki banknotların bankadan geçiş sayısının düşük olmasının banknot kalitesini olumsuz etkilediğini, bu durumun banknot izleme sistemlerinin randımanını düşürdüğünü anlattı. Daha sonraki dönemlerde 1 liralık banknotların tamamının madeni paraya dönüştürülesi düşünülmekle birlikte geçiş döneminde uyumu kolaylaştırmak amacıyla hem madeni hem banknot olarak dolaşıma çıkarılmasının planlandığını kaydeden Serdengeçti, banknot üretim maliyetinin madeni para üretim maliyetinden daha yüksek olduğunu, uygulamayla maliyetlerin de azalacağını söyledi. "FİYATLAR BİR MİKTAR ARTABİLİR"Serdengeçti bu arada, paradan sıfır atma uygulamasının ilk aylarında, fiyatlarda yuvarlama nedeniyle az da olsa artış olabileceğini belirtti. 49 ÜLKENİN DENEYİMLERİNDEN YARARLANDIKParasından sıfır atan 49 ülkenin deneyimlerinin Merkez Bankası uzmanlarınca incelendiğini anlatan Serdengeçti, bu ülkelerden İsrail'in, hiperenflasyonu engellemek için enflasyonun çok fazla düşmesini beklemeden sıfır attığını söyledi. Farklı enflasyon oranlarıyla Arjantin'in 4 kez, Brezilya'nın ise 6kere paradan sıfır attığını belirten Serdengeçti, paradan sıfır atmanın, genellikle istikrar programı ile başarıya ulaştığını vurguladı. Serdengeçti, ''Programların başarısızlığa uğradığı durumlarda ise (Arjantin ve Brezilya örneği) bir süre sonra paradan yeniden sıfır atma gerekliliği ortaya çıkıyor, bu da hiç hoş bir durum değil'' diye konuştu.     NELER YAPILACAK? Yeni Türk Lirası'na (Yeni TL) geçişe dönük yapılacak çalışmalara da değinen Merkez Bankası Başkanı'nın verdiği bilgiye göre, Şubat ayında Yeni TL banknotları ve mürekkep siparişleri verilecek. Haziran ayında ISO'dan Yeni TL'nin uluslararası ödeme sistemlerinde kullanılacak para birimi kodunun tescili ve tüm ülkelere duyurulması, Eylül'de bilgi-işlem programlarının EFT ve diğer işlemlere uyumu için test çalışmaları, Ekim'de şubelerin tahsilat ve tediye işlemlerine ilişkin düzenlemeler, Ekim'de kapsamlı bir tanıtım, Kasım'da yeni banknotların sistemlere uyumu, uygulamaya ilişkin mevzuatta gerekli düzenlemelerin yapılması, muhasebe sistemleri, bilgisayar programları ve diğer uyum konularına ilişkin koordinasyon çalışmaları gibi işler yapılacak.   Yeni TL'ye geçiş için Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, SPK, kamu ve özel bankaları ile finans kuruluşları, şirketler, BDDK, İMKB, Bankalararası Kredi Merkezi,
Altın Borsası ve diÄŸer kurumların da kendi faaliyet alanlarına giren konularda düzenlemeler yapmaları gerektiÄŸini anlatan Serdengeçti, ilgili kurumların, yapacakları düzenlemeleri yıl içinde ayrıntılı ÅŸekilde kamuya bildireceklerini söyledi.     TL VE YENÄ° TL'NÄ°N KULLANILMASI Merkez Bankası BaÅŸkanı Serdengeçti, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren TL'den 6 sıfır atılarak Yeni TL'ye geçilecek olmasının, enflasyonu tek haneli rakamlara indirilmesinde bu güne kadar gösterilen kararlılığın, bir diÄŸer ve çok önemli göstergesi olduÄŸunu söyledi. Serdengeçti, 2005 yılı boyunca TL ve Yeni TL banknotlarının birlikte tedavül edeceÄŸini, bu nedenle TL banknotlarının bir an önce Yeni TL'ye çevrilmesi gibi bir gereklilik bulunmadığının altını çizdi. Ancak tüm hesapların, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Yeni TL üzerinden tutulması gerektiÄŸine iÅŸaret eden Serdengeçti, konuyla ilgili ÅŸu bilgileri verdi: ''Halen tedavülde olan banknotlar, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı boyunca sadece Merkez Bankası ÅŸubelerinde, Merkez Bankası ÅŸubesi olmayan yerlerde de Ziraat Bankası ÅŸubelerinde kabul edilecektir. Mikro düzeydeki teknik hazırlıkların tamamlanabilmesi için, önümüzde yaklaşık 11 aylık bir süre bulunmaktadır. Bu süre zarfında kamu ve özel kesimde gerekli hazırlık çalışmalarının zamanında tamamlaması gerekmektedir. Operasyonun baÅŸarılı bir ÅŸekilde gerçekleÅŸebilmesi için Merkez Bankası gerekli tedbirleri almakta, çalışmalar diÄŸer kurumlarla birlikte koordinasyon içinde yürütülmektedir.''     BANKNOT KULLANIMINDA HASSASÄ°YET ÇAÄžRISI Bu arada Yeni TL banknotlarının teknik özelliklerinin, bu yılın sonuna doÄŸru açıklanacağını belirten Serdengeçti, enflasyon nedeniyle TL'nin sürekli deÄŸer kaybetmesi, banknot kullanıma gereken özenin gösterilmemesi ve kirlilik nedeniyle, her yıl üretilen banknotların yaklaşık yüzde 90'ı kadar banknotun imha edildiÄŸine dikkati çekti. Serdengeçti, vatandaÅŸların banknot kullanımına gerekli hassasiyeti göstermesinin, banknotların kalitesini artıracağını ve üretim maliyetlerini azaltacağını vurguladı. Â
button