Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2004 00:00
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, büyük bir ihtimalle mayıs ayı rakamları açıklandığında tüketici fiyatlarında, 32 yıldır enflasyonun ilk kez tek haneye düştüğünün görülebileceğini belirterek, “Biz bunu bir zafer ilanı olarak görmüyoruz. Çünkü mücadele henüz bitmemiştir” dedi.Serdengeçti, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen ”Türkiye'deki Para Politikaları' konulu konferansta, enflasyonda tek haneye geçişin 2005 yılı içinde olacağını söyledi. Enflasyonda bugün gelinen noktada, rehavete kapılınmaması gerektiğini belirten Serdengeçti, şunları söyledi: “Mayıs ayı rakamı açıklandığında 32 yıldır enflasyonun ilk kez tek haneye düştüğünü göreceğiz. Biz bunu zafer ilanı olarak görmüyoruz. Çünkü mücadele henüz bitmemiştir. Önemli olan kalıcı istikrarı sağlamaktır. Enflasyonda birinci risk olarak rehavete kapılmamalı, sıkı para ve mali politikalarla yapısal reformlar aksatılmamalıdır. Enflasyonda kamu borçları bir numaralı sorun olarak karşımıza çıkabilir. Bunu da gözardı etmemeliyiz.” Tüketici kredilerinde son aylarda artış görüldüğüne işaret eden Serdengeçti, kredilerin artmasının “kötü” bir şey olmadığını söyledi. Ancak, bu artışı fazla bulduğunu belirten Serdengeçti, ”Ciddi bir yükseliş var. Bunu bir risk grubu olarak görüyoruz” dedi.Türkiye'nin enflasyonda başarılı bir şekilde mücadele ettiğini ifade eden Serdengeçti, küçülmeye dönüşmeyen büyüme politikalarının yakalanması gerektiğini ve buna sürdürülebilir büyüme dendiğini kaydetti. DÖVİZDEN TL'YE GEÇİŞ VARVatandaşların, ekonomide döviz almak yerine Türk lirasına geçiş yaptıklarını belirten Serdengeçti, bunun arzu edilen bir durum olduğunu söyledi. Türk lirasına olan dönüşümün hala sürdüğünü anlatan Serdengeçti, ekonomi ve siyasi perspektifte güven verici koşulların sürmesinin Türk lirasına olan talebi arttırdığını belirtti. Dövizde dalgalı kur rejiminin sürdürüldüğünü hatırlatan Serdengeçti, “Bu rejim göz önünde olan bir rejimdir. Merkez Bankası eskiden dövizi kontrol etmeye çalışıyordu. Dış politikadaki gelişmeler, ödemeler dengesi şu an kurun seviyesini belirliyor” dedi."ENFLASYON HEDEFİNE ULAŞMAKTA BİRİNCİ RİSK REHAVETE KAPILMAKTIR” Son yıllarda izlenen istikrar programının (Ulusal Program) başarıyla gittiğini ifade eden Serdengeçti, şöyle devam etti: “Türkiye'nin 30 yıldır enflasyonla yaptığı mücadele bitmedi. Enflasyon hedefine ulaşmakta birinci risk, rehavete kapılmaktır. Ekonomik istikrar için sıkı para ve mali politikalar ile yapısal reformlar aksatılmamalıdır. Enflasyonda atalet azalmıştır. Fiyat davranışları değişmiştir. Tüketici fiyatlarına bakıldığında Nisan ayı rakamları 10.2 seviyesindedir. Enflasyonla kararlı mücadele bırakılmamalıdır.” Türkiye'nin istikrar programını, IMF ve Dünya Bankası ile birlikte uygulandığını bildiren Serdengeçti, “Bunun nedeni yüksek iç ve dış borç ile güvenilirliğin sağlanması için bir desteğe ihtiyaç duyulduğu içindir. IMF ile sıkı bir şekilde bunu sürdürmemiz gerekiyor” dedi.Bu yıl AB'den bir tarih alınma ya da alınmama gibi bir durumun gerçekleşeceğini belirten Serdengeçti, “Tarih alınmasa da IMF ile devam etmek zorundayız” dedi. Serdengeçti, Merkez Bankası'nın kısa vadeli faiz oranlarını, gelecekteki enflasyona bakarak ayarladığını söyledi.
DÖVİZ KURLARIDöviz kur rejimi ile döviz kuru politikasının ayrı şeyler olduğunu ifade eden Serdengeçti, dalgalı kur rejiminde olunduğunu belirtti. Serdengeçti, Merkez Bankası'nın dövizdeki istikrarı “sık müdahale ederek sağlama” gibi niyeti olmadığını bildirdi. Paradan 6 sıfır atılmasıyla, parasal büyüklükte, enflasyon ya da büyüme üzerinde doğrudan bir etki beklenmediğini ifade eden Serdengeçti, “Paradan 6 sıfır atılması operasyonu, günlük yaşamda, kaybettiğimiz bir kolaylığı tekrar bulma çabasından başka bir şey değildir” dedi. EUROLU YAŞAMEuroya geçilmeden önce Avrupa'da yıllık enflasyonun yüzde 2,5 iken, euronun kullanımıyla bu rakamın yüzde 2.2'ye düştüğünü bildiren Serdengeçit, “Enflasyon tabi başka nedenler dolayısıyla da düşmüştür. Avrupa'da sokaktaki insan enflasyonun yükseldiği inancındadır. Nedeni de belli sektörde, kafe, lokanta gibi yerlerde kendini gösteriyor. Örneğin Almanya bir kahve 2 mark iken,
euro çıkınca 2 euroya alınmaya başlandığında, kahveye yüzde yüz zam geldiği anlamı çıkarılıyor” diye konuştu. Serdengeçti ayrıca, faiz dışı fazlanın şu anda gösterdiği etkinin, uzun vadede aynı olduğunu belirterek, faiz dışı fazlanın, büyümeyi kösteklemesinin mümkün olmadığını söyledi.
button