Şener: Büyümede yüzde 5 hedefi aşılır

Güncelleme Tarihi:

Şener: Büyümede yüzde 5 hedefi aşılır
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 12:55

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, yılsonu büyüme hızının, yüzde 5'lik hedefi aşarak yüzde 6'ya yakın gerçekleşebileceğini söyledi. Şener, programdan sapma olmayacağını ve hedeflerde revizyona gidilmeyeceğini açıkladı.

Şener, düzenlediği basın toplantısında, açıklanan büyüme oranları ve ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi.
Şener, uygulanmakta olan program sayesinde Türkiye'nin dış kaynaklı finansal dalgalanmaları başarıyla atlattığını, Türkiye ekonomisinin en az hasarla bu dalgalanmalardan çıktığını söyledi.

Ekonomik programın yanı sıra mali ve parasal disiplinin kararlılıkla sürdürüldüğünü ifade eden Şener, yapısal reform sürecine devam edildiğine dikkati çekerek, “programın temel hedef ve ilkelerinden sapma ve hedeflerde revizyon söz konusu değil” dedi.

Türkiye ekonomisinin, Mayıs ve Haziran aylarında uluslararası piyasalardan kaynaklanan finansal dalgalanmayı, kararlılıkla uyguladığı program sayesinde başarıyla atlattığını anlatan Şener, dalgalı kur rejiminin dış şoklara karşı önemli bir sigorta işlevi gördüğünü, bankacılık sektörünün güçlü bir finansman yapısına sahip olduğunu söyledi.
Uluslararası likidite koşullarında iyileşme gözlendiğini, ABD, Avrupa ve Japonya merkez bankalarının son birbuçuk aylık süreçte yeni bir faiz artırım kararı almadığını belirten Şener, sağlanan siyasi ve ekonomik istikrar ortamında izlenen program sayesinde Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir ve kalıcı bir büyüme yapısı elde ettiğini vurguladı.

“BÜYÜME, TAHMİNLERİN ÜZERİNDE”

GSMH'de son 18 çeyrekte sürekli bir artış yaşandığına dikkati çeken Şener, bu doğrultuda büyüme hızının yılın ikinci çeyreğinde de tahminlerin üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Bu verilerin dış kaynaklı finansal dalgalanmanın reel sektörü, sanayii önemli boyutta etkilemediğini ve büyüme sürecinin devam ettiğini gösterdiğini ifade eden Şener, büyümenin sanayi ve hizmetler sektörü kaynaklı olduğunu, harcamalar yönünden ise büyümenin özel kesim tüketim ve yatırım kaynaklı yapısının devam ettiğini bildirdi. Özel kesim makine teşhizat yatırımlarındaki artışın aynı dönemler itibarıyla sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 20,2 olarak gerçekleştiğini anlatan Bakan Şener, bu verilerin sağlıklı bir büyüme ve istihdam yapısının kurulması açısından çok önemli olduğunu dile getirdi.

AB'DEKİ YÜKSEK BÜYÜMENİN ETKİSİ

Reel sektörde canlılığın sürdüğünü, tekstil sektöründe 2 yıl sonra üretim artışları kaydedildiğini ve ihracattaki artışın yüzde 27'ye ulaştığını vurgulayan Şener, uzun bir aradan sonra beklenen AB'deki yüksek büyümenin Türkiye'nin ihracatını da olumlu yönde etkileyeceğini söyledi.

Mayıs-Haziran aylarında yaşanan finansal dalgalanmaya rağmen üretim, istihdam, ihracat artışlarının sürmesinin, Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerinde yoluna devam ettiğini gösterdiğini ifade eden Şener, son yıllarda cari açığın yükselmesinin temel nedenleri olarak da, reel büyümenin ithalata bağımlılığı ve uluslararası ham petrol ve metal fiyatlarındaki artışı gösterdi. Cari açığın Haziran ayında 2,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini, cari işlemler açığı artış hızında gerileme kaydedildiğini kaydeden Şener, bir önceki aya göre cari açığın 2,2 milyar dolar azaldığını hatırlattı.
Başbakan Yardımcısı Şener, Ocak-Haziran dönemleri itibariyle petrol ithalatının getirdiği ek yükün ise 4,4 milyar dolara ulaştığını söyledi.

28,3 MİLYAR DOLAR SERMAYE GİRİŞİ

Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, yılın altı ayında, yüksek cari açığa karşın 28,3 milyar dolar sermaye girişi gerçekleştiğini, bunun yüzde 92'sini doğrudan yatırımlar ve uzun vadeli sermaye girişinin oluşturduğunu bildirdi.
Özel kesimin uzun vadeli kredi kullanımının 11,8 milyon dolar olduğunu hatırlatan Şener, “bunlar cari açığın 'sağlıklı-kalıcı' finansmanına işaret etmektedir” dedi.

AĞUSTOS ENFLASYONU

Ekonomideki olumlu gelişmeleri verilerle sıralayan Şener, Ağustos ayında Tüfe ve üfe aylık artış hızlarının da beklentilerin altında kaldığını hatırlattı. Nominal döviz kurunda Mayıs-Haziran aylarında gerçekleşen artışın 2006 yıl
sonu TÜFE artış hızını 1,5-2 puan artırmasının beklendiğini vurgulayan Şener, şöyle devam etti: “Petrol fiyatları, doğal gaz ve elektrik fiyatlarında yapılacak ayarlamalar, kamuda işçi ücretlerine yapılacak artışlar ve TCMB'nin kısa vadeli faiz artırımları ve bunun enflasyonist bekleyişlere etkisi, önümüzdeki dönemde enflasyonun seyrini belirleyecek unsurlar olacaktır. 22 yıl sonra tek haneye gerileyen enflasyon oranının, yıl sonunda hedef bandın (yüzde 5-7) üzerinde gerçekleşeceği beklenmektedir. Ancak enflasyon hedeflemesi izleyen yükselen piyasa ekonomilerinde de gözlendiği gibi enflasyon oranı tek haneye indikten sonra dalgalanma bandı genişlemektedir. Önemli olan büyüme hızını düşürmeden enflasyonu tekhanede tutabilmektir.”

Tüm dünyanın artan ham petrol ve ham madde fiyatları nedeniyle enflasyon baskısı aldında olduğuna dikkati çeken Şener, Türkiye'nin de bundan etkilenmesinin doğal olduğunu söyledi.

MEMUR MAAŞ ARTIŞLARI

Memur maaşı artışlarıyla ilgili soru üzerine de Şener, görüşmelerin ve çalışmaların sürdüğünü, önemli olanın imkanların hareket alanı çerçevesinde memura en iyi artışı sağlamak olduğunu, hükümetin imkanlarla arzular arasında makul dengeyi kurmaya çalıştığını kaydetti.

Son günlerde yaşanan gerilimleri ve bunların büyümenin her kesime yansımamasından kaynaklandığı yönündeki görüşleri de değerlendiren Şener, bu ülkede iyi şeylerin olması için herkese sorumluluk düştüğünü, siyasilerin, sivil toplum örgütlerinin, hatta vatandaşların bu konuda sorumluluğu bulunduğunu anlattı. Şener, şöyle devam etti:
“Soğuk savaş dönemi alışkanlıklarıyla hareket etmek doğru değil. Şimdi yeni şeyler söylemek, yeni tarzlar geliştirme zamanıdır. Toplum çıkarları gerilimden yana değil. Artık sevgiye, saygıya dayalı davranışlar toplumda daha fazla kabul görüyor.

Büyüme hissedilmiyor gibi yaklaşımlar doğru değildir. Her sektörün, her firmanın bunu hissetmesi mümkün değil zaten. Ekonominin geneline bakmak gerekir. Rakamlar ortada. Ben bunu niye hissetmedim diyen varsa, bu kişisel bir sonuçtur ve onun kendisine sormak lazım. Vergi yükünden dolayı büyümeyi hissetmiyorum diyecek bir noktada da değiliz. Buna katılmıyorum.”

MERKEZ BANKASININ İSTANBUL'A TAŞINMASI

Öte yandan Merkez Bankasının İstanbul'a taşınması konusunda bir karar bulunmadığını belirten Şener, bu konuda da bir 'çekişme' sözkonusu olmadığını, sadece insanların fikirlerini söylediklerini, kendisinin de bu konuda değerlendirme yapmak istemediğini kaydetti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!