Güncelleme Tarihi:
Hayat sigortacılığı ve Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) gelişmeleri ANKA’ya değerlendiren Mete Uğurlu, Türkiye’de bireysel emeklilik alanında gerçek bir başarı öyküsü yazıldığını ve bu başarılı öyküde tüm şirketlerin birlikte yürüttüğü ortak iletişimin önemli rolü olduğunu söyledi. Anadolu Hayat Emeklilik’in 2010’da 20. yılını kutlayacağını açıklayan Mete Uğurlu bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
"Geçen 20 yılda Anadolu Sigorta’nın içinden hayat ve emeklilik olarak yeni bir Anadolu Sigorta daha çıkardık. Bu tam bir başarı öyküsüdür. Mevcut pazar paylarımızı dikkate aldığımızda bu rakamlar bir şirket için gerçekten rüya gibi rakamlardır. Sadece pazar payıyla değil, bilanço büyüklüğü ve aktif büyüklüğü olarak, sermaye ve öz kaynaklar olarak en öndeki şirket haline gelebilmek gerçekten bizler için büyük bir gurur. Bunu milli bir şirket olarak başarabilmiş olmanın sorumluluğu da ayrı bir mutluluk. Türk insanının neler yapabileceğini de tüm dünyaya göstermenin ve en az onlar kadar başarılı olabileceğimizi kanıtlamış olmanın heyecanını yaşıyoruz. İş Bankası başta olmak üzere finans sektöründeki tüm iştirakler olarak bulunduğumuz sektörlerin amiral gemisiyiz. Bize emanet edilen birikimleri geleceğe güvenle taşırken, bu birikimlerin de ülkede yatırıma dönüştürülmesine de aracılık ediyoruz."
-"PİYASA DEĞERİMİZ TARİHİN EN YÜKSEK DEĞERİNDE"-
Anadolu Hayat’ın kendi sektöründe halka açık tek şirket olduğunu hatırlatan Uğurlu, "2000 yılında halka açıldık. 2004’te bireysel emeklilik hizmetine başladık. Şunu büyük bir gururla söyleyebilirim ki 2009 sonu rakamlarıyla Anadolu Hayat tarihinin en yüksek TL ve dolar olarak piyasa değerine ulaşmış durumda. Piyasa değerimiz son verilerle 1.2 milyar TL’nin üzerinde bulunuyor ve bu da pazardaki en yüksek piyasa değeri. Yüzde 288.9’luk oranla 2009’da yatırımcısına en yüksek getiri sağlayan ilk 20 firma arasındayız. Bu 20’nin içinde dev şirketler var. Her anlamda çok başarılı ve karlı bir yıl geçirdik. Katılımcı sayısı, fon toplamı, sermaye, öz kaynaklar itibariyle bakıldığında hiç tereddüt etmeden en büyük sözü Anadolu Hayat’a yakışan bir niteleme olacaktır" diye konuştu.
-"2010’ DA SEKTÖR ORTALAMASININ ÜZERİNDE BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ"-
Mete Uğurlu Anadolu Hayat Emeklilik’in 2010’a ilişkin hedeflerini aktarırken, bu yıl da sektör ortalamasının üzerinde büyümeyi öngördüklerini vurgulayarak, şöyle dedi:
"Bizim her durumda hedefimiz, sektör ortalamasının üzerinde büyümektir. Çünkü sektör ortalaması bizim için önemli bir kriter. 2010’da BES sistemine yeni oyuncular da gireceği için pazar paylarında bir etkilenme olması kaçınılmaz. Toplam prim üretiminin arttığı bir ortamda biz de piyasa paylarımızı korumayı ve hatta bir miktar yükseltmeyi planlıyoruz. Bireysel emeklilikte son verilerle katılımcı sayısında pazar payımız yüzde 22’nin üzerinde, fon büyüklüğünde de yüzde 21.5 düzeyinde bulunuyor. Hayat branşında ise yüzde 27 pazar payımız var ve bu oranı korumaya çalışacağız."
-"KRİZ BİZE PEDALA BASIP YOLA DEVAM ETMEYİ ÖĞRETTİ"-
Uğurlu, "2009 kriz yılında en çok ne öğretici oldu" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
"2009’de en öğretici şey kriz ortamında krizin genel etkileriyle nasıl mücadele edeceğimizi öğrenmiş olmaktır. Ve biz krizde çok önemli bir şey yaptık ve küçülmek yerine pedala basıp yola devam etmeyi öngördük. Krizi aklımızın bir köşesine koyduk, giderlerimizde olabildiğine tutumlu olduk ama, satış ve pazarlamada da hiçbir şeyi esirgemedik. Büyümeyi her alanda destekledik. 100’den fazla yeni eleman aldık. Krizde hiç adam çıkarmamak da tek başına önemli bir fark zaten. Gerek fon büyüklüğünde, gerekse de katılımcı sayısında büyüdük. Fon büyüklüğünde yüzde 46 ile sektörün çok üzerinde bir artış sağladık. Katılımcı sayısındaki artış hariç, BES’te her alanda fon büyüklüğü, toplam katkı payı artışı, yatırıma yönlendirilen miktar gibi tüm göstergelerin tamamında birinci olduk."
Uğurlu, Anadolu Hayat Emeklilik’in 30 Eylül itibariyle karının yüzde 105 arttığını ve yıl sonu itibariyle de iyi bir karlılık beklediklerini belirterek, "Eylül 2009 itibariyle kendi branşımızda bireysel emeklilik şirketleri içinde en yüksek kar eden firma olduk. Hayat dışı şirketler dahil, sigorta sektörünün toplamında ise en yüksek ikinci kar eden şirketiyiz" dedi.
-"ANADOLU HAYAT OLMASAYDI HAYAT BRANŞI KÜÇÜLECEKTİ"-
Kriz yılında hayat branşının da çok etkilendiğini vurgulayan Mete Uğurlu, "Hayat branşında pazar payımız yüzde 27’nin üzerine çıktı. Ve prim üretiminde şirket tarihinde ilk kez yarım milyar lirayı geçtik. Anadolu Hayat’ın bu performansı olmasaydı hayat branşı geçen sene küçülürdü. Orada da sektörün liderliğini ve taşıyıcılığını yaptık" diye konuştu. Uğurlu, Türkiye’de kişi başı sigorta prim üretiminin tüm branşlarda çok düşük olduğunu ve bu nedenle kriz olsa da olmasa da sektörün büyüme potansiyeli bulunduğunu hatırlatarak, bu konuda "Türkiye’de hayat branşının da diğer sigortalar gibi büyümesi gerekir. Çünkü kişi başı prim üretimi rakamlarına bakıldığında 15 dolar ile Afrika ülkeleri ortalamasının bile gerisindeyiz. Afrika ülkelerinde bu rakam 38 dolar, Avrupa ortalaması ise 1250 dolarlar civarında, hatta bazı Avrupa ülkelerinde bu rakam 2 bin doların üzerinde bulunuyor. Böyle baktığınızda sigortacılıkta gelişme potansiyeli var, kriz olsa da olmasa da büyüme beklenir bir durumdur" dedi.
-"TÜRKİYE YABANCILAR İÇİN CAZİBESİNİ KORUYOR"-
Mete Uğurlu, 2010’da sigorta sektöründe genel olarak hareketli bir yıl beklediğini, özellikle elementer sigortacılık alanında birleşme ve satın alma şeklinde gelişmeler olabileceğini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dünya devlerinden Türkiye’ye henüz gelmemiş olan bazı şirketler var. Bu şirketlerin Türkiye’deki mevcut şirketler üzerinden birleşme ve satın alma yoluyla piyasaya girmeleri söz konusu olabilir. BES tarafında bir şirketin varlığını koruyabilmesi için belli bir ölçeğe gelebilmesi şart. Çünkü bir BES şirketi ancak 7-8 yılda kara geçebiliyor. Belli bir büyüklüğe gelemezseniz, yani optimum olarak 100 bin civarında bir katılımcıya ulaşamazsanız sabit giderleri karşılamak da, karlılığa geçiş süreleri de çok uzayabilir ya da mümkün olmayabilir. Şu anda 7 şirket 100 binin altında bulunuyor. Tabi bunların arasında yeni başlayanlar da var. Dünya devi sigorta şirketleri artık kendi doygun piyasalarının dışında yatırım arayışındalar. Aslında geçen yıl kriz olmasaydı, Türkiye’ye yabancı şirketlerden çok daha yoğun bir giriş olurdu. Çünkü Türkiye’de hem hayatta, hem de elementer branşlarda ortalamalar hala çok düşük. Bu yüzden sigorta için Türkiye hala çok bakir bir ülke olarak yabancılar için cazibesini sürdürüyor."
-"ARKASINDA BANKA ACENTESİ OLMAYAN SİGORTA ŞİRKETİNİN İŞİ ARTIK ÇOK ZOR"-
Bireysel Emeklilik alanında şu anda sektörü dört büyük şirketin taşıdığını söyleyen Mete Uğurlu, bu konuda şu görüşleri dile getirdi:
"Toplam prim üretiminin yüzde 72’sini bu dört şirket Anadolu Hayat Emeklilik, AvivaSa Emeklilik, Garanti Emeklilik ve Yapı Kredi Emeklilik taşıyor. Bana göre bu tablo böyle devam eder ve bu dörtlü sistemdeki ağırlıklarını korur diye düşünüyorum. Yeni gelen oyuncular eğer bir banka acenteliği sağlayabilirlerse başarılı olabilirler. Yaygın dağıtım kanallarınız varsa ve güçlü ise problem yok. Sahada acente üzerinden yaygın satış zorlaştı. Şimdi sigortacılıkta bir gerçek var, bankasürans gerçeği. Bu alanda iş ortaklığını geliştirebilen ve dağıtım kanallarını genişletebilen şirketler mutlak başarılı olurlar.
Bu dört şirket de arkalarındaki banka destekleriyle sektörün zirvesine yerleşmiş durumdalar. Ayrıca BES artık bankacılıkla entegre kurgulanan bir araç haline geldi. Bu sayede bankalar hem ciddi bir komisyon geliri elde ediyorlar hem de kendi ürünlerini rahatlıkla pazarlayabilecekleri yeni bir kitle kazanmış oluyorlar. En önemlisi de BES müşterisi ile kısa vadeli değil, 15-20 yıl gibi çok uzun vadeli bir müşteri ilişkisini de kurmuş oluyorlar."
Mete Uğurlu, Anadolu Hayat Emeklilik olarak 4 banka ile acentelik anlaşmaları bulunduğunu ve yeni bankalardan talep de geldiğini belirterek "Bizim satış örgütümüz çok güçlü. En yaygın bankasürans ve özel sigorta acente ağına sahip şirket biziz. İş Bankası, HSBC, Anadolu Bank ve TEB ile çalışıyoruz. Anadolu Hayat Emeklilik ürünlerini satan toplam 1850 banka şube acentemiz var. Mevcut durumda BES satışlarımızın yüzde 65’i İş Bankası’ndan geliyor. Hayat poliçelerinde ise nerdeyse tamamına yakını oradan geliyor. İş Bankası ile acentelik ilişkimiz tamamıyla profesyonel, ve diğer bankalara ne komisyon ödüyorsak onlara da aynı komisyonu ödüyoruz. Halka açık kurumlar olarak zaten başka türlüsü de düşünülemez" diye konuştu.
-"BES’İN 6 YILDAKİ GETİRİSİ MÜTHİŞ OLDU"-
Genel Müdür Uğurlu, bireysel emeklilik fonlarının getirisi konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:
"2004-2009 döneminde BES fonlarının getirisi yüzde 163 ile müthiş oldu. Enflasyondan arındırdığımız zaman reel olarak da yüzde 60.2 gibi bir getiri söz konusu. Her yıl bir anlamda yüzde 8’in üzerinde reel getiri sağlamış olduk. Ayrıca BES fonları krize rağmen nominal olarak büyüyen iki ülkeden biri Türkiye. Fon büyüklüğündeki yüzde 45’lik artış gerçekten kusursuz bir başarı öyküsü" diye konuştu.
Uğurlu, BES’in hızlı gelişiminde, sistemin güvenilirliği, şeffaflığı ve sağlamlığı konusunda toplumda hiçbir tereddüdün kalmamasının önemli olduğunu belirterek, "Hatta BES sayesinde sigorta sektörünün geçmişinden gelen ve akılda kalan tüm izler de silindi. Eğer kriz yaşanmasaydı BES’te çok daha iyi bir yıl geçirecektik" görüşünü ifade etti.