Sektör hızlı büyüdü ‘Kuaför Akademisi’ için düğmeye bastı

Kuaför salonlarında masaj, sauna ve cilt bakımı gibi bir çok yenilik arıyor. Bunun için de büyük yatırımlar yapılıyor. Sektör son bir kaç yıldır çok hızlı bir büyüme yakaladı. Biz de yeni stilistler kazandırmak için yeni bir proje geliştiriyoruz. Önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde İstanbul’da Kuaför Akademisi açmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Fransız stilistler gelecek
Özellikle büyükşehirlerde hizmet veren bir çok kuaför salonunun yenilendiğine dikkat çeken Mevlüt Yıldız, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kendi salonumuzda masaj, cilt bakımı ve sauna gibi hizmetler de veriyoruz. Çünkü kadınlar artık kuaför salonlarında daha çok vakit geçirmek istiyor. Bu da sektörün büyümesini sağlıyor. Özellikle son bir kaç yıldır Türkiye’nin bir çok yerindeki kuaför salonlarının yenilendiğini ve büyük yatırımlar yapıldığını görüyoruz. Saç bakımının önemi de büyüdü. Yeni stilistler yetiştiriyoruz. Ancak bu iş için bir akademi kurmamız gerektiğini düşündük. Bir kaç yıl içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak bir akademi kurmayı planlıyoruz. 250 bin liralık bir yatırımla hayata geçirmeyi planladığımız bu akademi de Fransız stilistler de eğitim çalışmalarına katkı yapacak.”
Sektörün geleceği parlak
Meslek sahibi olmanın önemine değinen Mevlüt Yıldız, “1975 yılından beri Fransa’da bir çok stilistle çalışma imkanım oldu. 1982 yılında Faris’te Pavint Point şirketinde bir çok derse girdim. Daha çok buradaki çalışanlara ‘topuz’ eğitimi verdim. 1982 yılında Cannes’ta 1984 yılında Portvesailes’te ülkemi en güzel şekilde temsil ettim. Şimdi de Türkiye’de sektörün gelişmesi ve yeni isimler kazandırmak için çalışıyorum. Kendi bünyemizdeki çalışanlar da dahil olmak üzere bu sektörde bulunan herkesin en iyi eğitimi alması gerekiyor. Bu sektör ciddi bir gelecek vaat ediyor” dedi.

Ali, Mevlüt, Abdullah 43 yıl önce ‘AMA’ oldu

AMA markasının kurucularından Mevlüt Yıldız 43 yıl önce sektöre adım attıklarını belirterek, şirketin öyküsünü şöyle anlattı: “Ali Mevlüt Abdullah (AMA) olarak 43 yıldır beraberiz. Tam bir aile şirketiyiz. Ortaklarımın biri dayım, biri ağabeyim. Meslek hayatımın dönüm noktası 1971 yılında oldu. O zamanlar Divan Kuaför’de pazar günleri çalışıyordum. 1976 yılında Paris’in önde gelen kuaförlerinden Alexander ve Manyatis’le tanıştım ve onlarla yılda 1 hafta çalışma fırsatı buldum. Şimdi Türkiye’nin önde gelen kuaför markalarından birisi olduk. Bu sektörde hizmet vermek çok önemli. İlk kurulduğumuz günden beri çok şey değişti. Biz de bu değişime ayak uydurduk. Sürekli kendimizi yeniledik ve modayı yakından takip ettik.”