Şeker ve buğdayda ’hayali ihracat’ vurgunu patladı

Güncelleme Tarihi:

Şeker ve buğdayda ’hayali ihracat’ vurgunu patladı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2006 00:00

TBMM KİT Komisyonu’nda hesapları ele alınan Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü’ne ve TMO’ya "ihracat yapacağım" diye başvuran firmaların, bu kurumlardan ucuz fiyattan aldıkları şeker ve buğdayı iç piyasada satarak, önemli miktarda "haksız kazanç" sağladıkları belirtiliyor.

TÜRKİYE’de literatüre ilk kez 1970’li yıllarda, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Demirel’in "suntaları", "mobilya" göstermesiyle giren "Hayali İhracat" olayı, şimdi de şeker ve tahılda gündeme geldi. Bazı firmaların şekerde ve buğdayda, Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü (Türk Şeker) ve Toprak Mahsülleri Ofisi’ne (TMO) başvurarak, daha düşük olan "ihracat fiyatı" üzerinden mal topladıkları, ancak bu ürünleri daha yüksek olan piyasa fiyatından iç piyasada sattıkları ortaya çıktı.

KİT Komisyonu üyesi CHP Yozgat Milletvekili Emin Koç, iktidara yakın firmaların "Dahilde İşleme Rejimi" çerçevesinde Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü ve TMO aracılığıyla "ihracat kotası" aldıklarını, ancak alınan ürünlerin ihraç edilmek yerine, piyasa fiyatından iç piyasada satılarak trilyonlarca liralık "haksız kazanç" sağladıklarını bildirdi.

DEVLET SEYREDİYOR KİT:

komisyonu’nda Türk Şeker ve TMO’nun Genel Müdürlerine bu firmaları ve sahiplerinin kimler olduğunu sorunca, "Bu firmalara biz de ulaşamıyoruz" yanıtıyla karşılaştığını, ancak, buna rağmen bu konuda ciddi bir soruşturma başlatılmadığını anlatan Koç, şöyle dedi: "Bu kurumlarımız, bu firmalara ulaşamıyorlarsa; firmaların fabrika veya üretim işletmeleri yoksa; niye ’Dahilde İşleme Rejimi’ne göre kota ayırıp ihracat rakamı üzerinden ucuz hammadde veriyorlar. Sayın genel müdürler, trilyonlarca liralık vurgunu gayri ciddi yaklaşımlarıyla geçiştirmeye çalışıyorlar. Oysa, devletin bürokratı olarak görevlerini yapıp, usulsüz işlemlerin belirlenmesi için müfettişleri devreye sokmak zorundalar. Bunu yapmadıkları gibi bizden bilgi saklamaya çalışıyorlar. Firmaların ismini ’Burada olay çıkartırım’ diyerek zorla aldım." Şekerde hem hububatta çok ciddi "hortumlama" söz konusu olduğunu öne süren Koç, hububatta 2004 yılında ihraç kaydıyla 900 bin ton buğday verilirken 2005 yılında akıl almaz bir artışla bu miktarın 3 milyon tona çıkarıldığını bildirdi. Koç, şöyle devam etti: "Soygunu ve hortumu burada açıkça görüyoruz. İhracata döndüğümüzde 3 milyon ton buğdayı göremiyoruz. Devletin resmi rakamlarında böyle bir ihracat ortada yok. TMO kilosunu 400 bin liraya mal ettiği buğdayı tüccara kilosu 140 bin liradan ’ihraç kaydıyla’ veriyor. Tüccar da bu buğdayı iç piyasada 300 bin liraya satıyor. Bu firmaların listesini ve sahiplerini istedim, bekliyorum. CHP olarak bu konuda Meclis’e araştırma önergesi verdik. AKP’nin daha büyük boyutlara taşıdığı bu soygun ve hortum düzeninin yakında bir bir sergileyeceğiz."

SAHTE BELGE SUNUYORLAR:

TMO’dan hububat alan firmaların "ihracat yaptım" diye sahte belge sunduklarını kaydeden Koç, "İhraç ettim, yeni buğday verin, diyor, TMO da veriyor. Denetim rakamları ve soygun ortada. TMO çiftçiye fiyat verirken ve ürün bedelini öderken bin dereden su getirirken; bazı kuruluşların bir gecede trilyonlar kazandırıyor" dedi. Koç, TMO’nun 2005 yılı görev zararının 900 trilyon lira olduğuna dikkat çekerek, "Çiftçiye destekten kaynaklandığı sanılan bu görev zararı, büyük ölçüde bazı yandaş firmalara peşkeşten kaynaklanıyor" dedi. Koç, TMO’dan sözde "İhracat yapmak" üzere yüksek miktarda buğday satınalan Kırşehir/Kaman’da Emirler Gıda, Kısmet Un Sanayi ve Fatoğlu firmalarının kilogramı 350-400 bin liraya iç piyasada sattıklarının tespit edildiğini kaydetti.

Suriye ve Irak’tan kaçak şeker geliyor

TÜRK
Şeker Genel Müdürü Mehmet Azmi Aksu (İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun kardeşi) "Suriye’den, Irak’tan bir torbası 30 milyon liraya kaçak şeker getiriliyor. Bu şeker, 50 milyon liradan iç piyasaya sunuluyor. Normalde bir torba şekerin fiyatı 68 milyon lira" dedi. Yozgat Milletvekili Emin Koç da "Dahilde İşleme Rejimi"ne tabi tahıl miktarının 2004’te 900 bin ton iken, 2005’te 3 milyon tona çıkarılmasını şöyle yorumladı:

"Bakıyorsunuz ortada ihracat yok. Devlet, amaca uygun kullanıldığını denetlemiyor. Bu, resmen tüccara bedava buğday verip ’İç piyasada satın, köşeyi dönün’ demek. İlgili kuruluşlar ortak bir çalışmayla vurgunun boyutunu ve vurguncuları ortaya çıkarmak, yaptırım uygulamak zorunda."

Türk Şeker’den şaibeli firmalara dava

MİLLETVEKİLİ Emin Koç’un sorusu üzerine Türk Şeker’in verdiği yanıta göre; 1997-Kasım 2005 döneminde "Dahile İşleme İzin Belgesi"ne sahip imalatçı-ihracatçı firmalara toplam 918 bin 695,9 ton kristal şeker verildi. Ancak miktarın 16 bin 443,8 tonu usulsüzlük nedeniyle iptal edildi, firmalar aleyhine dava açıldı. Türk Şeker’in "Şaibeli" olarak mimlediği firmalar şunlar:

Alpek Bisküvi, Altun Bağrı, Bissa Bisküvi, Burcu Genel Gıda, Ender Çikolata, Erpa Gıda, Fancy-Candy, Filiz Lokum, Golden Çikolata, Hilal Harman, İpek Bisküvi, Kamel, Tadım Arı, Turhal Mutlu Gıda, Ülkem Türk, Ünüvar Şekerleme, Şark A.Ş., V. Kasımoğlu, Göktürk Çikolata, Sembol Çikolata, Tatsun Bisküvi, Balina Şekerleme, Tatlıdil Gıda, Berk Gıda, Avrasya Gıda, Reyhan Şekerleme, Yılgör Gıda, Kızıltepe Star Gıda, Osmaniye Gıda, İslahiye Gıda, Yavuzlar Gıda, Sezen Gıda, Tatsan Gıda. Gözde Temizlik firmasından ise tahsilat yapıldığı bildirildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!