Güncelleme Tarihi:
HÜKÜMET yetkilileri şeker fabrikaları özelleştirilse bile üretimin devam edeceği, nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotasının düşürüleceği, şeker fiyatlarının ucuzlayacağına ilişkin üst üste açıklama yaparken süreci yürüten Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) sessizliği dikkat çekti. Şeker-İş Sendikası, mevzuat gereği süreci yöneten ÖİB’in yazılı olarak açıklama yapmadıkça siyasilerin sözlerinin havada kaldığı iddiasıyla yasal başvuruda bulundu. Şeker-İş Sendikası, 12 Mart tarihli ÖİB’e yaptığı yasal başvurusunda kısa bir değerlendirmenin ardından sorular yöneltti. Yapılan değerlendirmede şunlar yer aldı:
“Hiçbir fabrikanın kapanmayacağı, TÜRKŞEKER’e ait fabrikalardan 11’inin devlette kalacağı, özelleştirme sonrasında halkın daha ucuza şeker yiyeceği, satış sonrasında üretim kotasını dolduramayan şirketlerden fabrikaların geri alınacağı söyleniyor. Oysa Özelleştirme ihale şartnamelerinde ‘ihale sürecinde İdare tarafından yazılı olanlar dışında yapılan açıklamalar idareyi bağlayıcı bir nitelik taşımayacaktır’ hükmü bulunmaktadır. Bu çerçevede, bazı siyasetçiler tarafından, dayanak gösterilmeksizin kamuoyuna açıklanan bilgilerin teyit edilmesi, resmileştirilmesi, bir yazılı taahhüt ve bilgilendirmeye dönüşmesi zorunluluğu doğmuştur. Bu kapsamda, aşağıda belirtilen sorularımıza, şartname ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, kesin, yoruma yer bırakmayan cevaplar verilmesini talep ediyoruz”
İŞTE O SORULAR
Değerlendirmenin ardından yöneltilen sorular ise şöyle:
- 1 yılda üretim şartını yerine getirmeyen fabrika geri mi alınacak, yatırımcının 5 yıllık teminatına el mi konulacak?
- İhaleye çıkmayan 11 fabrika devlette mi kalacak?
- Halkın ucuz şeker yemesi şartnamenin hangi hükmüyle sağlanacak?
- Çalışanlardan emeklilik süresini dolduranların kamunun diğer kuruluşlarında çalışmaları nasıl sağlanacak?
- Diğer 11 fabrika siyasilerin dediği gibi devlette mi kalacak? Bu yönde bir Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı var mı?
NİŞASTA BAZLI ŞEKERİ AZALTIN
SAĞLIK Bakanlığı’nın Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) Bilim Kurulu’nun yayımlanan raporuna ilişkin tartışmalar da sürüyor. Bilim kurulu da üyesi olan Hacettepe Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Öğretim Üyesi ve Türkiye Diyabet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Dağdelen “Şeker pancarı ve şeker kamışı ile kıyaslandığında NBŞ, karaciğer üzerinde diğer şeker unsurlarından daha fazla risk taşır” diye konuşurken, KKTC Yakın Doğu Üniversitesi Biyokimya Profesörü Tamer Yılmaz ise İngiltere, Fransa, Hollanda ve Yunanistan’ın nişasta bazlı şekeri ülkelerine kesinlikle sokmadıklarını dile getirdi.
CHP’Lİ VEKİLLER TEK TEK FABRİKA GEZİYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba koordinasyonunda, 20 milletvekilinden oluşan şeker komisyonu “Şeker vatandır, vatan satılamaz” diyerek tek tek fabrikaları geziyor. Ağbaba, önceki gün Başbakan’ın memleketi Erzincan ve Erzurum’da, “şeker fabrikalarının vatan olduğunu, vatanın satılamayacağını” belirterek şöyle konuştu: “Deniliyor ki ‘Cumhur İttifakı.’ Bunun adı ‘koltuk ittifakı’, ama her gittiğimiz şeker fabrikası önünde bir ittifak da kendiliğinden kuruluyor. Bu ittifak koltuk için değil vatan için. Bu ittifakın adı vatan ittifakı, şeker ittifakı, ekmek ittifakı. Afrin’de kahraman Mehmetçiğimiz ABD’ye meydan okuyor. Ama üniformasız ABD’liler şeker fabrikaları eliyle Türkiye’yi işgal ediyor. Başbakan Yıldırım, ‘şeker fabrikaları özelleşecek ama kapanmayacak’ diyor. Ben de buradan bir çağrı yapıyorum: Sayın Başbakan gel birlikte şeker fabrikalarını değil, geçmişte özeleştirilen tüm kurumları gezelim. Et Balığı, Tekel’i, Sümerbank’ı, yem fabrikalarını gezelim. O özelleştirdiğiniz fabrikaların yerlerinde ne var? AVM, rezidans var, çalışan fabrika yok. Şeker fabrikaları zarar ediyor, diyorlar. Burası 10 milyon, toplamda da 31 milyon TL zarar ediyor. Bölsek 80 milyona adam başı 35 kuruş düşer. Buradan çağrı yapsak, millet bileziğini, küpesini verir. Bu fabrikalar yabancıya satılmasın diye. Bu zararı karşılamaya hazırız.”