Seçimden değil, olmamasından korkarım 1.2 milyar doları o arsaya yatırırım
Güncelleme Tarihi:
Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2007 00:00
İhalede 800 milyon dolar vererek aldığı Karayolları arazisinde yaklaşık 400 milyon dolarlık bir proje gerçekleştirmeye hazırlanan Zorlu Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, yatırım planlarının seçimlerden etkilenmediğini söyledi. "Asıl seçim yoksa korkun, seçimden değil" diyen Zorlu, İstanbul’a yakışır bir yapıyı 2010 yılına yetiştireceklerini açıkladı.
İSTANBUL Zincirlikuyu’daki Karayolları arazisine 800 milyon vererek dikkatleri bir kez daha üzerine çeken Zorlu Grubu, planlarını Türkiye’nin büyük oyuncularından biri olmak üzerine kuruyor. Zorlu Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, bu yıl yapılacak seçimlerin yatırım planlarını etkilemediğini söylerken "Seçim yapılıyorsa değil, yapılmıyorsa korkun" diye konuştu. Zorlu, yapıyı yaklaşık 350-400 milyon dolarlık yatırımla "tek başına" yaparak, 2010 yılına yetiştireceklerini açıkladı.
2010 YILINA YETİŞTİRECEĞİZ: Önümüzdeki hafta Ankara’ya giderek arazi ile ilgili görüşeceklerini söyleyen Zorlu, planlarının yılbaşına kadar projeyi bitirip, inşatı 2.5 yılda tamamlamak olduğunu belirtti. Zorlu, inşaatı İstanbul’un Avrupa’nın kültür başkenti olacağı 2010 yılına kadar inşaatı bitireceklerini söyledi.
ORTAK ALMAM, KENDİM YAPARIM: Bu iş için herhangi bir ortak almayacaklarını da açıklayan Zorlu, buradan ne kadar kár etmeyi düşündükleri konusunda ise şunları söyledi: "Biz buraya kısa vadeli bakmıyoruz, bizim için uzun vadeli bir proje. Yabancılar böyle işlerde yüzde 22 kár hesap ediyorlar. Ben burada ne götürürüm, ne kazanırım diye bakmıyorum. Elbette maliyeti ve kárı düşünüyorum ama sadece bunları da değil. İstanbul’a yakışır, şık bir bina olacak. Bu işten devlet bu işten kárlı çıktı. Ben olsam bir envanter çıkarır hepsini satarım."
İSTİKRAR OLDUKÇA KORKUM OLMAZ: Zorlu, 2007’nin seçim yılı olmasının grup olarak planlarını etkilemediğini söylerken, "Seçimlerden korkmamak lazım. Ben şahsen, seçimler olmazsa korkarım. Ülkede seçimler yapılıyorsa korkmamak lazım. Siyasi istikrar olduktan sonra korkum olmaz" diye konuştu. Zorlu, Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı makamına çıkması için de "Başbakanlığa yakışıyor da cumhurbaşkanlığına niye yakışmasın" dedi.
BU SANAYİ VİRÜSÜ OLDUKÇA: Zorlu Grubu’nun büyümesini sürdüreceğini ve kendisine büyük hedefler koyduğunu dile getiren Ahmet Zorlu, "büyük oyunculardan biri olmayı" istediklerini söyledi. Denizbank’ı sattığı için pişmanlık duymadığını dile getiren ve "Niye pişman olayım? Değerini buldu sattık. Var mı böyle güzel bir fiyat" diyen Zorlu, mevcut iş kollarında büyüme planları yaptıklarını anlattı. "Önceliğimiz ülkemiz. Benim için sıralama ülkem, kurumum ve ailemdir" diyen Zorlu, şunları söyledi: "Globalleşme olacak, yurtdışında da olacaksınız. Yurtdışına yatırım yapmayız demeyiz ama önceliğimiz ülkemiz. Biz de bu sanayi virüsü oldukça, önümüze gelen projelere hayır diyemeyiz. Zorlu Grubu olarak yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır."
ÇİN’E ÇAĞIRDILAR, GİTMEDİK: Yatırım için Çin’den teklif aldıklarını açıklayan Zorlu, yatırımları yurtdışına kaydırmaya sıcak bakmadıklarını açıkladı. Çin’den bir heyetin kendilerini ziyaret ederek, "Size 400 dönüm yer ayırdık, binayı da biz yaparız, 10 yıl vadeli işletme sermayesi de veririz, siz makineleri alın gelin" teklifinde bulunduğunu aktaran Zorlu, "Türkiye’de hálá büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz, yeter ki istikrar olsun, biz bu ülkede yatırıma devam ederiz" diye konuştu.
400 milyon dolarlık yapı için mimarlar yarışacak
KARAYOLLARI arazisine yapacakları yapının mimarisi için bir yarışma açacaklarını ve bu yarışmada dereceye girecek projelerin 3’ünün yetkililere sunulacağını belirten Zorlu, içinde bin kişilik bir otel ve 5 bin kişilik kongre merkezinin yer alacağı bu bina için şunları söyledi: "Zemin hariç oraya en fazla 28-30 kat çıkabileceğiz. Taban 8 bin metrekare olacak, mimarisiyle, yeşil alanlarıyla ülkemize, İstanbul’a yakışacak, simge olacak bir bina yapacağız. Nasıl bazı şehirlerde ünlü binalar var, insanlar gidip onları görüyor bizim binamız da öyle olacak. Modası geçmeyecek bir yapı yapacağız."
Devletin aldığı faiz adamın ciğerini söker
AHMET Zorlu, Karayolları arazisinin 800 milyon dolarlık bedelini peşin ödeyeceklerini belirterek, "Yüzde 10 faiz ödemek yerine peşin ödemek daha doğru. Devlet acayip faiz uyguluyor. O faiz adamın ciğerini söker. Göz açıp kapayıncaya kadar 40 milyon dolar faiz yazar" diye konuştu.
Enerjide 2.5 milyar dolarlık yatırım sürüyor
ELEKTRONİK ve beyaz eşyada yatırımlarını sürdürürken, enerji sektöründe de büyüyeceklerini dile getiren Ahmet Zorlu, "Enerjide yurtdışı yatırımlarla birlikte 2.5 milyar dolarlık yatırımımız devam ediyor, bunlar sadece şu anda yürüyenler" dedi. Enerjide çeşitlilikten yana olduklarını dile getiren Zorlu, "Enerji de kararlı ve ısrarlı bir şekilde büyümeye devam edeceğiz. Trakya ve Gaziantep’in yanı sıra Adana da devreye girerse 11 milyon metreküp doğalgaz dağıtımı yapıyor olacağız. Rusya’da, İsrail’de yatırımlarımız sürüyor. Hidroelektrik, termik, rüzgar enerjinin bütün çeşitlerinde olacağız, fizibilite çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
Ne varsa Türk işadamlarında var
TÜRKİYE’nin kalkınabilmesi için yabancı yatırımcı sermaye de gerektiğini ancak Türk yatırımcıların da önemli başarılara imza attığını vurgulayan Ahmet Zorlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Yine ne varsa Türk işadamlarında var. Sanayi yatırımlarını yine onlar yapıyor. Biz daha yeni 5 fabrika birden açtık. 80-90 milyar dolar ihracatı kim yapıyor? Bu ülkenin ihracatçıları. Başkalarından medet ummamıza gerek yok. Sanayisiz bir ülke, sanayicisiz bir Türkiye düşünemiyorum. Türk sanayicisi cengaverdir. 80’lerden bu yana bakarsak Türkiye çok büyüdü. Yabancıya da ’gel gel’ yapmak lazım. Yeterki ülkeye para gelsin. Yabancı sermaye de olmazsa olmazlarımızdan biri elbette. O da gelecek, yatırımlar yapacak, biz de yapacağız, rekabet ortamı oluşacak. Bu işten devlet kazanacak."
54 yıllık geçmişimiz var, başarımız görülsün artık
ZORLU Grubu’nun son yıllarda hızlı bir yükseliş içine girdiği yorumlarına karşılık, "54 yıllık bir geçmişimiz var. Türkiye’de kaç tane böyle kurum var. Bu kadar yılda insan altyapımız oluştu, ailede birikim oluştu. Yavaş yavaş bütün bunlar semeresini veriyor" diyen Ahmet Zorlu, şöyle konuştu: "Geçen yıl 2.8 milyar dolarlık ihracat yaptık. Bizim grubumuzda ihracat-ithalat dengesi 1 milyar dolar fazla veriyor. Yani, bu ülkeye 1 milyar dolar net giriş sağladık. 1980’de ihracata başladık biz. İzin verin de buradaki başarımız artık görülsün. Biz bu memlekete ihracat nasıl yapılır onu öğrettik. Bu konuda hiç tevazu göstermeyeceğim. Fabrika kurarken yüzde 50’sini ihracata göre planladık, yalnız iç pazarı düşünmedik. Kriz olmasaydı, iyi yönetim olsaydı, belki 7-8 milyar dolar ihracat yapabilen bir kuruluş haline gelecektik. Vestel’e yatırım yaparken, bankacılar ’batarsın’ dedi. ’Korkmayın, ben de krediniz yok benim siz de param var’ dedim. Bugün Vestel’i dünya konuşuyor. Zorlu Grubu’nun yükseliş deniyorsa, Vestel’in 12 yılda nerden nereye geldiği ortada. Vestel’i 12 senede 40’a katladık. Yan sanayiinin gelişmesini sağladık. Vestel City’i bugün sıfırdan kurmaya çalışsanız 1 milyar dolara kuramazsınız. Yalnız arazisi 180 milyon dolar eder."
30 milyar dolar ihracatı olan tekstil ölür mü
ZORLU’nun tekstilde ilkleri yapan bir grup olduğunu hatırlatan Ahmet Zorlu, Türkiye’de bu sektörün artık bittiği yönündeki tespitlere karşı çıktı. Türkiey’de bu sektörün daha 15-20 yıllık bir geleceği olduğunu söyleyen Zorlu, sözlerine şöyle devam etti: "Tekstilde, Türkiye’de hiç olmayan işleri yaptık. Dünyada ilk kez günlük 500 bin ton kapasiteli polyster fabrikası kurduk, hálá dünyada bir benzeri yok. Tekstil öldü bitti derlerken 1 milyar dolar ciro, 250 milyon dolar ihracat yaptık. Demek ki tekstil ölmemiş. Şakır şakır ihracat yapıyoruz. Tekstilde kaliteli mal yapan satıyor, bu ülkede toplam 90 milyar dolarlık ihracatın 30 milyar dolarını yapan bu sektör. Böyle bir sektörü ölmüş kabul edebilir misiniz? Tabii 2005’te Çin kotalarının kalkması bu sektörü etkiledi. 2004’te Çin mallarını gümrüklere yığdı, kotalar kalkınca fiyatı da ucuz tutarak verdi. Ama bugün bakın 2006, 2005’ten daha iyi bir yıl oldu, 2007 daha iyi olacak. Türkiye’nin bu sektördeki avantajları gözardı edilemez. Bizden çarşafı bir ayda alırlar, Çinli’den 2 ayda. Korkmamız lazım. Ama devlet politikaları olması da gerekli."
Forbes listesinde keşke 200 Türk olsa
FORBES’ın dünyanın en zenginleri listesinde bu yıl ağabeyi Zeki Zorlu’nun oğlu Olgun Zorlu ile birlikte yer almasına ilişkin "Bizi de adam yerine koymuşlar" diye espri yapan Ahmet Zorlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Forbes bu konuda benden bilgi istemişti, göndermedim buna rağmen, bulmuşlar, bizi de listeye koymuşlar. Keşke Türkiye’de 200 kişi o listeye girebilse. Paranız var üstüne yatıyorsanız, kimseye iş vermemişseniz ne anlamı var? Benim için zenginliğin, ülkeye bir yararı varsa anlamı var."
2010 YILINA YETİŞTİRECEĞİZ: Önümüzdeki hafta Ankara’ya giderek arazi ile ilgili görüşeceklerini söyleyen Zorlu, planlarının yılbaşına kadar projeyi bitirip, inşatı 2.5 yılda tamamlamak olduğunu belirtti. Zorlu, inşaatı İstanbul’un Avrupa’nın kültür başkenti olacağı 2010 yılına kadar inşaatı bitireceklerini söyledi.
ORTAK ALMAM, KENDİM YAPARIM: Bu iş için herhangi bir ortak almayacaklarını da açıklayan Zorlu, buradan ne kadar kár etmeyi düşündükleri konusunda ise şunları söyledi: "Biz buraya kısa vadeli bakmıyoruz, bizim için uzun vadeli bir proje. Yabancılar böyle işlerde yüzde 22 kár hesap ediyorlar. Ben burada ne götürürüm, ne kazanırım diye bakmıyorum. Elbette maliyeti ve kárı düşünüyorum ama sadece bunları da değil. İstanbul’a yakışır, şık bir bina olacak. Bu işten devlet bu işten kárlı çıktı. Ben olsam bir envanter çıkarır hepsini satarım."
İSTİKRAR OLDUKÇA KORKUM OLMAZ: Zorlu, 2007’nin seçim yılı olmasının grup olarak planlarını etkilemediğini söylerken, "Seçimlerden korkmamak lazım. Ben şahsen, seçimler olmazsa korkarım. Ülkede seçimler yapılıyorsa korkmamak lazım. Siyasi istikrar olduktan sonra korkum olmaz" diye konuştu. Zorlu, Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı makamına çıkması için de "Başbakanlığa yakışıyor da cumhurbaşkanlığına niye yakışmasın" dedi.
BU SANAYİ VİRÜSÜ OLDUKÇA: Zorlu Grubu’nun büyümesini sürdüreceğini ve kendisine büyük hedefler koyduğunu dile getiren Ahmet Zorlu, "büyük oyunculardan biri olmayı" istediklerini söyledi. Denizbank’ı sattığı için pişmanlık duymadığını dile getiren ve "Niye pişman olayım? Değerini buldu sattık. Var mı böyle güzel bir fiyat" diyen Zorlu, mevcut iş kollarında büyüme planları yaptıklarını anlattı. "Önceliğimiz ülkemiz. Benim için sıralama ülkem, kurumum ve ailemdir" diyen Zorlu, şunları söyledi: "Globalleşme olacak, yurtdışında da olacaksınız. Yurtdışına yatırım yapmayız demeyiz ama önceliğimiz ülkemiz. Biz de bu sanayi virüsü oldukça, önümüze gelen projelere hayır diyemeyiz. Zorlu Grubu olarak yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır."
ÇİN’E ÇAĞIRDILAR, GİTMEDİK: Yatırım için Çin’den teklif aldıklarını açıklayan Zorlu, yatırımları yurtdışına kaydırmaya sıcak bakmadıklarını açıkladı. Çin’den bir heyetin kendilerini ziyaret ederek, "Size 400 dönüm yer ayırdık, binayı da biz yaparız, 10 yıl vadeli işletme sermayesi de veririz, siz makineleri alın gelin" teklifinde bulunduğunu aktaran Zorlu, "Türkiye’de hálá büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz, yeter ki istikrar olsun, biz bu ülkede yatırıma devam ederiz" diye konuştu.
400 milyon dolarlık yapı için mimarlar yarışacak
KARAYOLLARI arazisine yapacakları yapının mimarisi için bir yarışma açacaklarını ve bu yarışmada dereceye girecek projelerin 3’ünün yetkililere sunulacağını belirten Zorlu, içinde bin kişilik bir otel ve 5 bin kişilik kongre merkezinin yer alacağı bu bina için şunları söyledi: "Zemin hariç oraya en fazla 28-30 kat çıkabileceğiz. Taban 8 bin metrekare olacak, mimarisiyle, yeşil alanlarıyla ülkemize, İstanbul’a yakışacak, simge olacak bir bina yapacağız. Nasıl bazı şehirlerde ünlü binalar var, insanlar gidip onları görüyor bizim binamız da öyle olacak. Modası geçmeyecek bir yapı yapacağız."
Devletin aldığı faiz adamın ciğerini söker
AHMET Zorlu, Karayolları arazisinin 800 milyon dolarlık bedelini peşin ödeyeceklerini belirterek, "Yüzde 10 faiz ödemek yerine peşin ödemek daha doğru. Devlet acayip faiz uyguluyor. O faiz adamın ciğerini söker. Göz açıp kapayıncaya kadar 40 milyon dolar faiz yazar" diye konuştu.
Enerjide 2.5 milyar dolarlık yatırım sürüyor
ELEKTRONİK ve beyaz eşyada yatırımlarını sürdürürken, enerji sektöründe de büyüyeceklerini dile getiren Ahmet Zorlu, "Enerjide yurtdışı yatırımlarla birlikte 2.5 milyar dolarlık yatırımımız devam ediyor, bunlar sadece şu anda yürüyenler" dedi. Enerjide çeşitlilikten yana olduklarını dile getiren Zorlu, "Enerji de kararlı ve ısrarlı bir şekilde büyümeye devam edeceğiz. Trakya ve Gaziantep’in yanı sıra Adana da devreye girerse 11 milyon metreküp doğalgaz dağıtımı yapıyor olacağız. Rusya’da, İsrail’de yatırımlarımız sürüyor. Hidroelektrik, termik, rüzgar enerjinin bütün çeşitlerinde olacağız, fizibilite çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
Ne varsa Türk işadamlarında var
TÜRKİYE’nin kalkınabilmesi için yabancı yatırımcı sermaye de gerektiğini ancak Türk yatırımcıların da önemli başarılara imza attığını vurgulayan Ahmet Zorlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Yine ne varsa Türk işadamlarında var. Sanayi yatırımlarını yine onlar yapıyor. Biz daha yeni 5 fabrika birden açtık. 80-90 milyar dolar ihracatı kim yapıyor? Bu ülkenin ihracatçıları. Başkalarından medet ummamıza gerek yok. Sanayisiz bir ülke, sanayicisiz bir Türkiye düşünemiyorum. Türk sanayicisi cengaverdir. 80’lerden bu yana bakarsak Türkiye çok büyüdü. Yabancıya da ’gel gel’ yapmak lazım. Yeterki ülkeye para gelsin. Yabancı sermaye de olmazsa olmazlarımızdan biri elbette. O da gelecek, yatırımlar yapacak, biz de yapacağız, rekabet ortamı oluşacak. Bu işten devlet kazanacak."
54 yıllık geçmişimiz var, başarımız görülsün artık
ZORLU Grubu’nun son yıllarda hızlı bir yükseliş içine girdiği yorumlarına karşılık, "54 yıllık bir geçmişimiz var. Türkiye’de kaç tane böyle kurum var. Bu kadar yılda insan altyapımız oluştu, ailede birikim oluştu. Yavaş yavaş bütün bunlar semeresini veriyor" diyen Ahmet Zorlu, şöyle konuştu: "Geçen yıl 2.8 milyar dolarlık ihracat yaptık. Bizim grubumuzda ihracat-ithalat dengesi 1 milyar dolar fazla veriyor. Yani, bu ülkeye 1 milyar dolar net giriş sağladık. 1980’de ihracata başladık biz. İzin verin de buradaki başarımız artık görülsün. Biz bu memlekete ihracat nasıl yapılır onu öğrettik. Bu konuda hiç tevazu göstermeyeceğim. Fabrika kurarken yüzde 50’sini ihracata göre planladık, yalnız iç pazarı düşünmedik. Kriz olmasaydı, iyi yönetim olsaydı, belki 7-8 milyar dolar ihracat yapabilen bir kuruluş haline gelecektik. Vestel’e yatırım yaparken, bankacılar ’batarsın’ dedi. ’Korkmayın, ben de krediniz yok benim siz de param var’ dedim. Bugün Vestel’i dünya konuşuyor. Zorlu Grubu’nun yükseliş deniyorsa, Vestel’in 12 yılda nerden nereye geldiği ortada. Vestel’i 12 senede 40’a katladık. Yan sanayiinin gelişmesini sağladık. Vestel City’i bugün sıfırdan kurmaya çalışsanız 1 milyar dolara kuramazsınız. Yalnız arazisi 180 milyon dolar eder."
30 milyar dolar ihracatı olan tekstil ölür mü
ZORLU’nun tekstilde ilkleri yapan bir grup olduğunu hatırlatan Ahmet Zorlu, Türkiye’de bu sektörün artık bittiği yönündeki tespitlere karşı çıktı. Türkiey’de bu sektörün daha 15-20 yıllık bir geleceği olduğunu söyleyen Zorlu, sözlerine şöyle devam etti: "Tekstilde, Türkiye’de hiç olmayan işleri yaptık. Dünyada ilk kez günlük 500 bin ton kapasiteli polyster fabrikası kurduk, hálá dünyada bir benzeri yok. Tekstil öldü bitti derlerken 1 milyar dolar ciro, 250 milyon dolar ihracat yaptık. Demek ki tekstil ölmemiş. Şakır şakır ihracat yapıyoruz. Tekstilde kaliteli mal yapan satıyor, bu ülkede toplam 90 milyar dolarlık ihracatın 30 milyar dolarını yapan bu sektör. Böyle bir sektörü ölmüş kabul edebilir misiniz? Tabii 2005’te Çin kotalarının kalkması bu sektörü etkiledi. 2004’te Çin mallarını gümrüklere yığdı, kotalar kalkınca fiyatı da ucuz tutarak verdi. Ama bugün bakın 2006, 2005’ten daha iyi bir yıl oldu, 2007 daha iyi olacak. Türkiye’nin bu sektördeki avantajları gözardı edilemez. Bizden çarşafı bir ayda alırlar, Çinli’den 2 ayda. Korkmamız lazım. Ama devlet politikaları olması da gerekli."
Forbes listesinde keşke 200 Türk olsa
FORBES’ın dünyanın en zenginleri listesinde bu yıl ağabeyi Zeki Zorlu’nun oğlu Olgun Zorlu ile birlikte yer almasına ilişkin "Bizi de adam yerine koymuşlar" diye espri yapan Ahmet Zorlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Forbes bu konuda benden bilgi istemişti, göndermedim buna rağmen, bulmuşlar, bizi de listeye koymuşlar. Keşke Türkiye’de 200 kişi o listeye girebilse. Paranız var üstüne yatıyorsanız, kimseye iş vermemişseniz ne anlamı var? Benim için zenginliğin, ülkeye bir yararı varsa anlamı var."