Seçilirsem bir şirket daha kuracağım

TÜRKİYE Seyahat Acenteleri Birliği’nde (TÜRSAB) başkanlık seçimi aralık ayında yapılacak. Yeniden aday olduğunu açıklayan 18 yıldır görevdeki Başkan Başaran Ulusoy, TÜRSAB Başkanlığı konusundaki rakibi Firuz Bağlıkaya’nın iddialarına cevap verdi. İddia edildiği gibi TÜRSAB’a ait 11 şirket değil 5 şirket olduğunun altını çizen Başaran Ulusoy, seçilmesi halinde TÜRSAB ‘ikinci yaşam tesislerini’ inşa edeceğini söyledi. Başaran Ulusoy, “Sosyal tesislerimiz olacak. Bunun için de bir şirket kuracağım. Eğer acentelere fayda getirecek bir şey ise elimden ne geliyorsa yapacağım” dedi. Çok küçük ortaklıkları olan şirketleri dahi TÜRSAB’a ait gibi gösterdiklerini belirten Ulusoy, “Benden önce kurulan vakfı bile benim kurduğum şirketmiş gibi gösterdiler. 450 öğrenciye burs sağlayan vakfı kapatsak ne olur, kapatmasak ne olur. Ne zararı var bu şirketin TÜRSAB’a” dedi.

ACENTELERE AVANTAJ

 TÜRSAB’ın kurduğu şirketler hakkında bilgi veren Başaran Ulusoy, “Bunlardan biri sigorta şirketimiz TURİNS. Öyle verimli bir şirket oldu ki şimdi 100 milyon lira verseler yine de satmam. Yönetim kurulu başkanıyım. Şirketin yüzde 83’ü TÜRSAB’a ait. 2006’da yasa ile getirilen sigorta zorunluluğu sebebiyle bu şirket kuruldu. Acentelere büyük avantaj sağlıyoruz. Bir diğer şirketimiz Seyahat Kart Satış Pazarlama Hizmetleri. Bu şirket ile birlikte kartlara ödenen aidatların önüne geçmek istiyoruz. Müze giriş kartı olarak da kullanılacak. Buradaki ortaklığımız ise yüzde 50” dedi.
TÜRSAB Fuarcılık Hizmetleri ve TÜRSAB Kültür Hizmetleri adı altında iki şirketleri daha olduğunu söyleyen Ulusoy, “İkisinde de yüzde 90 hisseye TÜRSAB sahip. Birinde yönetim kurulu başkanı, diğerinde ise müdürüm. Sonuncusu ise TÜRSAB Seyahat Acenteleri Hizmetleri şirketimiz. Buradaki payımız ise yüzde 99.8. Bu şirkette de müdürler kurulu başkanı olarak yer alıyorum. Benim yönetim kurulumda geçmişte yer alan Firuz Bağlıkaya’nın müzeler için kurulan şirketin altında imzası var. Madem şirketlere karşı çıkıyordu neden imza attı o zaman” diye konuştu. Bunların dışında bazı şirketlerde çok ufak ortaklıkları olduğuna değinen Ulusoy, “İstanbul Shopping Fest için kurulan şirkette 20’de 1 hissemiz var. Onu da İTO Başkanı İbrahim Çağlar çok istediği için kabul ettik. Turizm ve alışveriş birlikte yürür. Bu şirkete ortak olduk da hata mı ettik. 100 bin lira sermaye ile bu şirkete dahil olduk. Ayrıca TÜRSAB Vakfı’nın da kurmuş olduğu 3 şirket var. UKTAŞ’ta da yüzde 10 ortaklığımız bulunuyor. Bunları bile bizimmiş gibi gösterdiler” dedi.

Acenteleri satın alAMAZ

UYKUDA 1000’den fazla acente olduğu iddiasının da doğru olmadığını belirten Başaran Ulusoy, “Bu acentelerin belgelerini satın alacaklarını söylüyorlar. Firuz Bağlıkaya’nın ‘kendim’ hazırladım dediği yasa taslağında, şirketlerin belge devrini yasaklayan bir madde koydu. Bana şirket kurdum diye itiraz edenler 1000’den fazla şirket satın alacağını anlatıyor. Hangi parayla yapacaklar bunu? 567 tane seyahat acentesini bakanlığa şikâyet ettiler. ‘Bunlar acente değil, bakkal manav’ dediler. Bunların benim aracılığımla oy kullanmak için getirileceğini iddia ediyorlar. Bu acenteler gerçek” diye konuştu.

Yasayı ben engellemedim

2011–2014’te TÜRSAB’da 2.başkan olarak görev yapan Bağlıkaya’nın 1618 sayılı sayılı seyahat acenteleri ve seyahat acenteleri birliği kanunu hazırlanması çalışmalarında yer aldığını dile getiren Ulusoy, “Bu yasayı benim engellediğimi iddia ettiler. Ancak ben çalışmayı virgülüne dokunmadan gönderdim. Küçük acenteleri koruyacağını iddia eden Bağlıkaya, yasaya her acentenin 250 bin lira teminat mektubu vermesi gerektiği maddesini koydu. 7 bin lira veremeyen acente 250 bin liralık teminat mektubunu nasıl versin. Bu yasa çıksaydı piyasa 5 tane tur operatörünün eline kalacaktı. Buna izin vermem” dedi.

196 milyon TL borç yok

 TÜRSAB’ın iddia edildiği gibi 196 milyon lira borcu olmadığını ifade eden Başaran Ulusoy, “38 milyon lira yeni TÜRSAB binası için kredi çektik. Bu krediye de şahsen kefil oldum. Bunu da kira öder gibi ödeyeceğiz. İstanbul’un en akıllı binasını inşa ettik. Biz bu arsayı aldığımızda değeri 1.5 milyon dolardı. Şimdi 100 milyon lira değere sahip. Ayrıca eski yönetim binamız kiralık ve senelik 1 milyon TL ödüyoruz. Kira ödeyeceğimize bu binayı inşa ettik. Bankada 25 milyon lira TÜRSAB’ın parası var. Müze ihalesi 1 milyar 157 milyon dolardı. Bu ihaleyi alabilmek için müzelerde yenileme yapmamız gerekiyordu. Bunun için 45 milyon liralık bir yatırım yapıldı. Bunun geri dönüşü de 2015 sonu 2016 başında olacak. Ayrıca 6 yılda işletmesini üstlendiğimiz 157 müzeden, acentelere 255 milyon dolar indirim yapmış olduk. İndirimli bilet sattık. 32-33 milyon lira değerinde de stoklarımızda bilet var. Bunlar da satılacak. Açıkladığım rakamlardan da anlaşılacağı gibi ortada söylenildiği gibi bir borç yok. TÜRSAB elindeki mal varlıklarıyla 200 milyon liralık bir değere ulaştı. TÜRSAB’ın bu kadar ortalığa dökülmemesi gerekiyordu. Biz TÜRSAB’ın itibarını kolay kazanmadık. Biz meslek örgütüyüz. Hırsın kinin kimseye faydası yok. Ayıptır, günahtır, yazıktır” diye konuştu. Kuşadası ve Lütfi Kırdar Kongre merkezlerinin şu anki değerinin ise 250 milyon TL olduğunu söyleyen Başaran Ulusoy, “Kongre merkezini yapmasaydık kongreler yabancıların eline geçecekti. Şimdi buna bile itiraz ediyorlar” ifadelerini kullandı.

20 milyon TL faiz ödeyecek

TÜRSAB’ın borçlarını belgeleriyle ortaya çıkardıklarını ifade eden DETUR’un sahibi ve TÜRSAB Başkan Adayı Firuz Bağlıkaya, “196 milyon liralık borcun çok büyük bir kısmı TÜRSAB Limited şirketine aittir. Başaran Ulusoy asılsız sözler ve ithamlar ile kamuoyunu oyalayacağına TÜRSAB Limited şirketinin haziran bilançosunu açıklasın. TÜRSAB merkez binası için yapılacak harcama belli. İddia ettiği gibi binanın değeri 100 milyon lira değil, maliyeti ise 10 milyon lirayı dahi geçmez. İnşaat şirketine 30 milyon TL avans ve hak ediş ödemesi yapılmış. Bilet stoku deyip milletin kafasını da karıştırmasın, bilançolar yalan söylemez” dedi.

VERİMSİZ PROJELER

Banka ve faktöringlerden 90 Milyon lira borç alınıp Kuşadası Kongre Merkezinin yüzde 45 hissesinin satın alındığını belirten Bağlıkaya, “Neden almış? Faizle borç alınıp karşılığını onlarca yıl bile alamayacağınız bir yatırımdan hisse alınır mı? Ulusoy, inşaat ihalesini kendisinin yaptığı her projeye TÜRSAB’ı da sokuyor. Seyahat acentelerinin hayrına işler yapıyormuş gibi yola çıkıp inşaat işleri ile yapıyor. Kaybeden hep TÜRSAB oluyor. Müze ihalesi 6 yıllığına alındı, süresi ise 2016 sonunda bitiyor. Bir daha uzaması da mümkün değil, bu konuda yüksek yargı kararı da var. TÜRSAB müzelerden 5 yılda kazanamadığını son yıl mı kazanacak? TÜRSAB Limited’in sadece bu yılki banka, leasing ve faktöring şirketlerine ödeyeceği faiz 20 milyon TL’nin üzerinde” diye konuştu.

TEMİNAT YENİ ACENTELERE

TÜRSAB Limited’in kuruluşunda imzası olması konusuna da açıklık getiren Bağlıkaya, “Yönetimde 10 Kasım 2004’te kim varsa şirket kurulmasına imza atmıştır. Bu şirketin kuruluşundan ziyade,  kredi ve yatırımlarında kimlerin imzası var, asıl mesele odur. Şirketin amacına uygun kullanılmadığı çok açık. Kemal Unakıtan’ın, Ulusoy‘a tavsiyesi ile hac acentelerinden makbuz karşılığı alınan paraların kayda alınıp fatura kesilebilmesi için şirket kuruldu. Holding haline getirilsin, 100 milyonlarca lira krediler alınsın diye değil” dedi. 250 bin TL Bakanlık teminatının tur operatörlüğü ile bir ilgisi olmadığını belirten Bağlıkaya, “Bakanlık yeni kurulacak acentelerin vereceği teminatları artırmak istedi, mevcut acenteleri kapsayan bir madde değildi. Ne olduğunu bile bile maddeyi çarpıtıyor” dedi.