Schwarz: Türkiye'nin geleceği Avrupa pazarıdır

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ile Almanya'nın önde gelen Moda İhtisas Dergisi Textil Wirtschaft'ın 10 yıldır ortaklaşa düzenlediği "Tewtil Wirtschaf Moda ve Pazarlama Semineri"nde konuşan Schwarz, Türkiye'nin tekstilde büyük şansı olduğunu ancak, iyi bir uluslararası moda fuarı düzenleyemediğini bildirdi.

Schwarz, Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon sektöründe ABD'ye güvendiğini, uzak olmasına rağmen ticari partner olarak bu ülkeyi tercih ettiğini belirtti.

Türkiye'nin gelecekteki pazarının ABD değil, Avrupa ülkeleri olacağını ileri süren Schwarz, şöyle konuştu: "Türkiye'de pamuk üretimi var ama pahalı. Eskiden İzmir'de moda ve tekstil fuarı düzenlenirdi. Şimdi, İstanbul'da şehrin dışında, havaalanına 30 kilometre uzaklıkta fuarlar yapılıyor.

Avrupalı, gidelim mi gitmeyelim mi diye tereddüt ediyor. Türkiye, tekstilde şansını devam ettirmek istiyorsa, yakınındaki ülkelere, özellikle de Avrupa ülkelerine dönmeli."

MODADA KADINLAR ÖN PLANDA

Dünyada kadınların sayısının erkeklerden fazla olduğunu, bunun için de moda ve tekstil dünyasının daha çok kadınlara yöneldiğini anlatan Schwarz, "2002 yılı elbise yılı olacak. Kadınlar, kadınlık anlayışını ön plana çıkartacak elbiseler giyecek. Ucuz giyimden de uzaklaşıyorlar" dedi.

Deli dana hastalığının deri sektörünü olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Schwarz, son 3 ayda deri fiyatının tüm dünyada yüzde 20 zamlandığını açıkladı.

Schwarz, modada aksesuarında öne çıktığını, geleneksel desenlerin yeniden kullanılacağını ifade ederek, "Giysilerde, deri, kadife, kürk ve jean'in her türlü rengi kullanılıyor. 2002 yılında kadınların modası daha da gençleşiyor. Almanya'da kişi başına tekstil ve konfeksiyon harcaması 2 bin 300 marka ulaştı" dedi.

ZENGİNLİK VE İHTİŞAM TEKRAR DOĞUYOR

Milano, Paris, Londra ve New York'ta düzenlenen en son defilelerde edindiği izlenimleri de aktaran Schwarz, 2001 sonbahar-kış dönemi uluslararası kadın giyiM modasını da şöyle özetledi:

"Ana trend; ağırbaşlı burjuva cazibesi. İlk bakışta, 80'li yılların zarif ve süslü, tamamiyle zararsız, kaliteden ödün verilmeyen giyim anlayışına tam bir geri dönüşün sözkonusu olduğu izlenimini aldım. Modada lüks unsurların etkisinin tekrar gündeme geldiğini söyleyebilirim. 90'lı yıllarda, moda için daha fazla harcamaya yönelik yaklaşımlar azalmıştı. Ancak, bugün zenginlik ve ihtişam tekrar doğuyor."

Seminere, Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinin tekstil, konfeksiyon ve moda tasarım bölümlerinde öğretim gören öğrenciler büyük ilgi gösterdi.