Güncelleme Tarihi:
Yapılan açıklamalarda savunma sanayiinde ihracat hedefinin 4 milyar dolar olduğu belirtildi. Bugün de devam edecek zirvede, özel oturumların yanı sıra savunma alanındaki yerli ve milli teknolojiler tanıtıldı.
60 MİLYAR DOLAR
Zirvenin açılışında konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin 15.5 milyar dolarlık askeri harcamasıyla dünyada 18’inci sırada olduğunu belirterek, Türkiye’de savunma projeleri hacminin 2022 yılı itibarıyla 60 milyar doları geçtiğine dikkat çekti. Ülkelerin kamu harcamalarının zirve yaptığı pandemide bile savunma harcamalarını kesmediğini anımsatan Özdebir, “ABD, Çin, Hindistan, İngiltere ve Rusya’nın 2.1 trilyon dolarlık küresel askeri harcamaların yüzde 62’sini gerçekleştirdi. Türkiye’nin son 10 yılda dışa bağımlılığı azaltmak üzere yaptığı çalışmalarla askeri harcamalar reel bazda yüzde 63 arttı. Savunma sanayinin önemini ve katma değerini gösteren rakamların başında ihracat birim fiyatları gelmektedir. Türkiye’nin 2021 yılında ihracatının kilogram fiyatı 1.3 dolar iken savunma sanayinin ihracatının birim fiyatı 70 dolardır yani ortalamanın yaklaşık 54 katı. Özel sektöre askeri lojistik alanında daha fazla sorumluluk verilmeli. Başta Ankaralı firmalar olmak üzere özel sektörün bu alana girmesiyle ülkemizin savunma destek kabiliyetleri artacaktır” dedi.
ENDÜSTRİYEL SAVAŞ
Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Okyay, Ukrayna-Rusya savaşı ile endüstriyel savaşın dönüşüne şahitlik edildiğini belirterek, “Rusya-Ukrayna Savaşı’nda sadece birkaç ayda harcanan topçu ve roket mühimmatı rakamları, mühimmatı sağlayan ülkelerin yıllık üretimlerinin birkaç katına karşılık geliyor. Kayıplar ve yerine konulma hızı arasındaki fark o kadar büyük ki eksikliklerden dolayı iki ülke de depolarında onlarca yıldır yatan eski sistemleri devreye alıyor. Bu durum, her iki taraf için de sürdürülebilir görünmüyor. Bu tecrübelerden bizler için de önemli dersler çıkarılmalı” diye konuştu.
DLSS Organizasyon Komitesi Başkanı Sami Atalan ise Rusya-Ukrayna Savaşı’nın askeri lojistiğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, “Büyük bir telaşla eksiklerini tamamlamaya gayret eden bir NATO görüyoruz. Buradan her ülkenin çıkarması gereken dersler var” değerlendirmesini yaptı.
‘ASKERİ LOJİSTİKTE GELİŞTİRME ŞART’
OSMAN Okyay, “Geçen yıl 3 milyar dolar olarak gerçekleşen sektör ihracatını bu yıl 4 milyar dolara, sonraki yıllarda ise bunun da üstüne çıkarmayı hedefliyoruz” diyerek, askeri lojistiğin her alanında, hammaddeden cepheye kadar her aşamada, geliştirmeler yapılması gerekeceğine dikkat çekti. Okyay, “Otonom sistemlerin lojistik görevlerde daha aktif rol alması, üretim teknolojilerinde yapay zekâ desteği ile iyileştirmeler, yakıt tüketimlerinde verimlilik ve siber kabiliyetler bugün olduğundan daha da fazla öne çıkacak. Ülke ve sanayi olarak, değişen bu konjonktürde kendimizi doğru şekilde konumlandırmamız gerekiyor. Bir de var olan altyapıların göreve hazırlık kabiliyetleri üzerinden konuyu değerlendirmek gerekiyor. Özellikle dış yaptırımlar, tedarik zincirlerindeki kesintiler, yüksek teknolojiye dayalı kritik platformların harbe hazırlığını riske atabiliyor. Askeri lojistiğin sağlıklı bir biçimde sürekliliğini sağlamak için, planlarımızda bu riskleri de öngörmemiz gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.