Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin savunma sanayi ihracatı genel ihracatından çok daha hızlı artıyor. 2014’te Türkiye’nin toplam ihracatı önceki yıla göre sadece yüzde 4.3 artarken, savunma sanayi ürünlerinin ihracatı yüzde 18.7 yükseldi ve 1.6 milyar dolara ulaştı. Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) Başkanı Latif Aral Aliş, “Sektörümüz ürettiklerinin üçte birini ihraç eder duruma geldi. 2015’te ihracatımızda yüzde 20’lik artışla 2 milyar dolar hedefliyoruz” dedi. Savunma sanayi ürünleri ihracatının dünyanın en gelişmiş pazarlarına yapıldığını da anlatan Aliş, “İhracatımızın yüzde 33.8’i NAFTA, yüzde 23.5’i AB ülkelerine yapılıyor. Ortadoğu’nun payı yüzde 15.1 seviyesinde. 2023 yılı için hedefimiz 25 milyar dolar yıllık ihracata ulaşmak” diye konuştu.
4 BEKLENTİMİZ VAR
SSI Başkanı Aliş, daha hızlı gelişme için dört beklentileri olduğunu belirterek şöyle sıraladı: “Savunma sanayii kredilerine hazine desteği istiyoruz. Bölge ülkelerine ihracatta ‘devletten devlete’ modelinin getirilmesi çok önemli. Yerli ürünlerin savunma envanterine giriş kolaylaştırılmalı ve son olarak da devlet alımlarında yerli alımlara öncelik tanınmalı. Bugün kendi uydusunu, insansız hava aracını, eğitim uçağını, helikopterini, piyade tüfeğini, muharebe gemisini, zırhlı aracını, füze ve roket sistemlerini üreten, F35, A400M gibi projelere ortak, uydu üretim ve test merkezini, uydu fırlatma üssü inşa çalışmalarını ve özgün helikopter projelerini başlatan ülke olarak daha ötesini de başarabiliriz.”
PARADİGMA DEĞİŞMELİ
Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir ise ilgili bakanlıklar, özel şirketler ve üniversitelerin belirli stratejiler ışığında çalışması gerektiğini söyledi. Demir, “2023 yılı hedefimize bakınca bu hedefi tutturmak için bir paradigma değişikliği gerektiğini görüyoruz. Platfom ürünler dediğimiz; uçak, gemi, tank, zırhlı araçlar ihracatını artırmak çok önemli. Bunu yaparsak hedefleri tutturabiliriz. Fiyatta, kalitede rekabetçi olmalıyız ve en ileri teknolojiyi kullanmalıyız. Çünkü müşteri en ileri teknolojiye sahip olmak ister” dedi. Müsteşar Demir, ‘devletten devlete satışlar’ ile ilgili hukuki altyapı oluşturulana kadar müsteşarlığın ihracatçılara gerekli desteği sağlayacağını da vurguladı.
Füze ihalesi bir alım ihalesi değil
SAVUNMA Sanayi Müsteşarı İsmail Demir, en iyi teklifi Çin’in verdiği uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesi konusunda şunları anlattı: “Yanlış bilinen şeyler var. Bir kere ihale şartnamemizde NATO’ya entegre şartı yok. Milli sisteme uyumlu olması esas. İhale sadece bir alım ihalesi değil. Bu iş, hava savunma sistemlerini yerlileştirme imkanı da getirmek zorunda. Yoksa sürekli yeni alım ihaleleri yapmak zorundasınız. O nedenle uzuyor gibi görünen süreçte, bu konudaki teknoloji kazanımını olabildiğince hayata geçirme çabamızla ilgili.”