Güncelleme Tarihi:
İstanbul Beşiktaş’ta dönemin ünlü otellerinden birinde büyük bir tanıtım yapıldı. Sene 1994’tü. ‘Türkiye’nin ilk robotu üretildi’ denildi. Robotun adı Altınay HSR-4 konulmuştu. Projenin arkasındaki isim İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) mezun ettiği Türkiye’nin ilk dört uzay mühendisinden biri olan Hakan Altınay’dı. Altınay’a bu görevi yaklaşık iki yıl önce dönemin Maliye Bakanı Adnan Kahveci vermişti. Altınay, “Sayın Kahveci’nin Ankara’daki makamında birçok kez görüştük. Son görüşmemizde bana ‘Üniversiteniz İTÜ’de KOSGEB tarafından ülkemizin ilk Teknoloji Geliştirme Merkezi İTÜ-TEKMER kuruluyor. Sizin gibi fikri olup parası olmayan araştırmacılar orada desteklenecek. Buraya bir proje sunmanızı istiyorum’ dedi. Bunun için bir şirket kurmak mecburi idi, bu yüzden 1991’de Altınay Robotik Otomasyon şirketini kurdum. 100 metrekarelik alanda endüstriyel robot teknolojisini kalıcı olarak geliştirmek ve sanâyinin ihtiyâcına yönelik uluslararası standartlarda bir robot yapmak üzere çalışmalara başladık” diye anlattı bu süreci.
‘NATO’DA EZBER BOZDUK’
İlk robotun üzerinden 30 yıl geçti. Altınay Savunma Teknolojileri (AST) Yönetim Kurulu Başkanı Altınay, geçtiğimiz günlerde teknoloji üretiminde nereden nereye geldiklerini anlatmak üzere gazetecilerle bir araya geldi. “O robotun başarısı hem bizim hem de Türkiye’deki teknoparkların önünü açtı” dedi.
Verdiği bilgilere göre, AST bugün sadece TSK’ya değil NATO dahil yurtdışında pek çok ülkeye savunma sanayi teknolojileri satıyor. Şirket için ikinci eşik 2006’da NATO kapsamındaki bir projenin ve MAAT (Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi) projesinin çözüm ortağını almak olmuş. Altınay şöyle anlattı: “TSK’nın elinde bir şekilde ömrünü tamamlamış mühimmatların sökülmesini, ayırma ve ayrıştırmasını sağlayan bir projeydi. Roketsan’ın liderliği altında ilk kez bu mühimmatları insansız olarak sökecek proje hazırladık. Dünyada o dönemde bu nitelikte bir tesis yoktu. NATO ‘nasıl olacak’ dedi, yaptık. Sonra NATO’da belgelendi.”
Altınay, denizaltını da dahil edecekleri geniş bir kapsama alanı için üretim yaptıklarını söylerken, iki önemli iştirakten bahsetti. Bunlardan biri DASAL Havacılık Teknolojileri. Bu şirkete 2020’de ASELSAN ortak oldu. DASAL döner kanatlı hava platformları üretiyor. Dikey iniş kalkış yapabilen, döner kanatlı insansız hava araçları geliştiriyor.
MİLGEM’E KUŞ KAPANI
Diğer şirket ise TAAC. Altınay’ın verdiği bilgilere göre, bu şirket de kara, hava ve deniz platformlarına yönelik kritik alt sistemler geliştiriyor: “Milgem 5 Gemisi’nin üzerindeki helikopter yakalama ve transfer sistemini biz entegre ettik. Bu sistem Kanada’dan alınıyordu. Ama Karabağ Savaşı’ndan dolayı Kanada’dan ambargo yemiştik. Biz sistemi yerlileştirip, kalifiye ederek gemiye entegre ettik. Kabul faaliyetini tamamladık. Sisteme de Kuş Kapanı adını verdik. Kuş Kapanı, her türlü hava şartında helikopterin gemiye inebilmesi ve kalkış yapabilmesini sağlıyor.”
HEDEF 100-500 MİLYON DOLAR BANDI
Peki AST’nin hedefinde ne var? Altınay şöyle dedi: “Savunma endüstrisini bir üçgen olarak görebiliriz. Üçgenin orta kısmındaki bantta 100-500 milyon dolar proje bütçeli şirketler var ve olacaklar diyebiliriz. Üretim yeteneğine sahip olan şirketler bunlar. Biz de bu bölgeye adayız.”
YAKINDA GÜNDELİK İŞLER İÇİN ROBOT ALACAĞIZ
Hakan Altınay’ın verdiği bilgilere göre, 1994’te dünyada 40 bin adet robot satılmıştı. Bugün sadece Türkiye, yılda 4 bin adet robot ithal ediyor. Bunlar daha çok endüstriyel robotlar ve dünyada stok 10 milyonun üzerinde. Altınay, “Bugün robot dünyası endüstri, hizmet ve savunma olmak üzere üç alanda sınıflandırılıyor. Her yıl milyonların üzerinde yeni hizmet robotu kullanımı geleceğine doğru gidiyoruz. Yakın bir gelecekte 8-10 çamaşır makinesi fiyatına, insanımsı robotları satın alabildiğimiz bir dünyayla karşı karşıya kalacağız. Bu robotları gündelik işlerimizde görevlendireceğiz. Örneğin; eczaneden bana bu ilacı al gel diyeceksiniz ve size alıp getirecek” dedi.
‘HALKA ARZ İÇİN BAŞVURDUK’
Üretimini Gebze Şekerpınar’da yapan AST, yakın zamanda halka açılmayı planlıyor. Başvurularını yaptıklarını, değerlendirmeleri beklediklerini söyleyen Hakan Altınay, şöyle konuştu: “2000 yılların başlarına kadar yurtdışına gidip döndüğümde her zaman üzülürek döner; neden biz büyük projeleri milli hedeflerimiz olarak yapamıyoruz diye düşünürdüm. ABD teknolojisinin geleceğe yönelik ipuçlarını veren kişi Elon Musk. Amerika’da stratejik açıdan seçilmiş kişi. Türkiye’de de Elon Musk’lar var. Ben insan yetiştirmek için yola çıktım. 30 yıldır gerçek bir teknoloji üreticisiyiz. Biz aslında halka arza gitmiyoruz; milletimizle paylaşmaya gidiyoruz.”