Güncelleme Tarihi:
Savcı Murat Kılıç, ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 7 sanık hakkında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istedi. Savcı Kılıç, diğer 11 sanığın da beraatına karar verilmesini talep etti.
Keçiborlu yakınlarında düşen uçakla ilgili davanın Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 23'üncü duruşmasına, sanık ve müşteki avukatları ile kazada hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. Tutuksuz yargılanan sanıklardan duruşmaya katılan olmadı.
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Murat Kılıç, mahkeme heyetine davayla ilgili mütalaa sundu. Mütalaada sanıklar Dünyaya Bakış Hava Taşımacılığı AŞ Genel Müdürü Aydın Kızıltan, sorumlu uçak mühendisi Faruk Çağımnı, eğitim müdürü İsmail Taşdelen, bakım müdürü Fikri Zafer Dinçer, Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru ve Dünyaya Bakış Hava Taşımacılığı AŞ ortağı Yavuz Çizmeci'nin, Türk Ceza Kanunu 85. maddesi 2. fıkrasına göre "Birden fazla insanın ölümüne neden olma" suçuyla cezalandırılması talep edildi.
Mütalaada sanıkların denetleme görevini yerine getirmediği, arıza ve eksikleri bilmelerine rağmen önlem almadıkları iddia edildi.
Sanık avukatları, tüm tanıkların ifadesinde uçağın düşüşüyle ilgili beyanatlar vermediklerini savunarak, yeniden bilirkişi tayin edilmeni, simülasyon incelemesi yapılmasını ve kaza kırım raporu doğrultusunda hüküm kurulmasını istedi.
Kazada ölenlerin yakınlarının avukatlığını yapan Şehnaz Yüzer, sanıklar hakkında "bilinçli taksir" suçundan ek savunma hakkı tanınmasını talep etti.
Simülasyon yapılması ve yeniden bilirkişi heyeti oluşturulması talebini reddeden mahkeme heyeti, bir tanık ifadesi konusunda talimat eksiğinin giderilmesine, kazanın birinci raporunda yer almayan Yavuz Çizmeci ile ilgili ek rapor hazırlanmasına ve Cumhuriyet Savcısı Murat Kılıç'ın mütalaasının da değerlendirilmesi için süre tanınmasına karar vererek duruşmayı 25 Mart'a erteledi.
"Bir vidanın bile sıkılmayışının önemini bilecek yetenekteler"
Müşteki avukatlarından Şehnaz Yüzer, mahkeme çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, savcının mütalaasını sunmasını beklemediklerini ifade ederek, davanın başından beri gerek kaza kırım raporu gerekse Devlet Denetleme Kurulu raporunda uçak şirketinin kayırıldığını, denetlemelerin yapılmadığını iddia etti.
Sanıkların uçakta bir vidanın bile sıkılmayışının ne kadar önemli olduğunu bilecek düzeyde ve yetenekte kişiler olduğunu vurgulayan Yüzer, "Ama ihmal ettiler veya maddi çıkar uğruna bu uçağın bakımını yaptırmadılar. Bunu bildikleri halde, bilinçli taksir konusunda sanıklardan ek savunma alınmasını talep etmemize rağmen bugüne kadar hiç değerlendirilmedi. Umarız bundan sonra değerlendirilir" diye konuştu.
Yüzer, Türkiye'nin uçak kazalarında ön sıralarda geldiğini, bu davanın uçak kazası nedeniyle açılan tek ve ciddi dava olduğunu belirterek, "Bu davanın caydırıcı ve uyarıcı olması bakımından ciddi yaptırımlarının olması gerekir" dedi.