OluÅŸturulma Tarihi: Mart 29, 2003 00:00
Savaş nedeniyle yabancı kuruluşların Türkiye'nin durumunu abarttığını savunan İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ‘‘Mevduattan Körfez Savaşı'nın üçte biri kadar çekiliş olmadı, dönüş de başladı’’ dedi. İç borçta sorun görmediğini belirten Özince, ‘‘A planımız yolunda’’ diye konuştu.Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Irak Savaşı nedeniyle mevduatta, müşteri tabanlı işlerde bir panik yaşanmadığını ve fevkalade bir rahatlık bulunduğunu belirterek, ‘‘A planımız yolunda gidiyor’’ dedi. İş Bankası'nın dün yapılan Genel Kurulu öncesinde basın toplantısı düzenleyen Özince, ‘‘Irak savaşı ile ilgili B planınız var mı’’ sorusuna, ‘‘B değil ama A planımız hep esas. En önemli gözlemimiz bir hafta sonunda şu; müşterilerimizde hemen hemen hiçbir aşırı reaksiyon gözlemlemedik, hiçbir panik durumu olmadı’’ yanıtını verdi.Hesaplarda daha önceki Körfez Savaşı'ndaki seviyelerin 3'te 1'i kadar dahi çekiliş olmadığını söyleyen Özince, bunun da önceki gün itibariyle dönmeye başladığını açıkladı. Halkın önemli bir bölümünün bu hafta içinde yatırımlarını Türk Lirası'na yönlendirmeye devam ettiğini belirten Özince, ‘‘Yurtiçindeki piyasada, mevduat piyasası müşteri tabanlı işlerde bir panik yoktu, fevkalade bir rahatlık vardı’’ dedi.Sektörün yurtdışıyla ilgili bazı problemler yaşadığını ancak bunun da İş Bankası'nı etkileyecek seviyeye ulaşmadığını belirten Özince, ‘‘Yurtdışı
kredi hatlarında daralmalar oldu. İş Bankası'nın zaten yurtdışı nakdi kredi bağımlılığı da yoktur’’ dedi.Faiz oranlarındaki aşırı yükselmeyi ‘‘gelip geçici’’ olarak nitelendiren Özince, şöyle konuştu: ‘‘Bu ortamda dahi bu denli yüksek olmasının anlamlı olmadığını düşünüp, mevduat ve kredi faiz oranlarımızla oynamadık. Paniğe kapılıp mevduat faizlerini yukarı çekmedik. Kredilerde hiçbir kısıtlamaya gitmedik. A planımız yolunda gidiyor, ola ki biraz daha likidite talebi olursa bunlarla ilgili bankamızın hiçbir sorunu olmaz. Olsa dahi
Merkez Bankası'nın geliÅŸmelere hakim olduÄŸunu, zamanında müdahale ettiÄŸini, kararlı olduÄŸunu gördüm. Bir hafta sonrasında müsterih olduÄŸumu söyleyebilirim.’’Kredi derecelendirme kuruluÅŸlarının, yabancı bankaların ve diÄŸer muhataplarının Türkiye'nin içinde bulunduÄŸu durumu biraz abartılı deÄŸerlendirdiklerini dile getiren Özince, bu konuda da ÅŸu yorumu yaptı:‘‘Türkiye'nin adeta savaÅŸta olduÄŸu kanaatini taşıdıklarını görüyoruz. Türkiye'ye yapılan seyahatlerin sigorta kapsamından çıkarılmasının nedeni de bu. Türk bankacılık sistemi riskli görülüyor, çünkü bankalarda devlet kağıtları çok, azı bile çok, 3'te 1'i bile kalsa çok. Buradan bakınca böyle deÄŸerlendirmek mümkün. Ancak bunun yabancı kreditörler açısından risk yaratacak bir düzeye geleceÄŸini sanmıyorum. Bugüne kadar hiç bir yabancı kuruluÅŸa halel gelmedi. Türkiye ile ilgili yapılan analizler fevkalade abartılı. Ben de fevkalade iyimser bir insan deÄŸilim ama teknik bir ekiple çalışıyorum. Kendi teknik ekibimle deÄŸerlendirdiÄŸim zaman Türkiye'de iç borcun çevrilebilirliÄŸi ile ilgili bir sorun olmadığını duyuyorum ve arkadaÅŸlarıma inanıyorum.’’DEVLETE GÃœVENÄ°YORUZBu arada Devlet Bakanı Ali Babacan'ın beyanatlarını da deÄŸerlendiren Özince, ‘‘Biz bir ya da iki görüşle tavrımızı belirlemiyoruz, bir-iki beyana bakarak iÅŸ yapan dealer mantığı izlemiyoruz’’ dedi. Stratejilerini daha uzun soluklu yaptıktalarını vurgulayan Özince, ‘‘Türkiye devletine güvenimiz tamdır. Onun temsilcisi olan hükümete de’’ diye konuÅŸtu.Programın revizyon deÄŸil sabıra ihtiyacı varUygulanan ekonomik programda revizyon gerekip gerekmediÄŸi konusunda Ersin Özince, ‘‘Bunu iÅŸin sahipleri bilir’’ diyerek, ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı: ‘‘Ama bana sorarsanız Ä°ÅŸ Bankası'nın programını revize eder misiniz, etmem, çünkü bir hafta sonra yine revize etmek gerekir. Programın herhangi bir ÅŸekilde uygulanmasında hiçbir tereddüt olmadığı, IMF ile görüş ayrılı bulunmadığı, süratle sonuç anacağı belirtiliyor. Biraz sabır daha iyi olur.’’ Bu arada Türkiye'nin yardım paketleri üzerine çok fazla ÅŸey bina etmesinin de doÄŸru olmadığını vurgulayan Özince, ‘‘Paket ancak Türkiye'nin zararını, kayıplarını telafi edecek, biz üretmek, satmak, gelir elde etmek zorundayız’’ dedi.Kötü gününde devlet kağıdı alanı suçlamayınKriz fırsatçılığı çok yanlış bir tanım da olsa, fırsatçılığın bir iktisadi tavır olduÄŸunu vurgulayan Ersin Özince, ‘‘Bunu ayıplamakla iÅŸ bitmez, sığ piyasa koÅŸullarında bunlar yaÅŸanır’’ dedi. Özince bu konuda şöyle konuÅŸtu:Piyasaların çok ciddi dalgalanmalar gösterdiÄŸini gördük. Bunu yapanlar da fırsatı iyi deÄŸerlendirdiler. Türk bankaları ise Türkiye risklerinin piyasa yapıcılığını dahi baÅŸarıyla sürdüremedi. Bundan kasıt para kazanacak ÅŸekilde hareket etmek. Sadece Türkiye'nin kalesini korumak deÄŸil -illa ki o da birinci görevimizdir ama- biz para kazanmayı dahi yapamadık. Çünkü kendi ülkemizin kağıdıyla uÄŸraÅŸtıkça çok riskli oluyormuÅŸuz. Böyle kriterler her yandan kuÅŸatıyor sizi. Türk bankalarının özellikle likidite yönünden eli güçlendirilirse, yükleri uluslararası kriterlere uygun hale getirilirse kendi kalesini koruma konusundaki kabiliyeti artar.En kötü gününde Türk insanı devletinin kağıdını alıyor. Bu insana tepki duymamak, rantiyeci dememek lazım. Kendi ülkesinin borçlanma senedini en zor, en kötü deÄŸerlendirmelerin yapıldığı dönemde dahi alan kayıtlı insana tepki duymamak lazım. Önce yapılacak baÅŸka iÅŸler var.Fırsatçılık yanlış bir ÅŸey deÄŸildir. Sakıncalı tabii de her iÅŸin piyasasında olur. Bu konuda Bankalar BirliÄŸi'nin birÅŸey yapması mümkün deÄŸil. Faizler yüzde 75'e çıkmış da ne olmuÅŸ, tamam piyasalarımız sığ. Ama kazananlar da kaybedenler de olacaktır. Buna kriz fırsatçılığı demeyelim. Sebze halinde bile oluyor fırsatçılık. Belki piyasa yapıcılığı ve benzer müesseselerle biraz daha bunlar rahatlatılabilir.Ä°ÅŸ Bankası'nda sermaye 1.4 katrilyona çıkıyorGenel Müdür Ersin Özince, Ä°ÅŸ Bankası'nın 2002 mali tablolarına iliÅŸkin ÅŸu bilgileri verdi:2002 yılı 310 trilyon 816 milyar liralık net kárla kapandı. Özkaynaklar, 2002 sonunda yüzde 6.4 oranında artarak 4 katrilyon 247 trilyon lirayı aÅŸtı. Bankanın ödenmiÅŸ sermayesini, 2003’te 1 katrilyon 426 trilyon 723 milyar 800 milyon liraya yükseltme kararı alındı. Bankanın sermaye yeterlilik rasyosu, asgari yasal sınır olan yüzde 8 oranının 3 katını aÅŸan yüzde 25.34 gibi yüksek bir orana ulaÅŸtı. Mevduat yüzde 11.8 oranında bir artış göstererek 16 katrilyon 720 trilyon liraya ulaÅŸtı. Pazar payı yüzde 10.6'dan yüzde 12.5'e yükseldi.Aktif büyüklüğü yüzde 9.7 oranında artarak 23 katrilyon 731 trilyon 290 milyar liraya çıktı.Krediler, TL olarak reel bazda yüzde 26.28 oranında artarak 6 katrilyon 540 trilyon 676 milyar liraya, toplam kredilerdeki pazar payı yüzde 10.4'ten yüzde 16.8'e ulaÅŸtı.Â
button