SAS komandosu tekstilci dünya devlerine rakip
Güncelleme Tarihi:
Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2001 02:08
SAS Grup Komutanlığı'nda üstteğmen iken bu görevinden ayrılan Yılmaz Yılmaz, kurduğu ‘Koton’ markası ile Mango ve Zara gibi dünya tekstil devlerine rakip oldu.
Türkiye'de Mango ve Zara gibi uluslarası hazır giyim devlerine rakip olarak gösterilen ‘Koton’ markasının yaratıcısı Yılmaz Yılmaz, 1992 yılına kadar SAS komandosu olarak görev yaptığını belirterek, tekstil sektörüne eşinin açtığı ihraç fazlası mallar satan bir mağaza vasıtasıyla girdiğini söyledi. Yılmaz, ‘‘SAS komandosu görevim enteresandı. Ancak ben kendi geleceğimi belirlemek istiyordum. Bu yüzden farklı şeyler yapmak için görevimden ayrıldım’’ dedi. Bugün yılda 1.5 milyon adetlik ürün satışı ile 30 milyon dolarlık ciro elde eden şirketin sahibi durumuna gelen Yılmaz, ‘‘Kuzguncuk'un ara sokaklarındaki bir mağazadan bugün Koton markasıyla satış yaptığımız 25 mağazaya ulaştık. Ancak en önemlisi Avrupa'nın bir çok ülkesine ‘Ole' markasıyla hazır giyim ihracatı yapıyoruz’’ diye konuştu.
SAS komandosu olduğu dönemlerde tatil için fırsat bulamadıklarını söyleyen Yılmaz, bu yüzden eşinin yaz tatillerinde kendisine bir meşgale olması için tekstil işine girdiğini kaydetti. Yılmaz, ‘‘Eşim 1988 yılında 5 milyon lira sermaye ile Kuzguncuk'un ara sokaklarında ihraç fazlası satan 25 metrekarelik bir dükkan açtı’’ dedi.
Yılmaz, o dönemde kendisinin SAS Grup Komutanlığı’nın bir timinde üsteğmen rütbesiyle komutanlık yaptığını kaydederek şunları söyledi: ‘‘Eşimde özel bir okulda eğitim uzmanı olarak görevine devam ediyordu. Kuzguncuk'ta açtığımız mağazanın iyi iş yapmasının ardından eşim 1990 yılında bende 1992 yılında görevlerimizden ayrıldık ve tekstil işine girdik. Kuzguncuk'taki mağazanın ardından 1990 yılında Beşiktaş'ta ikinci mağazamızı açtık. 1992 yılına geldiğimizde toptan mal satan üçüncü mağazamızı açtık. O dönemlerde sadece mal alıp satıyorduk.’’
1994 yılından itibaren ise Koton ismiyle imalat yapmaya başladıklarını söyleyen Yılmaz, ‘‘Önce çok ufak bir atölyede imalat yapmaya başladık. Ardından 1996 yılında üretimimizi Avcılar'da büyük bir yere taşıdık.’’dedi.
1996 yılında ilk ihracat girişiminde bulunduklarını da kaydeden Yılmaz, ‘‘Ancak yurtdışına fason üretimle bu işi yapamayacağımızı anlayınca biz de Almanya'da bir show room açarak toptan satış yapmaya başladık’’dedi.
Yılmaz, Almanya, Avusturya, İrlanda, İsviçre ve Kanada'ya yarattıkları ‘Ole’’ markasıyla ürün ihraç ettiklerini kaydederek şunları söyledi: ‘‘Kriz döneminde bu ülkelere olan ihracatlarımız tam 5 kat arttı. Geçtiğimiz yıl 30 bin adet mal satarken bu yıl tam 150 bin parça mal sattık. Toplamda ise 500 bin adet ürün ihraç ettik. Bunun dışında Prag'da bir satış ağı oluşturduk ve Kuveyt'te de franchise yöntemiyle bir mağaza açmayı planladık. Önümüzdeki günlerde yurdışı için ürettiğimiz ‘Ole' markasını Türkiye pazarına, Koton'u ise dünya pazarına süreceğiz.’’
97-98 yıllarından sonra bugünkü Koton'un bir marka olarak piyasada tanındığını belirten Yılmaz şunları söyledi:
‘‘Biz son 3-4 senede her yıl yüzde 100 büyüdük. Bu büyümemizi krize rağmen sürdürdük ve 2002 yılında da sürdürmeyi hedefliyoruz. Türkiye'de bize rakip olarak gösterilen Mango ve Zara'dan daha avantajlıyız çünkü biz tekstil cennetinin içindeyiz ve herşey elimizin altında. Rakiplerimiz ise dünyanın dört bir yanında üretim yaptığı için ürünleri bizim kadar kaliteli değil.’’
Yılmaz, şirketinde 500 kişinin çalıştığını ve bunun 60'ının araştırma geliştirme ekibinden oluştuğunu belirterek, ‘‘Başarımızın sırrı müşterilerimizin istediği ve beklediklerini yerine getirmekten kaynaklanıyor’’ dedi.
SAS komandosu olduğu dönemlerde tatil için fırsat bulamadıklarını söyleyen Yılmaz, bu yüzden eşinin yaz tatillerinde kendisine bir meşgale olması için tekstil işine girdiğini kaydetti. Yılmaz, ‘‘Eşim 1988 yılında 5 milyon lira sermaye ile Kuzguncuk'un ara sokaklarında ihraç fazlası satan 25 metrekarelik bir dükkan açtı’’ dedi.
Yılmaz, o dönemde kendisinin SAS Grup Komutanlığı’nın bir timinde üsteğmen rütbesiyle komutanlık yaptığını kaydederek şunları söyledi: ‘‘Eşimde özel bir okulda eğitim uzmanı olarak görevine devam ediyordu. Kuzguncuk'ta açtığımız mağazanın iyi iş yapmasının ardından eşim 1990 yılında bende 1992 yılında görevlerimizden ayrıldık ve tekstil işine girdik. Kuzguncuk'taki mağazanın ardından 1990 yılında Beşiktaş'ta ikinci mağazamızı açtık. 1992 yılına geldiğimizde toptan mal satan üçüncü mağazamızı açtık. O dönemlerde sadece mal alıp satıyorduk.’’
1994 yılından itibaren ise Koton ismiyle imalat yapmaya başladıklarını söyleyen Yılmaz, ‘‘Önce çok ufak bir atölyede imalat yapmaya başladık. Ardından 1996 yılında üretimimizi Avcılar'da büyük bir yere taşıdık.’’dedi.
1996 yılında ilk ihracat girişiminde bulunduklarını da kaydeden Yılmaz, ‘‘Ancak yurtdışına fason üretimle bu işi yapamayacağımızı anlayınca biz de Almanya'da bir show room açarak toptan satış yapmaya başladık’’dedi.
Yılmaz, Almanya, Avusturya, İrlanda, İsviçre ve Kanada'ya yarattıkları ‘Ole’’ markasıyla ürün ihraç ettiklerini kaydederek şunları söyledi: ‘‘Kriz döneminde bu ülkelere olan ihracatlarımız tam 5 kat arttı. Geçtiğimiz yıl 30 bin adet mal satarken bu yıl tam 150 bin parça mal sattık. Toplamda ise 500 bin adet ürün ihraç ettik. Bunun dışında Prag'da bir satış ağı oluşturduk ve Kuveyt'te de franchise yöntemiyle bir mağaza açmayı planladık. Önümüzdeki günlerde yurdışı için ürettiğimiz ‘Ole' markasını Türkiye pazarına, Koton'u ise dünya pazarına süreceğiz.’’
97-98 yıllarından sonra bugünkü Koton'un bir marka olarak piyasada tanındığını belirten Yılmaz şunları söyledi:
‘‘Biz son 3-4 senede her yıl yüzde 100 büyüdük. Bu büyümemizi krize rağmen sürdürdük ve 2002 yılında da sürdürmeyi hedefliyoruz. Türkiye'de bize rakip olarak gösterilen Mango ve Zara'dan daha avantajlıyız çünkü biz tekstil cennetinin içindeyiz ve herşey elimizin altında. Rakiplerimiz ise dünyanın dört bir yanında üretim yaptığı için ürünleri bizim kadar kaliteli değil.’’
Yılmaz, şirketinde 500 kişinin çalıştığını ve bunun 60'ının araştırma geliştirme ekibinden oluştuğunu belirterek, ‘‘Başarımızın sırrı müşterilerimizin istediği ve beklediklerini yerine getirmekten kaynaklanıyor’’ dedi.