Bireysel olarak faaliyet gösteren tarımcılardan, büyük kurumsal şirketlere kadar birçok yatırımcı, Mısır’dan Sudan’a, Kırgızistan’dan Romanya’ya pek çok ülkede üretim yapıyor.
TARIM sektöründe yaşanan sorunlara karşılık, yurtdışında daha ucuz üretim yapmanın peşine düşen şirketler, Mısır, Özbekistan, Kırgızistan, Bulgaristan, Romanya, Sudan, Kanada gibi ülkelere akın etmeye başladı. Pirinçten buğdaya, narenciyeden fasulyeye kadar birçok üründe üretim yapan şirketler, bu ülkelerde ucuz ve büyük araziler satın alıyor, ya da sözleşmeli çiftçilik modelini uyguluyor. Türk tarım yatırımcılarının yurt dışı operasyonları, sadece üretimle sınırlı değil. ABD’li, Belçikalı büyük oyuncularla ortaklık yapan ya da satın alma operasyonları gerçekleştiren bu oyuncular, artık global rekabete Türkiye dışından katılıyor. Ekonomist Dergisi’nin haberine göre bireysel olarak faaliyet gösteren tarımcılardan, büyük kurumsal şirketlere kadar birçok yatırımcı, tarımda yurtdışına açılmaya devam ediyor.
ORTAKLIKLAR YAPILIYOR: Türkiye dışında tarımın uygun olduğu ülkeleri araştıran yatırımcılar, bu ülkelerde milyon dolarlık anlaşmalar yapmaya başladı. Arjantin’de kiraz üretimi yaparak, ihracat lideri olan Alara Tarım, geçtiğimiz aylarda dünyanın en büyük üçüncü tarım şirketi olan Belçikalı Univeg Grubu ile ortak oldu. Özbekistan ve Güney Afrika’nın birçok bölgesinde meyve ve sebze üretimi yapmayı planlayan Alara, bu ortaklık ile dünyanın birçok ülkesine açılma fırsatı yakalayacak.
SATIN ALMALAR BAŞLADI: Türkiye’nin en büyük bakliyat şirketlerinden olan Arbel, Kanada’da Saskcan isimli şirketini kurduktan sonra geçen ay ABD’de bezelye üretimi yapan United Pulse Trading’i satın aldı. Bu iki şirket için 70 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını söyleyen Arbel’in Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut
Aslan, "Biz Kırgızistan’ın Talas bölgesinde yine bakliyat üretimi yapıyoruz. Sözleşmeli çiftçilik modeli uyguluyoruz. Geçen yıl üretimi 60 bin tona çıkardık. Çiftçi orada müthiş bir gelişim gösterdi. Oradaki halk bizimle resmen kalkındı" dedi.
AKDENİZ’DEN BÜYÜK GÖÇ: Narenciye üretiminin merkezi olan Akdeniz Bölgesi’nden de son dönemde birçok üreticinin yurtdışına gitmeye başladığı gözleniyor. Antakya Ziraat Odası Başkanı Celal Civelek, Antakya ve yöresinden son zamanlarda birçok üreticinin Romanya, Bulgaristan, Özbekistan, Sudan ve Avustralya’ya gitmeye başladığını, kendisinin de Macaristan’a gitmek üzere bir dönem araştırmalar yaptığını belirtti.
CAZİP TEKLİFLER GELİYOR: Çiftçinin aslında toprağını terk etmek istemediğini ifade eden Civelek, "Ancak artık üretemez hale geldik. Feryadımız bir netice vermiyor. Bu yüzden imkanı olanlar resmen yurt dışına kaçıyor. Dış ülkelerden büyük teşviklerle cazip teklifler alıyoruz" diye konuştu. Karataş İlçesi Ziraat Odası Başkanı Mustafa Yeşilyaprak ise çiftçilerin yurt dışına gidişinin durdurulması için girdi fiyatlarına müdahale edilmesi, üreticinin teşviklerle desteklenmesi gerektiğini savundu.
Narenciye ve pirinç üretimi Mısır’a kaydıTEKSTİL sektörünün Mısır’da yatırım araştırması yapmasının ardından, gıda ve özellikle tarım sektöründe de bu ülkeye ilgi arttı. Büyük tarım arazilerinin ucuza yatırımcıya verilmesiyle birlikte, narenciye ve pirinç üretimi Mısır’a kaymaya başladı. Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, İskenderiye’de 20 bin dönümlük bir arazi araştırmasına başladı. Mısır’da yapılan üretimle birlikte buradan ihracatın kolay olduğunu söyleyen Türkmenoğlu, "Artık Türkiye’de ürettiğimiz narenciyeyi ihraç etmekte zorlanıyoruz. Düşük kur yüzünden ihracat fiyatımız maliyetlerimizi kurtarmayacak düzeye geldi. Şimdi Mısır’da üretim yapmayı düşünüyorum" diye konuştu.
Kim, nerede ne üretiyorMersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir: Kırgızistan’da Arbel şirketi ile ortak fasulye, barbunya ve balkiyat üretimi yapıyor.
Arbel Grubu: Kanada’daki fabrikasında mercimek ağırlıklı bakliyat üreten şirket, ABD’de aldığı bezelye fabrikasıyla bu alanda üretime devam edecek. Şirket Kırgızistan’da faaliyet gösteriyor.
Antakya’nın yaş sebze meyve üreticisi Hikmet Güzel: Romanya’da yaş sebze meyve, Mısır’da ise zeytin üreten iş adamı, zeytinyağı işine de girdi.
Sunel Tütün: Türkiye’de 8 bin ton tütün üreten şirket, Kırgızistan’da 6, Bulgaristan 2 bin ton üretecek.
Trakya’daki Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Ali Soydan: Bulgaristan’da arazi kiralayıp çeltik üretimi yapıyor.
Gaziantepli Tiryaki Gıda Grubu: Etiyopya organik tarım yapan grup, bu iş için Suriye ve Kırgıztan’da da araştırmalar yapıyor.
Akel Şirketler Grubu: Bakliyat üreticisi şirket, Mısır’da pirinç yetiştiriyor.
Antalyalı yatırımcı Yakup Arslantaş: Ukrayna’da Cargill’in mısır tedarikçisi olan iş adamı, buğday üretimi de yapıyor.
Azersun Holding ve Beta Gıda: Şirketler Azerbaycan’da, Hazar Denizi çevresinde çay üretiyor.
Kim nerede ne yapmayı planlıyorEge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu eski Başkanı Atıl Akkan: Sudan’da pamuk, sebze ve yağlı tohum üretmek üzere 80 bin dönümlük bir arazi kiraladı.
Çeltik üreticisi Mustafa Soydan: Bulgaristan’da kiraladığı 4 bin dönümlük alanın 2 bin dönümünde çeltik üretecek.
Alara Tarım: Arjantin’de kiraz üretiminde lider olan Alara, Belçikalı Univeg ile Özbekistan ve Güney Afrika’da kiraz ve çekirdekli meyve üretecek.
İnci Bulgur: Şirketin sahibi Fuat Akıllı’nın Sudan’da 20 bin dönüm gibi bir pamuk ekim arazisi var.
Özler Ziraat A.Ş: Asıl işi Çukurova’da narenciye üretimi olan şirket, Romanya’da tarla ziraati (Ayçiçeği, buğday, mısır) ve sera üretimi yapacak.
Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu: Mısır’da İskenderiye’de 20 bin dönümlük bir alanda narenciye üretim planlıyor.
Eker: Stok sorunu yok spekülatörler oynuyorTOPRAK Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) 30 bin ton pirinci 77 firmaya dağıtmasının ardından Türkiye’nin "savaş stokunun bile bulunmadığına yönelik" yorumlar üzerine Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker spekülasyonlar yapıldığını öne sürerek, "Türkiye açısından bu yönde bir şey yok. Ne buğdayda, ne pirinçte endişe edecek bir şey yok. Bazı spekülatörler bu durumdan istifade edip daha fazla kar etmek istiyorlar" dedi.
PSİKOLOJİK DURUM: Sorunu spekülatörlerin yarattığına dikkat çeken Eker konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu spekülasyon psikolojik bir durum. Nisan ayında herkes pozisyonunu yeniden dikkate alacak. Çünkü yeni sezon geliyor. Yeni sezon, dünyadaki üretimin düşük değil, yüksek olduğunu gösteriyor. Bu arada birileri kısa süreli karlar yapmak istiyor."
DÜNYAYI İZLİYORUZ: Pirinçte stok sorunu olmamasına karşın, fiyat artışlarının nedenlerini serbest piyasa ekonomisine bağlayan Eker ayrıca, "Hükümet olarak pirincin perakende fiyatını belirleme durumumuz yok. Dünyadaki gelişmeleri yakından izliyoruz ve stokla ilgili önlemleri alıyoruz" dedi.
BİYODİZEL ETKİLEDİ: Hububat ürünlerindeki fiyat artışlarının nedenleri arasında enerji tarımı olarak nitelenen biyodizel ve biyoetanol üretimi ile beslenme farklılıklarının yer aldığını hatırlatan Eker, zenginleşen ülkelerin hayvansal ürün talebinin arttığını, hayvansal ürünlerin üretiminde de yem ham maddesi olarak hububat kullanıldığını hatırlattı.