Şartlar ne olursa olsun 2001 gibi bir krizi yaşamayız
Güncelleme Tarihi:
TÜRKONFED Başkanı Erdem Çenesiz, “Yavaşlayan bir dünya ekonomisi ve dünya ticareti bizleri bekliyor. Büyümenin yüzde 3-4 aralığına kadar yavaşlayacağını düşünüyoruz. Küresel şartlar ve iç pazarda şartlar ne olursa olsun Türkiye’nin 2001 gibi bir krizi bir daha yaşama ihtimalı yok” dedi.
TÜRK Girişim ve İş Dünyası Federasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, güçlü bankalar, düşük bütçe açığı ve azalan kamu borcuyla, küresel ekonomik şartlar ne kadar elverişsiz olursa olsun Türkiye’nin 2001’deki gibi bir krizi tekrar yaşama ihtimalinin bulunmadığını söyledi. Çenesiz, “Ancak, ekonomideki yavaşlamanın izlerini biz de kendi işlerimizde de görmeye başladık. Avrupa ve ABD başta olmak üzere dünya ekonomilerinde yaşanan yavaşlama Türkiye’de de etkisini gösterecektir” diye konuştu.
Büyüme yüzde 3-4 aralığında
TÜRKONFED’in 15’inci Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde konuşan Çenesiz şunları kaydetti: “Yavaşlayan dünya ekonomisi ve dünya ticaretinin Türkiye üzerindeki etkisi sonucunda 2012’de büyümenin yüzde 3-4 aralığına kadar çekilmesini bekliyoruz. Ancak bu yavaşlamaya rağmen, enflasyon 2011’e kıyasla yüksek olacak. Kendimizi yüksek ithal maliyetine hazırlamamız lazım.
Fon imkanları daralacak
Avrupa’nın ciddi bir kamu borç sorunuyla boğuştuğunu belirten Çenesiz, şunları söyledi: “Bu durumdan Avrupa Birliği (AB) dışındaki ülkeler de olumsuz etkileniyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki fonlar gelişmiş ülkelere yöneliyor. Böylece, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülke grubunun uluslararası piyasalardan fonlanma imkânı daralıyor. Her ne kadar dünya ekonomisinin nabzı AB’deki gelişmelere bağlı olsa da diğer ülkeler de sorunlarla boğuşuyor.”
2011 başkaldırının yılı oldu
Arap Baharı, “Wall Street’i İşgal Et” eylemleri ve Avrupa’da yaşanan sokak gösterileri ile 2011 yılını başkaldırının yılı olduğunu söyleyen Çenesiz, “Yaşanan tüm bu olayların itici gücü, insanların yaşam standartları ve kendi yaşamları üzerinde ne kadar söz hakları olduğunu sorgulamasıydı. Bu itici güç Mısır, Libya ve Tunus’ta, liderlerin devrilmesine ve sistemin değişmesine, İtalya, İspanya ve Yunanistan’da hükümetlerin yıkılmasına neden oldu” diye konuştu.
Dengeler iyi ama reform şart
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Yılmaz ise, “Sürdürülebilir vergi gelirlerine yönelmek ve vergi reformu için harekete geçmek gerekiyor. Türkiye’nin ekonomik dengeleri nispi olarak iyi ama gerekli olan reformlar yapılmazsa gelecekte sıkıntı yaşayabiliriz. Sanayi stratejisi iyi yönetildiği takdirde dünyada bazı ülkelerin bile önüne geçebiliriz. Ancak rehavete kapılmamak ve orta gelir grubu tuzağına düşmemek gerekir. Yüksek gelir grubuna dayalı büyüme göz ardı edilmemeli” diye konuştu.
Kira öder gibi fabrika modeli
TÜRKONFED’in Bölgesel Kalkınma konusundaki önerilerini sıralayan Erdem Çenesiz, “Kamuoyunda “kira öder gibi fabrika binası sahibi olmak” diye algılanan önerimizi Kalkınma Bakanlığı’na sunduk. Bu proje gerçekleşirse TOKİ dar gelirli vatandaşlar için uyguladığı konut inşa modelini, sanayi tesisi binaları inşasında kullanarak bu binaları uzun vade ile girişimcilere satacak. Uygulama yatırımın gitmekte zorlandığı bölgeleri canlandırır” dedi.
Ekonomik suça ekonomik ceza
DÜNYA ekonomisinin normale dönmeye başlamasıyla Türkiye’nin de hızla büyüyeceğini söyleyen Erdem Çenesiz, “Bu anlamda mikro ekonomik reformlar bazında hazırlık yapmalıyız. Çek yasası da bunlardan biri. Yeni Çek Yasası düzenlemelerinde, ekonomik suça ekonomik ceza ilkesini doğru buluyoruz. Karşılıksız çeklerde çekini ödemek yerine varlıklarını gizlemenin ekonomik suç olarak ele alınmayıp, daha ağır yaptırımları gerektiriyor” açıklamasını yaptı. Arzlarını kısan Avrupalı üreticilerin yerini, Türk kobilerinin alabileceğini savunan Çenesiz, 2012 yılı için yeni anayasanın önemine işaret ederek şunları söyledi, “Yeni anayasa demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, laiklik ve sosyal devlet olmak üzere temel değerler üzerinde şekillenmeli. Uzun tutukluluk süreleri de tekrar gözden geçirilmelidir.”
AB’ye bakış vizyoner değil
YENİ anayasa ve demokratikleşme sürecine de değinen TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Yılmaz şunları söyledi: “Katılımcılığı ve çoğulculuğu tam olarak içine sindiremeyen demokrasilerde yetkiyi taşıyanlar görevlerinin ebedi olduğunu düşünebilir. Halk ise sistemin boşluklarından yararlanmaya çalışır ve gerektiği zamanlarda tepki vermekten kaçınır. Biz de her ne kadar demokratikleşme sürecinde önemli adımlar atmış olsak da halen bu örneğin etkilerini görüyoruz. Yeni anayasa için uzlaşma konusunda atılan adımlar umutlandırıcı. Euro krizi ve konjonktürel bazı gelişmelerin etkisi ile AB’ye karşı gelişen bakış açısı vizyoner değil. Küreselleşme sürecinde AB’nin etkileyiciliğinin ve kazanımlarının büyük olacağını düşünüyoruz.”
Akdeniz Oyunları Mersin için iyi bir tanıtım fırsatı
ERDEM Çenesiz, 26 dal ile dünyada en fazla branşın bir arada olduğu spor organizasyonu olan Akdeniz Oyunları’nın, 2013 yılında Mersin’de düzenleneceğini de hatırlatarak, “Akdeniz Oyunları, başta spor faaliyetleri olmak üzere turizm, ekonomi, kültürlerarası diyalogun gelişimi ve yatırımcıların ilgisini çekmek açısından bölge için son derece önemlidir. Akdeniz Oyunları, Mersin ve bölgesinin hak ettiği yatırımlara kavuşması ve işsizlik sorununa çözüm bulması için, iyi bir tanıtım vesilesi olur” dedi.