Sarıgül’ün kurmayından IMF ile 5 dakikada anlaşma formülü

Güncelleme Tarihi:

Sarıgül’ün kurmayından IMF ile 5 dakikada anlaşma formülü
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2010 00:00

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün öncülük ettiği Türkiye Değişim Hareketi’nin (TDH) kurmayları arasında yer alan iktisatçı Bartu Soral, bu hareketteki görevini ‘kurmay’ değil ‘katkı koyucu ve nefer’ olarak niteliyor.

TDH’nin ekonomiye ilişkin ‘yol haritası’ hakkındaki kişisel görüşlerini ilk kez Hürriyet’le paylaşan Bartu Soral, “Ekonomi programımız çok kapsamlı. İnsan odaklı, kalkınma odaklı bir program. Ekonomiyi insan odaklı görüyoruz. Piyasa odaklı değil, insan odaklı programla önce ekonominin çarklarını harekete geçirmek gerek” diye konuşuyor.

Devlet, düzenleyici olacak

TDH’nin ‘serbest piyasa’ ekonomisine inandığını ve bu küresel krizde serbest piyasanın düzenlenmesi ve denetlenmesinin şart olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Bartu Soral, “2008 krizinde krize müdahale eden gelişmiş ülkelerin, ABD ve AB’nin tavrı da gösterdi. ABD ve AB’de devlet devreye girdi. Piyasanın tek başına yeterli sonucu vermeyeceği anlaşıldı. Bizim söylediğimiz de bu. Piyasa ekonomisi geliştirilsin, rekabet olsun. Bu da ancak denetleme ve düzenleme ile mümkün” diyor.

Şimdiki canavar işsizlik

TDH’nin ilk hedefinin işsizliği bitirecek önlemleri devreye sokmak olacağını söyleyen Bartu Soral, şöyle devam ediyor: “Türkiye’de 1980’lerden sonra ‘enflasyon canavarını yenmek’ ilk hedef idi. Başarılı da olundu. Şimdi canavar işsizlik. İşsizlik canavarını yenmek mecburiyetindeyiz. Mutlaka işsizlik yenilmeli, çünkü kronik işsizlik var. ‘İş aramaktan vazgeçtim, umudumu yitirdim’ diyenler eklenince yüzde 20 işsizlik var. 15-24 yaş grubunda işsizlik yüzde 26. Biz, ekonomi programını bir bütün olarak işsizliği yenmek üzerine kurguladık. Kamu öncü rolünü üstlenecek ve yatırım yapacak.”

Dünyada da en büyük sorun

IMF ile olası anlaşmaya nasıl baktıklarını sorduğumuzda ise ‘Ekonomi IMF’siz de yürür, önemli değil’ diyen Soral, şöyle devam etti: “IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn bir süre önce ‘Dünyada en büyük sorun işsizlik, bütün ülkeler istihdam artırıcı politika uygulasın’ dedi. 3 gün sonra IMF Başekonomisti aynı şeyi söyledi. Yani üretimi ve istihdamı artırıcı politikalara destek veriyorsa, piyasalardan ucuz maliyetli kredi de veriyorsa 5 dakikada IMF ile imzalarız.”
Bartu Soral, yabancıların elde ettiği finansal kazançlardan hiç vergi alınmadığına dikkat çekti ve “Mutlaka küçük ama yaygın vergi almalı. ‘Yabancı kaçar’ deniyor. Niye kaçsın efendim! O zaman dünyadaki tüm fonların Türkiye’ye akması lazım, ama akmıyor” diyor.

Türkiye’nin yol haritası yok

TÜRKİYE’nin küresel rekabette öne çıkabilmesi için ‘yol haritası’nın olması gerektiğini söyleyen, mevcut hükümetin ise yol haritasının bulunmadığını ileri süren Bartu Soral, “TOBB ve TÜSİAD başkanları da daha önce dillendirdi: Türkiye’nin yol haritası nedir? Türkiye bundan sonra hangi sektörlerde büyüyecek, yatırım yapacak? Küresel rekabet okyanustur. Okyanusa da küresel makalarla, dev işletmelerle, transatlantiklerle geçmelisiniz” diye konuşuyor. Türkiye’nin de Cumhuriyetin 2023 yılı için hedeflediği noktaya ulaşmasının ‘yol haritası’ ile olabileceğini vurgulayan Soral, “Özel sektör, ‘Bana yol haritası verin’ diyor. Stratejik planlama diye bahsettiğimiz bu” dedi.

İstihdam yükleri aşağıya çekilecek

TÜRKİYE Değişim Hareketi’nin “Önce üretim, önce iş ve aş” dediğini vurgulayan Bartu Soral, “Ekonominin çarkları işlemez halde. Tulumbaya bastığınızda su yerine hava geliyorsa, kurumuş demektir. Havadan vergi de alamazsınız. Tulumbaya su vermeye başlarsanız, vergileri aşağı çekerseniz, kayıt dışındaki de kayıt içine girer ekonomi çarkı döner, vergiler artar” diyor. Soral, şöyle devam ediyor: “Özel sektör vergilerin inmesinden memnun olacak, ben onu kayıt içine alacağım. Girmeyeni denetleyeceğim. Kayıt dışındaki herkesi kayda alınca vergi geliri artacak. İşsizler iş buldukça, kayıt altına alındıkça devlet de vergi alacak. İş bulan harcama yapacak, ertelediği talebi hayata geçirecek. TOBB’un ‘Alın verin, ekonomiye can verin’ kampanyası böyle anlam kazanır.”

Ücretler artacak yoksula yardım yapılacak

TÜRKİYE’nin ilk 500 sanayi kuruluşunun ‘üretim dışı’ diye nitelenen, yani ‘finansal oyunlar’dan elde ettiği kazancının toplam kazançlar içindeki payının yüzde 50’yi bulabildiğine işaret eden Bartu Soral, “Yani Türkiye üretimden vazgeçer hale geliyor. Çünkü Türkiye’de kur, ithalatı destekler hale geldi” tespitini yapıyor. Soral, şöyle devam ediyor: “Şikayet eden ihracatçı haklı. Kur mutlaka gerçekçi seviyede olmalı. Rekabetçi kur ile üretim artacak, işsizlik azalacak. Kapasite kullanım oranları düşük. Yani talep yetersiz. İç talep artmalı. İç talebin artması için gelir dağılımı düzelmeli. İşçi, memur, emekli, zanaatkâr ve KOBİ’lerin geliri artacak. Yoksul vatandaşa ise kamu doğrudan yardım yapacak.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!