Saray Damla’sı İstanbul’a dönüyor

Güncelleme Tarihi:

Saray Damla’sı İstanbul’a dönüyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2014 01:19

SAKIZ ADALI üreticilerin 142 çeşit ürünle markalaştırdığı Mastihashop’lar yakında Türkiye’de de açılacak.

Haberin Devamı

İlk mağaza İstanbul’da olacak. Gaziantep, Hatay, Konya, İzmir sırada.

TÜRKLER mastika olarak bilir, aslında adı mastiha. Yunanistan’ın Sakız Adası’na ait tedavi edici özelliğe sahip bir reçine. Tarihi Roma İmparatorluğu’na kadar gidiyor. Osmanlı imparatorluğu döneminde ise saraya girmiş. Haremdeki kadınların gözdesi olmuş.
Türkiye’de daha çok kahvesi ve sakızıyla tanınan mastiha, bugün 142 çeşit ürünle dünya sahnesinde...
Çeşme’nin komşusu Sakız Adası’nda yetişen mastiha, 1997’den beri Avrupa Birliği tarafından korumaya alınmış bir ürün. 1938 yılında kurulan Damla Sakızı Üreticileri Birliği bu ürünü yetiştiren ve damla sakızının doğallığını korumak, ürünü tüm dünyaya tanıtmak için kurulmuş tek birlik.

SIRADA TÜRKİYE VAR

400 üyeli birlik 2002 yılında Mediterra S.A. şirketini kuruyor. Amaçları mastiha ve ürünlerini yurtdışında öne çıkarmak. Ürün çeşidini 142’ye çıkaran birlik, bu ürünlerini Mastihashop markasıyla mağazalar aracılığıyla satmaya başlıyor. Sakız Adalı üreticilerin katma değer yaratarak ürettiği damla sakızlı bu ürünler bugün Yunanistan’daki 10 mağaza dışında, Paris, New York, Dubai, Cidde, Mekke ve Riyad’da satılıyor. Şimdi sıra Türkiye’de.
Mastihashopların Türkiye’de temsilciğini yapan iki ortak Yanni Botsaris ve Hüseyin Emre hazırlıklarında sona yaklaşıyor.
Yunan yatırımcı Yanni Botsaris ve Hüseyin Emre ile biraraya geldik. Hem yollarının kesişme öyküsünü hem de bir adanın ekonomisini ayakta tutan damla sakızının zahmetli öyküsünü dinledik.

EGE’DE BÜYÜME HEDEFİ

Çin’de damla sakızı ticaretiyle uğraşan Botsaris, ülkesine yakın olduğu ve
aynı kültürün izlerini taşıdığı için Türkiye’ye yerleşmek istiyor. Turban Otelleri’nin eski Genel Müdürü Hüseyin Emre de turizm için Çin’de. Biraraya geliyorlar ve Sakızlı üreticilerin ürünlerini Türkiye’de satmaya karar veriyorlar.
Çünkü Türkiye’de damla sakızı biliniyor ve 100 bin kilo üretimin yaklaşık 20 bini kullanılıyor.
İstanbul’a ilk mağazanın açılması için görüşmeler sürüyor. Emre, franchising vererek özellikle Ege’de ve sahil şeridinde büyümeyi hedeflediklerini söylüyor. İstanbul’da ise Anadolu yakasında Caddebostan, Avrupa yakasında Nişantaşı, Teşvikiye tercih ediliyor.
İstanbul dışında da damla sakızının kullanımı yaygın olan Gaziantep, Antalya, Hatay ve Konya’da da görüşmeler yapılıyor.

BEDELİ 20 BİN EURO

Emre, franchise koşullarını şöyle anlatıyor: “Markayı gerçekten çok iyi temsil edebilecek, perakende konusunda deneyimli yatırımcılar arıyoruz. Yunanistan’da verilecek eğitimleri ciddiye alarak belirlenmiş kurallara uyabilecek yatırımcılar olmalı. Franchise bedeli olarak 20 bin Euro belirledik. Bu bedel yatırımcının ve tüm çalışanlarının Türkiye ve Yunanistan’daki eğitimleri gibi konularda kullanılıyor.”
Emre farklı konseptlerde olan mağazaların yatırım maliyetinin de farklı olduğunu söylüyor.
“Mağazanın büyüklüğü önemli. Mağaza konseptlerinden birinde 100 metrekare kafe alanı bulunuyor. Ancak 20 metrekarelik butik bir mağaza açmak da mümkün.”


TÜRKİYE’DE üretim gündemde

Haberin Devamı


EMRE, gıda ürünlerinin bazılarının Türkiye’de üretilme ihtimalinin de olduğunu söylüyor. “Avrupa Birliği’nde üretim pahalı. Türkiye’de ise aynı kalitede ürünler var, üretim de daha uygun. Türkiye’de üretim gündemde. Yakın zamanda gerçek damla sakızlı kahve üretimine hazırlandıklarını da ekliyor ve “Bugün damla sakızlı diye satılan ürünlerin hiçbirinde doğal ürün yok. Sadece kokusu kullanılıyor. Bu nedenle üretim yapacağız” diyor.

Haberin Devamı

Bir ağaçtan sadece 200-300 gram çıkıyor

DAMLA sakız üretimi gerçekten çok zor ve zahmetli. Ağaçlar Sakız Adası’nın güneyinde toplanmış. Mastikoria adı verilen köylerde sadece volkanik bölgede yetişiyor.Küçük, sık yapraklı orta boy bir ağaç. Ürün yılda bir kere Eylül’de başlayıp Ekim’in ortalarına kadar toplanıyor. Ağaçlardan reçinenin akıtılması, toplanması çok zorlu bir süreç. Toplanan sakızlardaki lekeler kadınlar tarafından iğnelerle temizleniyor. Her ağaçtan 200-300 gram damla alınabiliyor. Üretici ürettiği bütün ürünü Doğal Damla Sakızı Üreticileri Birliği’ne götürüyor. Orada Birlik’in teknik elemanları kalite kontrolü yapıyor. Daha sonra üreticilere ait fabrikalarda kahve, tatlı, reçel, kozmetik, diş macunu gibi ürünlere dönüşüyor. Yine üreticilerin kurduğu Mastihashop’larda satılıyor.
Emre, Sakız Adası’nın Yunanistan’da yaşanan ekonomik krizde etkilenmeyen nadir yerlerden biri olduğunu belirterek, “Turistik değil ama gelir düzeyi son derece yüksek bir ada. Armatörlerin çıktığı ada. Ama en önemli gelir kalemi mastiha” bilgisini veriyor. Sadece damla sakızı ile yaratılan bu ekonomi bir üretici birliğinin neler yapabileceğinin de kanıtı. Mastiha üreticileri şimdi Türkiye’de yeni destekçiler arıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!