Şarabın kadehteki görüntüsünü severim

Güncelleme Tarihi:

Şarabın kadehteki görüntüsünü severim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2004 01:49

Tempo Dergisi Ankar Temsilcisi Erdal İpekeşen'le şarap fabrikası gezen Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Alkolün tadını bile bilmem. Bana şarap görüntüsü ilginç gelir hep. Şarabın kadehin içerisinde güzel bir görüntüsü vardır" dedi.

TEMPO Dergisi'nin bu haftaki sayısında yer alan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener röportajında bakanın şarap kültürüne merakı ortaya çıktı.

Tempo'nun Ankara Temsilcisi Erdal İpekeşen ile birlikte Ankara Akyurt’taki Kavaklıdere Şarap Fabrikası’nı gezen Şener, Kavaklıdere Eğitim Yayınları'nın "Şarap Hakkında Her Şey" kitabından da, şarap kültürü konusunda bilgi ediniyor. Kavaklıdere şaraplarının sahibi Ali Başman ve Halkla İlişkiler Müdürü Elif Erol rehberliğinde fabrikayı dolaşan Şener, şarap üretiminin her aşamasını inceliyor. Şener Başman’a "uzmanlık sorusu" da yönelterek, şunları söylüyor: ‘Üzüm yetiştiriciliğinde Türkiye dünya beşincisi. Peki, şarap üretiminde neredeyiz ve üzümün yüzde kaçını şaraba çeviriyoruz? Bildiğim kadarıyla Fransa, ürettiği üzümün yüzde 97’sini şarap haline getiriyor.

KADEH OLMAZ BARDAK GETİRİN

Bakanın gezisi, şarap mahzenleri ile noktalanıyor. Misafir salonuna geçen Şener, kendisine kadehle sunulan üzüm suyuna itiraz ediyor. ‘Lütfen bardakla getirin, sonra millet bizi şarap içiyor zanneder’ diyen Şener, salonda bulunan asma yapraklarını göstererek ‘Şarabı bilmem ama bizim hanım yaprağından çok güzel sarma yapar’ esprisini yapıyor. İpekeşen'in sorularını yanıtlayan Şener, alkolün tadını bile bilmediğini belirterek, "Bana şarap görüntüsü ilginç gelir hep. Şarabın kadehin içerisinde güzel bir görüntüsü vardır. Üzümün o şaraba dönüşme serüveni ilginç olmalı, diye düşünüyorum" diyor.

KABADAYILARDAN HOŞLANMAZDIM

Şaraba olan ilgisinin çocukluk yıllarından bu yana yakın çevresindeki iki kişinin 'çok içmesine' bağlayan Şener, bu yakınlarını, "Biri dayım, diğeri ağabeyim" olarak açıklıyor. Şener, o günleri şöyle anlatıyor:

"Benim çocukluk yıllarımdaki Sivas’ta alkol alacak alanlar çoktu. Sokaklarda içip de nara atmayan kimseyi, ben uzun yıllar hiç görmedim. Biri içiyor dendiğinde mutlaka aklıma nara atıp ortalığı deviren biri gelirdi. Çocukluk yıllarımda da bana çok antipatik gelirdi. İki kadeh atıyorsun ve bağırıyorsun. Özellikle de o yıllarda kabadayılar vardı. Kabadayılık daha çok alkolle barışık yaşamaktı. Kabadayılardan da hoşlanmazdım."

İÇKİ MASASI MOTİVASYON VERİRDİ

Şener, araştırma görevlisi olduğu yıllarda sigaraya alıştığını ancak şarap içmediğini vurguluyor. O yıllarda yurtdışında doktora yapmış hocalarla masalarda şarap edebiyatı yaptıklarını belirten Şener, "Sosyo-ekonomik konular bazen konuşulmazdı, şarap konuşulurdu. O dönemde, içkiyle, içenlerle baş başa olduk. İçki masası çok önemli bir motivasyon sağlardı. O masada ders çalışmak ayrıca güzeldi" diyor.

EVE ŞARAP SOKMAZ

Şarap görüntüsünü sevdiğini söyleyen Şener, "Evinizde şişe şarap var mı?" sorusuna ise esprili şekilde, "Evet çok güzel şişeler var. Ama eşim eve koymaz. O hiçbir şekilde eve alkollü içecekler ve şişesinin bile girmesini istemez" yanıtını veriyor.

Hediye şarabı götürdüm eşim alıp lavaboya döktü

ABDÜLLATİF
Şener, şarapla ilgili bir anısını şöyle anlatıyor: "3 Kasım seçimlerinden önce bir olay olmuştu. Yurtdışındayken, bir aile, soy ağacından bakıp, akrabalık bağlantıları var mı acaba, diye merak ediyorlar. Tanıştık, sohbet ettik. Ayrılacağımız gün, havaalanına kadar geldiler. Bir şişe şarap hediye etmişlerdi, ben onu bavuluma koydum. Evde hanıma valizleri teslim ederken de tembih ettim, bunun başına bir şey gelmesin diye. Akrabalık bağlarından gelen bir hediyedir. Akşam eve geldim yok ortada. Ne oldu dedim. Lavaboya dökmüş, şişesini de atmış."

İçki içeni rahat bırakmak lazım

İÇENLERİ
kendi haline bırakmak gerektiğini de vurgulayan Abdüllatif Şener, "Alkol almak için mi içiyor, yemeğin yanında mı içiyor? Pasteur’un bir sözü var, 'Bir şişe şarapta, tüm kitaplardakinden daha fazla felsefe vardır' diye. Ama onu bilmek için içmek gerekmiyor. Bir taraftan üzümün şaraba dönüşmesi, diğer taraftan Hayyam gibi şairlerin içkiyle güzellikler arasında kurduğu bağlantılar" diyor.

Alışığım, protokol masasında sıkıntı çekmem

ABDÜLLATİF
Şener, "Siz devlet adamısınız ve protokol masalarında alkol geldiği zaman ne oluyor? Özellikle yabancı konuklarla sıkıntıya girdiğiniz oluyor mu?" sorusuna, "Benim için sorun olmuyor. Ben alışığım zaten" yanıtı veriyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!