Güncelleme Tarihi:
SON yıllarda yenilenebilir enerji teknolojilerindeki gelişim ve artan üretim ölçeğine bağlı olarak başta güneş ve rüzgar enerjisinde maliyetler hızla düşerken, dünyada da yenilenebilir enerjide rekor büyüme yaşandı. Ancak yenilenebilir enerji doğası gereği dalgalı ve kesintili bir yapıya sahip olduğu için, elektrik iletim sisteminde gerilim ve frekans üzerinde dalgalanmalara neden olabiliyor. Teknoloji buna da çare üretti. Pil ve depolama… Sadece yenilenebilir enerji için değil, sürekli çalışmayan baz yüklü santrallar için de depolama kritik rol üstlenebiliyor. Elektrik üretim sektörü temsilcileri, pil ve depolama sistemlerini Türkiye’de uygulamak için yasal altyapının henüz oluşmadığını belirterek, “Bu yıl elektrik pilleri ve depolama ile ilgili düzenleme çıkması hedefleniyor” diyor.
OMV DE KURMAK İSTİYOR
Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Yönetim Kurulu Üyesi ve OMV Samsun Elektrik Genel Müdürü Korkut Öztürkmen, “Pil teknolojisi çok önemli şekilde gelişiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının yanına konarak bir nevi baz yük santralı gibi çalışması sağlanıyor. Biz bir yıl öncesinden itibaren özellikle yan hizmetlerde OMV olarak pil kullanabilir miyiz, kullanamaz mıyız diye incelemelere başladık. Yeni bir teknoloji, küçük çapta da olsa bunu kendi santralımızda uygulayabilir miyiz diye bir fizibilite çalışması yaptık. Türkiye pazarına göre hiçbir destek ihtiyacı olmadan bu yatırımların, bugünkü teknoloji ve maliyetlerle yapılabileceğini tespit ettik. EPDK ve TEİAŞ’la görüşüp bunu yapmaya niyetlendik fakat fark ettik ki bunun üst mevzuatı olsa dahi ikincil mevzuatta henüz yeri yok. Hem EPDK, hem TEİAŞ bize bu mevzuatlar olmadan bunu yapamazsınız diye yazılı cevap verdi. Daha sonra EÜD’de bir depolama çalışma grubu kurduk. Ben de o grubun başkanı oldum. Birkaç defa sektörle toplantılar yaptık. Özel sektör yatırımcıları da hesap kitap yapmaya başladılar, bu pil sistemlerinin Türkiye’de kurulup, mevcut üretim santrallarının içinde kullanılması için” diyor.
Pil sistemlerinin hem yenilenebilir enerji, hem baz yük santrallarında kullanılabileceğini vurgulayan Öztürkmen, şöyle konuşuyor: “Özellikle frekans kontrolü hizmeti veren santrallar için uygun. Sistemi dengede tutabilmek için Türkiye’de baz santrallar devrede tutuluyor. Bunlar genelde doğalgaz santralları oluyor. Ve siz 10 MW’lık ihtiyaç için 1000 MW’lık bir santralı devrede tutmak zorunda kalıyorsunuz. Onların yanına kurularak, kabiliyetlerini artıracak bir unsur. Koca bir makine, bir frekans değişimi olduğunda sistemde çok hızlı şekilde yük alıp, çok hızlı şekilde yük verebilmesi lazım, bir tepki zamanı var. O an sistemde de elektrik fiyatları çok düşük seviyedeyse, frekans kontrol maliyetiniz azami artmış oluyor. Pil sistemleriyle çok daha hızlı bir şekilde sisteme ihtiyaç duyulan anlık tepkiyi verebiliyorsunuz. Herhangi bir baz yük santralına nazaran pil sistemleri milisaniyelerle sisteme tepki verip, sistemi hazır hale getirebilir. Bu anlamda teknolojik açıdan birkaç adım öndeler. Bunun zamanı santral gibi bir saati aşamıyor ama ihtiyaç frekans kontrolünü anında verebiliyor. Almanya’da 650 megavat (MW) gibi primer frekans ihtiyacı var. Primer frekans pazarının büyüklüğü 650 MW. Ve bu hizmeti 2 yıl öncesine kadar konvansiyonel santraller veriyordu. Şu anda Almanya’da 170 MW’lık çalışan pil santralı var. Ve 50 MW, 100 MW inşa halinde olanlar var. Dünyada 6 gigavat (GW) olmuş ve bunların hiçbir sübvansiyon ihtiyacı yok. Aynen konvansiyonel santrallar gibi, primer frekans kontrol piyasasına teklif veriyorlar ve o verilen teklifi alarak çalışabiliyorlar. Haftalık 2 bin Euro/MW gibi Almanya’da bir piyasa var. Bu Türkiye piyasası ile çok benzer, Türkiye’de de fiyatlar bu seviyede. Dolayısıyla bu pil teknolojilerini Türkiye’ye getirerek piyasayı daha rekabetçi hale getirmek, hem şebekeyi daha güvenli hale getirmek mümkün. Türkiye’de hiç pil kullanan yok. Mevzuat bugün çıksa biz 6 ay sonra yaparız.”
SAMSUNG MACARİSTAN’A PİL FABRİKASI KURUYOR
40 kişilik bir ekiple Almanya’ya giderek pil ve depolama sistemlerini yerinde incelediklerini anlatan Öztürkmen, “Younicos diye dünyanın pil sistem entegre eden şirketlerinden birinin test merkezlerini inceledik. Bir enerji sistemini simüle etmişler. Bir şalt sahası var, tüketim tarafını simüle eden bir yük birimi var, çeşitli pil teknolojilerinden de pil konteynerleri var. Lityum iyon teknolojisi en gelişmiş teknoloji ama başka teknolojiler de var” diyor. Teknolojik olarak bugün en iyi pilleri LG ve Samsung’un ürettiğini öne süren Öztürkmen, “Samsung Avrupa’daki ilk pil fabrikasını şu anda Macaristan’a kuruyor, ilk amaçları bu pilleri arabalara tedarik etmek” dedi.
EN BÜYÜĞÜNÜ TESLA YAPTI
EÜD’ün paylaştığı bilgilere göre, pil sistemleri 100 kw’lardan başlayıp 15-20 MW’lara hatta 100 MW’lara kadar çıkıyor. Avustralya’da 100 MW’lık Tesla’nın yaptığı dünyanın en büyük enerji depolama tesislerinden biri işletmede. ABD’de ise bu çok daha büyük ölçülerde uzun yıllardır kullanılıyor. ABD’de, eyaletlerde büyük rüzgâr santralları yanında büyük enerji depolama santrallerinden faydalandıkları modellere doğru yönlerini çevirdi. Almanya’da pil sistemleri daha ziyade frekans kontrol yan hizmetlerde kullanılıyor.