Güncelleme Tarihi:
İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Kemal Tayfun Nargin katılmazken, şikayetçi Aram Ateşyan hazır bulundu. Öte yandan Janet Danel ve Serena Dinçkayıkçı da duruşmada tanık sıfatıyla hazır bulundu.
MİT: SANIK KURUMUMUZDA ÇALIŞMADI
Mahkeme Başkanı Nursel Bedir, MİT’e yazılan yazıyıya cevap verildiğini belirtti. Başkan Bedir, MİT’in cevap yazısında, "Sanığın suç tarihi ve öncesinde MİT kurumunda çalışmadığını bildirdiğini açıkladı.
SANIĞI FOTOĞRAFINDAN TEŞHİS ETTİ
Mahkeme Başkanı Bedir, şikayetçi Aram Ateşyan, tanıklar Janet Danel ve Serena Dinçkayıkçı’ya UYAP sisteminden sanığın fotoğrafını gösterdi. Ateşyan, "Fotoğraftaki kişi benimle görüşen kişidir. Tereddütsüz bir şekilde kesin olarak teşhis ediyorum. Yanımda başka kimse yoktu. Benimle tek başına görüştü. Parayı benden istedi. Parayı tapu masrafı olarak değil hediye olarak istedi. İki seferde toplam 6 bin TL para verdim. Alt katta da bekleyen kişiler vardı. Ancak bunların sıfatını bilmiyorum. Ayrıca kendisiyle Türkçe konuştuk. Tercüme edilecek herhangi bir evrak yoktu" diye konuştu.
Diğer 2 tanık da fotoğraftaki kişinin Aram Ateşyan’dan parayı olan sanık olduğunu belirtti.
"SANIĞIN CEZALANDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ"
Aram Ateşyan’ın avukatı Furkan Çalışkan, "Sanığın atılı suçu işlediği sabittir. İddianamede belirtildiği şekilde sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
4 YIL HAPİS 16 BİN TL ADLİ PARA CEZASINA ÇARPTIRILDI
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanığın üzerine atılı olan "nitelikli dolandırıcılık" suçunun sabit olduğunu belirtti.
Suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değer, meydana gelen neticenin ağırlığı, sanığın kastı, kastının yoğunluğunu dikkate alan mahkeme alt sınırdan uzaklaşarak sanığı 4 yıl hapis ve 16 bin TL adli para cezasına çarptırdı.
Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri fiilden sonraki yargılama sürecindeki tutum ve davranışları nedeniyle indirim yapılmasına yer olmadığına karar veren mahkeme, cezayı da ertelemedi.
SANIK SUÇLAMALARI REDDETMİŞTİ
Kemal Tayfun Nargin, Eylül ayında yaptığı savunmasında suçlamaları reddetmişti.
Nargin, MİT’te görevli kişilerin yanında Ermenice bilmesi nedeniyle belgeleri tercüme etmesi için Aram Ateşyan’ın yanına gittiklerini belirtmişti. MİT’ten 2012 yılında ihraç edildiğini belirten Nargin olayı şöyle anlatmıştı: "Para alma durumu sözkonusu değildir. Gidenler Ermenice bilmedikleri için bu nedenle ben de onlarla birlikte gittim."
İDDİANAMEDE ŞÜPHELİNİN 7 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYORDU
Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde 2013 yılının Temmuz ayında düzenlediği iftar yemeğine katıldı.
Burada Sansaryan Han’ın Ermeni Patrikliği’ne iadesi için Başbakan Erdoğan ile özel görüşen Ateşyan, her türlü kolaylığın sağlanacağı sözünü aldı.
Bu olaydan 3-4 gün sonra patrikhaneyi arayıp kendisini Başbakanlık Milli Emlak Müfettişi olarak tanıtan şüpheli Kemal Tayfun Nargin, Aram Ateşyan ile görüşeceğini belirterek, patrikanenin adresini aldı.
Aram Ateşyan ile görüşen şüpheli Nargin, Başbakanlık'tan geldiğini söyleyerek Sansaryan Han’ın Ermeni Patrikliği’ne iadesinin kararlaştırıldığını söyledi.
Bu konuda mülkün iadesi için belge imzalanması gerektiğini söyleyen şüpheli Nargin, Başbakanlık antetli ’Acil gizli konrol edildi’ ibaresi bulunan belgeyi şikayetçi Ateşyan’a imzalatarak, belgenin aslını kendisi aldı.
Şüpheli Nargin, şikayetçi Ateşyan’dan tapu devir masrafları olarak 6 bin TL aldığı belirtilen iddianamede, şikayetçi Ateşyan’ın yaptığı araştırma neticesinde dolandırıldığının anladığı ifade edildi.
İddianamede, Başbakanlık makamınca şüphelinin kimliğinin tespit edildiği ve şüphelinin 9 ayrı cezaevi kaydı olduğu belirlendiği belirtildi.
Ermeni Patrikliği’nin telefon ve kamera kayıtlarının araştırılmasına rağmen bu olay sırasında bilinmeyen bir nedenle kayıtların silindiği anlatılan iddianemde, şüpheli Nargin’in kamu kurum ve kuruluşları vasıta kılarak Ermeni Patrikliğini dolandırdığının anlaşıldığı ifade edildi. İddianeme, şüpheli Kemal Tayfun Nargin’in "Nitelikli Dolandırıcılık" suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapisi isteniyordu.