İSTANBUL Sanayi Odası (İSO), ‘‘İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’ araştırmasının sonuçlarını açıkladı. İlk 500, her 100 liralık satışının 25.5 lirasını ihracattan karşılarken, ikinci 500'deki şirketler her 100 liralık satışının 32.8 lirasını ihracat ile gerçekleştirdi. İSO Başkanı Tanıl Küçük, ‘‘Ancak, ihracattaki bu gelişme, ayakta kalma mücadelesi veren sanayicinin çok kárlı bir ihracat performansı gösterdiği anlamına gelmiyor. Sanayicilerimiz,
dolar bazında aynı tutar karşılığında daha çok miktarda mal ihraç etmek durumunda kaldı’’ dedi.
Kár edemeyen kuruluşların yatırıma yönelmeleri, üretimlerini artırmaları ve varlıklarını sürdürmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Küçük, ‘‘İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’ 2001 yılı sonuçlarında ilk kez özel sektör kuruluşlarının satış kárlılığının negatif olduğunun görüldüğüne dikkat çekti. Bir önceki yıl 83.7 trilyon lira olan dönem net kárı, 2001 yılında 363.3 trilyon lira zarara dönüştü.
GIRTLAĞA KADAR FAİZ
Küçük, ‘‘İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’ kapsamındaki özel sektör kuruluşlarının ödedikleri faizlerin, net katma değer içindeki payının yüzde 28.1'den yüzde 78.2'ye çıktığını ve milli gelir anlamındaki kárın yüzde 67.7 oranında negatif olduğunu belirterek, ‘‘İşletmeler, ellerindeki varlıkları satarak üretimlerini devam ettirmeye çalışmışlardır’’ dedi.
Tanıl Küçük, ‘‘2001 yılında ilk 500 büyük kuruluş sıralamasında yer alan özel kuruluşlarda satış kárlılığı yüzde 1.3'e indi, kárlılık oranı ikinci 500 kuruluş için eksi yüzde 1.55 oldu’’ dedi.
Satış kárlılığı düşerken, aktif devir hızının da gerilediğini kaydeden Küçük, şu görüşleri dile getirdi:
‘‘2001 yılında, finansman ihtiyacının karşılanmasındaki güçlükler,
kredi faizlerindeki artış ve kur farkları, ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu kapsamındaki işletmelerde ciddi sıkıntılar yaşatmıştır. Satışlar gerilerken, borçlar ve faiz ödemeleri artmıştır. İkinci 500 kuruluşun ödediği faizlerin satışlara oranı 2000 yılında yüzde 5 iken, 2001 yılında yüzde 8.2'ye yükselmiştir. Bunun sonucunda sanayi kuruluşları borç faizlerini dahi ödeyemez duruma düşüp, özkaynaklarınıda önemli boyutta yitirmişlerdir.’’
Geçen yıl ekonominin yüzde 9.4 küçülmesi, iç pazarın daralması nedeniyle işletmelerin ihracat arayışlarını yoğunlaştırdığının altını çizen Küçük, 1.000 büyük sanayi kuruluşunun toplam satış gelirleri içinde ihracatın payı 1997'de yüzde 17 iken, 2001'de yüzde 26'ya çıktığına dikkat çekti.
İkinci 500 kuruluş kapsamındaki 485 özel sektör işletmesinden 145'i zarar bildirirken, 2000 yılı sonuçlarında 474 özel kuruluşta zarar açıklayan kuruluşların sayısının 75 olduğunu hatırlatan Küçük, 2001 yılında ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu içindeki özel kuruluşların net zararının 151.1 trilyon lira olduğunu duyurdu.
KAMU VAHİM
‘‘İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’ kapsamındaki özel sektör kuruluşlarının varlık finansmanında, toplam varlıklar içinde borçların payının yüzde 61.96'dan yüzde 64.98'e yükseldiğini bildiren Küçük, kamuda ise daha vahim bir tablo görüldüğünün altını çizerek, kamu kuruluşlarının 2001 yılında öz kaynaklarını tamamen yitirdiğini ve varlık finansmanında borçlarının payının yüzde 101.63'e yükseldiğini kaydetti. İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu'nda yaratılan net katma değerin küçüldüğünü ve özel sektör sanayi kuruluşlarında ekonomik kárlılığın çok düşük düzeylere gerilediğini açıklayan Küçük, 1997 yılında, özel büyük kuruluşlarda yüzde 21.51 olan ekonomik kárlılık oranının yüzde 12.37'ye düştüğünü bildirdi.
Yanlış yapılırsa ödenen bedeller boşa gider3 Kasım'da yapılacak seçime de değinen İSO Başkanı Tanıl Küçük, mevcut siyasi partiler ve
seçim yasalarıyla gidilecek bir seçimin, beklentileri karşılamaktan uzak olacağını düşünmekle birlikte bu seçimlerin toplumun istikrarlı ve güçlü bir hükümet arzusuna cevap vermesini umut ettiklerini dile getirdi. Ülkenin öncelikli ihtiyacının, siyasi istikrar ve güven ortamı ile sürdürülebilir ekonomik kalkınma olduğunu vurgulayan Küçük, tüm siyasi partilerin, bu ihtiyaçlar doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini belirterek, şöyle dedi: ‘‘Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durum, hassasiyetini korumaktadır. Bu seçim ortamında yapılacak yanlışlıklar, yıllardır ödenen bedellerin boşa gitmesine yol açabilir. Uygulanmakta olan ekonomik program hiçbir şekilde tehlikeye atılmamalıdır. Bu süreçte, siyasetçilerden öncelikli beklentimiz, popülizme rağbet etmeyerek, ülke çıkarlarını siyasi çıkarların üstünde tutmaları ve seçimler sonucu güçlü ve istikrarlı bir hükümetin çıkmasını sağlamalarıdır.’’
Üretimdeki artış ancak yara sardıİSO Başkanı Tanıl Küçük, yıllardır uygulanmakta olan politikaların, tasarrufa, yatırıma ve üretime önem vermeyerek, ülkenin sanayileşmesini engellediğini savundu. Kamu kesiminin finansman dengesindeki bozuklukların, borçlanma ihtiyacını, ülkenin faiz yükünü ağırlaştırdığına dikkat çeken Küçük, Türk sanayiinin, bu ortamdan kaynaklanan sorunlarının başında, olağanüstü yüksek finansman maliyetleri, kurlardaki istikrarsızlık, aşırı yüksek istihdam vergileri ve dolaylı vergiler ile yüksek enerji maliyetleri geldiğini anlatarak, şöyle dedi: ‘‘Her ne kadar son aylarda açıklanan üretim istatistikleri bazı olumlu sinyaller verse de, bu iyimser verileri temkinli karşılamak gerekir. Üretim artışındaki kıpırdanmalar, geçmiş yılların kayıplarını telafi etmekten uzaktır.’’
Sanayinin ikinci liginde İstanbul Çorap lider olduİSTANBUL Sanayi Odası'nın Türkiye'nin ‘‘500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’nu izleyen ‘‘İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’ Raporu açıklandı. İstanbul Çorap Sanayi, 27 trilyon 799 milyar 5 milyon liralık üretimden satış hasılatıyla, ilk sırayı alırken, Yörsan Gıda Mamulleri 27 trilyon 734 milyar 11 milyon ile ikinci, Durak Fındık Sanayi 27 trilyon 684 milyar 759 milyar lira ile üçüncü oldu.
Türkiye'nin en büyük ‘‘İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’nun 2001 yılındaki üretimden satış hasılatı, 8 katrilyon 777 milyar liraya ulaştı. 2.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren söz konusu sanayi kuruluşları, 149 bin 869 kişiye istihdam sağladı.
KATMA DEĞER İNDİ
‘‘İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’’ Raporu'na göre, bir önceki yıla göre reel olarak üretimden satışlar yüzde 4.3, net satış hasılatı yüzde 6.2 oranında artarken, yaratılan net katma değer yüzde 35.8 oranında azaldı.
Çalışan sayısı yüzde 1.5 ve dışsatım dolar bazında yüzde 7.8 oranında yükseldi.
Türkiye'nin 1000 büyük sanayi kuruluşunun 2001 yılında yarattığı brüt katma değerin Türkiye GSMH'sı içindeki payı yüzde 11.7 oldu. Birinci 500 büyük sanayi kuruluşunun GSMH'daki payı yüzde 10.7, İkinci 500 Büyük Sanayi kuruluşunun payı ise yüzde 1 olarak gerçekleşti.
Türkiye sanayi sektöründe yaratılan katma değerin yüzde 41.7'si birinci 500 kuruluş tarafından, yüzde 3.9'u da ikinci 500 kuruluş tarafından sağlandı. Böylece 2001 yılında 1000 büyük sanayi kuruluşu, Türkiye sanayi sektörü katma değerinin yüzde 45.6'sını oluşturdu. Türkiye imalat sanayi katma değerinin yüzde 57.7'si 1000 büyük sanayi kuruluşu tarafından gerçekleştirildi. 2001 yılında, İkinci 500 Sanayi Kuruluşu kapsamına 160 yeni kuruluş girdi.
1000 şirket kár edemedi
2001 yılında 1000 büyük sanayi kuruluşunun kár edemediği görüldü. Birinci 500 büyük sanayi kuruluşu kapsamındaki özel kuruluşlarda satış kárlılığı yüzde 1.3 olurken, ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu içinde yer alan özel kuruluşlarda bu oran eksi yüzde 1.55 olarak saptandı. 1000 büyük sanayi kuruluşunda, 2001 yılında yaratılan net katma değerin faktör gelirleri itibariyle dağılımına bakıldığında, milli gelir anlamında kar (üreticinin payı) birinci 500 kuruluş için eksi yüzde 81.4, ikinci 500 kuruluş için ise eksi yüzde 67.7 oldu. 2000 yılında bu oran, birinci 500 kuruluş için eksi 5.2, ikinci 500 kuruluş için ise eksi 0.4 düzeyindeydi.