Sanayinin duayeni Vehbi Bey yaşamı gibi sade anıldı

Güncelleme Tarihi:

Sanayinin duayeni Vehbi Bey yaşamı gibi sade anıldı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 1999 00:00

Haberin Devamı

Türk sanayiinin duayeni, Koç Topluluğu kurucusu ve şeref başkanı Vehbi Koç, vefatının üçüncü yıldönümünde sade bir törenle anıldı. Zincirlikuyu'daki kabri başında düzenlenen anma törenide, Vehbi Koç'un çocukları Rahmi Koç, Semahat Arsel, Suna Kıraç ve Sevgi Gönül ile torunları Mustafa, Ali, Ömer Koç ve İpek Kıraç hazır bulundu.

Koç Topluluğu'nun kurucusu ve şeref başkanı Vehbi Koç, vefatının 3'üncü yıldönümünde Zincirlikuyu'daki kabri başında törenle anıldı. Son derece sade ve sınırlı sayıda kişinin davet edildiği anma töreninde, Vehbi Koç'un çocukları Rahmi Koç, Semahat Arsel, Suna Kıraç ve Sevgi Gönül ile torunları Mustafa, Ali, Ömer Koç ve İpek Kıraç hazır bulundu. Törene, eski bakanlardan Cahit Aral, Yaşar Topluluğu'nun Başkanı Selçuk Yaşar, İş Bankası eski Genel Müdürü Ünal Korukçu ve Koç Holding'in bazı üst düzey yöneticileri de katıldı.

SIKI GÜVENLİK

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı törende, Vehbi Koç'un bir numara ile kurucu üye olduğu Ankara Kulübü Seymenler Derneği'nden beş seymen de saygı duruşunda bulundu. Okunan Yasin Suresi sırasında duygulanan Rahmi Koç'un mendili ile göz yaşlarını sildiği dikkat çekerken, ailenin en büyüğü Semahat Arsel'in yanında babasının fotoğrafını taşıdığı gözlendi. Tören sırasında Koç Holding çalışanları adına yapılan konuşmada, Vehbi Koç'un her zaman sevgi, saygı ve rahmetle anıldığı ifade edildi.

ÖNERİLERİ GEÇERLİ

Vehbi Koç'un siyasi istikrar ve ülke ekonomisinin başarılı olması için öne sürdüğü görüşler bugün de geçerliliğini koruyor. 70 yıllık iş hayatı süresince birçok nedenle siyasi tavrını açık bir şekilde ortaya koyan Vehbi Koç'un sorunlar ve çözümler içeren görüşleri şöyle:

Siyasi partiler, günlük çekişmeler yerine memleket meseleleri üzerine uzlaşma arayışı içinde olmalı; temel ekonomik sorunlara işbirliği ve kararlılık içinde çözüm aramalıdırlar.

Sık sık yapılan mahalli seçimlerden ve genel seçimlerden ötürü ekonomi çok büyük zararlara uğramaktadır. Seçimler, dört senede bir ve iki kademeli yapılmalıdır.

Dünya, ekonomik bloklaşmalar içine girmiştir. Bizim yalnız kalmamız mümkün değildir. Genişlemekte olan Avrupa Birliği içinde memleketin mefaatleri göz önünde tutularak yerimizi almamız lazımdır.

İhracatımızın, büyüme hızına katkısı hayati önemdedir. Kur ayarlamalarında fevkalade dikkatli olunmalı, enflasyonun gerisinde kalınmalıdır.

Özelleştirilecek Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve kamu iştirakleri arasında öncelikle tespit edilerek adilane kararlar süratle uygulanmaya konulmalıdır.

Memleketimizde büyük ölçüde vergi kaçakçılığı vardır. Mevcut vergilere zam yapma yerine, vergi vermeyenden vergi alınması ve bu suretle vergi gelirlerinin arttırılması lazımdır. Bilhassa KDV'lerde kaçakçılık büyüktür. Vergi nispetleri düşürüldüğü taktirde, çok daha büyük vergi alınacağına inanıyorum.‘Bana cimri diyenlere güler geçerim’

Vehbi Koç'un sanayici ve işadamlarına yönelik öğütleri, Koç Grubu'nun bugünkü durumuna nasıl geldiğine dair de önemli ipuçları taşıyor. İşte Koç'un, öğütlerinden bazıları:

Ben varlıklı ve tanınmış bir çok kişinin itibar ve servetlerini kaybettiklerine tanık oldum. Lüks merakı, bol paralar harcanan şatafatlı yurt dışı gezileri, gereksiz borçlanmalar bu çöküşlerin başlıca sebepleriydi. Bu inançladır ki, gençlere, çeşmenin suyunun her zaman gür akmayacağını hesaba katarak tedbirli olmalarını hatırlatmayı görev saymışımdır. Bana ‘‘çok tutumlu’’ hatta ‘‘cimri’’ diyenlere güler geçerim.

İşadamının çalışmasında dengeli olması, çalışma ile birlikte sporunu, eğlenmeyi, dinlenmeyi bırakmaması gerektiğini 1935 yılında öğrenmiş oldum. Bunu öğrenmeden önce en genç yaşlarım zevksiz ve neşesiz geçmiştir. Şimdi o günleri hatırladığım zaman ne kadar akılsızca düşünmüş olduğumu görüyorum. Doktora gitmek şart, ama doktorun dediğine inanmalı, sinirleri bozmadan çalışmak için dengeli bir hayat yaşamaya dikkat etmeli.

Koç Grubu şirketleri gelişirken, kafamda iki büyük amaç olgunlaşmıştı. Bunlardan biri uzun yılların emeği olan şirketlerimizi sürekli ve verimli çalışmayı sağlayacak şekilde yeniden düzenlemekti. Bu amaçla Holding şirketimizi kurduk. İkinci amacım da sosyal hizmet ve bağışlarımızı kurumlaştırmak ve bunların benden sonra da sürekliliğini sağlamaktı. Bu ikinci amacım da Vehbi Koç Vakfı'nı kurduğum zaman gerçekleşti.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!