Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2017 18:04
X Prize Vakfı’nın kurucusu fütürist Peter Diamandis, her gün yeni bir devrin başladığını söylüyor. Ancak hiçbir zaman bu kadar çok değişime tanık olmadığımızı da belirtiyor. Diamandis, kendisinin sekiz yıl önce efsanevi mucit Ray Kurzweil ile birlikte kurduğu, geleceğe dönük bir düşünce kuruluşu/ start-up kuluçka merkezi olan Singularity Üniversitesi tarafından Boston'da düzenlenen bir zirvede konuşma yaptı. Diamandis, konuşmada olağanüstü deneyimlere yelken açtığımız bir çağda yaşadığımızı belirterek "Bu değişim fırtınasında ya siz de fırtına gibi atağa geçersiniz ya da bu fırtınada kaybolup gidersiniz” dedi.
Konferansta her gün yeni bir devrin başlaması ile ilgili ele alınan konular arasında dijital iş parçacığı konusu gündeme geldi. Dijital iş parçacığı (digital thread), şirketlerin var oldukları her aşamadaki ürünleri izlemesini mümkün kılıyor. 3D baskı strateji şirketi Authentise kurucusu ve CEO'su Andre Wegner, aralarında girişimci, mühendis, yatırımcı ve mucitlerin bulunduğu beş yüzü aşkın katılımcıya parçaların artık bileşenler arızalandığında tasarım sistemine raporda bulunabilecek sensörlerle donatılmış şekilde üretileceğini belirtti. Sistem ise bu verileri kullanarak öngörüler oluşturacak ve parçanın ham maddesinin mikro yapısını yeniden tasarlayarak fabrika çalışanlarına gönderebilecek.
GE’nin Petrol ve Gaz iş alanı konferans gündeminde yer alan dijital iş parçacığını ilk kez Floransa'daki tesisinde lanse etmişti. İtalya'nın Floransa kentinde bulunan GE Petrol ve Gaz bünyesindeki türbin tesisinde teknisyenler, dev boyutlardaki çarklara onlarca sensör yerleştiriyor ve üretim bölümünde ve envanter odasında yer alan delme, freze ve taşlama makinelerini sensörlerle donatıyor. Aynı zamanda ısınma, titreme, makine toleranslarını ve diğer unsurları takip edebiliyorlar. Analiz amacıyla buluta veri akışı sağlanırken, deneyimli operatörlere öngörüler gönderilerek onların en iyi üretim kararlarını almaları sağlanıyor. GE Petrol ve Gaz Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Başkanı Anup Sharma, konuyla ilgili olarak "Algoritmalar 5 ila 10 parametreyi geri gönderiyor ki bu, gerçekten büyük bir etki yaratıyor. Bilgilerin yararını bir uçak teknisyeninin uçağı kaldırmasını sağlayacak kadar önem arz eden bilgilere benzetebilirim” açıklamasında bulunuyor.
İtalya'daki GE çalışanları, yukarıdaki görselde de görülebileceği gibi inanılmaz boyutlarda güç modülleri üretiyor. Görselde, Avustralya'daki
Gorgon doğalgaz sahası için tasarlanan modül yer alıyor.
Bu teknoloji, GE'nin Floransa'da bulunan tesisteki ürün gamını yenilemesini sağladı. Böylelikle hâlihazırda rekabetçi konumda olan tesiste yeni bir ürün merkezi inşa etmeye veya yeni vardiya düzeni belirlemeye duyulan gereksinim ortadan kaldırıldı. GE Küresel Araştırma Merkezi’nde Üretimden Sorumlu Başmühendis olarak çalışan ve dijital iş parçacığının gelişimine katkıda bulunan Stephan Biller, bu olanaklar sayesinde tesislerden en iyi şekilde nasıl yararlanıldığını, "İçeri girip bir makineyi alıp götürürsem ne olacağını görebiliyorum. Fabrika kendini anında yeniden optimize edebilir ve sistem bana kaynak eklemenin veya çıkarmanın sonuçlarının ne olacağını söyleyebilir" şeklinde ifade ediyor.
GE'nin Endüstriyel İnternete yönelik
yazılım merkezinde geliştirilmiş olan bulut platformu
Predix GE’nin dijital iş parçacığının asıl mimarı olarak görev alıyor. Predix, iOS veya Android gibi sistemlerin makineler için olan bir versiyonu niteliği taşıyor. Platform, geliştiricilerin endüstriyel veriler üzerinde veri madenciliği uygulamalarına imza atarak MR tarayıcılarından jet motorlarına kadar uzanan ve içerisinde offshore (denizüstü) platform ve fabrikaların da yer aldığı bir yelpaze için uygulama yazılmasına olanak tanıyor. Yazılım, makinelerin daha etkili bir şekilde çalışması için makineleri kullanan operatörlere öngörü de sağlıyor.
GE mühendisi Vinson Blanton, fabrikadaki ağır parçaları taşımak için LIDAR gözlerini kullanan robot Autonomous Prime ile ilgili olarak "Odayı öğreniyor, hatta bizi görebiliyor” ifadesini kullanıyor. Yeni tesis; "stresli, zor, tehlikeli ve sıkıcı işleri" gerçekleştirmeleri için robotları eğitiyor.
GE Enerji’nin Güney Karolina Greenville'de bulunan
İleri Üretim Çalışmaları biriminde de bu teknoloji kullanılmaya başlandı. GE Enerji bünyesinde Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Başkan Clay Johnson, tesiste şu anda gerçekleşenlerin buz dağının sadece görünen yüzü olduğunu belirtiyor. Dijital iş parçacığının müşteriler ve tedarikçilerden gelen verileri GE'ye sürekli ileteceğini ve karşılıklı olarak veri aktarımı olacağını belirterek "Sistem, makinelerin içinde yer alan parçalara yerleştirdiğimiz sensörlerden gerçek zamanlı veri toplayacak. İleride de bu parçalar, eskidiklerini görecek ve üretim için otomatik olarak yeniden kendini düzenleyebilecek. Bu sayede sahadaki mühendislerin ne zaman sahaya gelmesi ve kurulumu gerçekleştirmesi gerektiği planlanabilecek. Endüstrinin varabileceği en iyi noktalardan biri bu” açıklamasına bulunuyor.
GE Ulaşım'ın Dijital Dönüşüm Başkanı Seth Bodnar, demiryollarının tamamı için bir dijital iş parçacığı ağı örmeye çalıştıklarını belirtiyor.
GE bünyesinde 50 ayrı ülkede 21 bin yük taşıma lokomotifi bulunuyor. GE Ulaşım Dijital Dönüşüm Başkanı Seth Bodnar,
tüm bunların arasında bir bağlantı kurulmasını hedeflediklerini belirterek, "Demiryollarının tamamı için dijital bir iş parçacığı ağı örmeye çalışıyoruz. Küçük iyileştirmelerin büyük etkiler yarattığını görmek, mutluluk verici. Sadece yüzde bir oranındaki bir yakıt verimliliği iyileştirmesi, müşteriler için 100 milyon
dolar tasarruf anlamına geliyor. Hızın saatte sadece 1 mil yükseltilmesinin sonucu, müşteriler için 2 milyar doları aşkın tasarruf sağlayabilir” açıklamasında bulunuyor. GE’nin ilk lokomotifini yüzyıldan fazla bir süre önce ürettiğini ifade eden Bodnar, yeni yazılımların bu alandaki engin deneyimden alınan güçle geliştirildiğini, bundan on yıl sonra bu dijital araçların, demiryolu üretkenliğini ve verimliliğini inanılmaz boyutlara taşıyacağını ve ağın tamamına bakıldığında beyindeki bağlantılar gibi çok sayıda bağlantı görülebileceğini belirtiyor.
GE ve Kanada hükümeti, Toronto'da Kanada Rejeneratif Tıp Ticarileştirme Merkezi (CCRM) bünyesinde
yeni bir hücresel tedavi araştırma ve süreç geliştirme merkezi için 20 milyon
Kanada doları tutarında yatırıma imza atacak. Yeni merkez, hücresel tedavilerin geliştirilerek üretilmesi ve hastaların tedaviye daha hızlı bir şekilde erişmesini sağlamak için araştırmacıları, üniversiteleri, ilaç üreticilerini ve GE gibi teknoloji şirketlerini bir araya getirecek. GE Sağlık bünyesinde hücresel tedavi teknolojileri genel müdürü olan Phil Vanek, bu merkezin amacını "Hücresel tedavinin kanserden şeker hastalıklarına kadar her türlü hastalığı tedavi etme potansiyeli var. Ancak bu tedavinin daha uygun bütçeli ve ölçeklenebilir hale gelmesini sağlamamız gerekiyor. Tıbbi maliyetlerin ve ücretlerin böylesine mercek altına alındığı bir çağda, müşterilerimizin daha makul fiyatlarla hizmet almasını mümkün kılmalıyız." şeklinde açıklıyor. Hücresel tedavinin hastanın kendi hücrelerinin üretilip yeniden yapılandırılmasını sağladığını belirten Vanek, yazılım ve sensörler sayesinde üreticilerin bu hücreleri dijital bir zincir kapsamında muhafaza edeceğini belirtiyor: "Yeniden programlama ve üretim sürecinin tamamı boyunca hücreleri takip etmemize olanak tanıyacak bir gelişme bu. Bu süreçte gerçek zamanlı analizler gerçekleştirebilir ve nihayetinde de, hasta sonuçlarını takip edebiliriz. Her hastayla birlikte belirli bir biyolojik değişkenlikle karşılaştığımız için ileride akıllı sistemlerin karşılaştığımız biyolojik duruma göre gerçek zamanlı olarak üretim sürecine adapte olabileceğini öngörüyoruz."
Sponsorlu içerik