Sanayide 'B' planı zamanı

Ucuz işgücü başta olmak üzere sanayi üretimi doğu ülkelerine kaydı. Özellikle Türkiye gibi sanayi ülkeleri olumsuz etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor. Ancak artık 'B' planını devreye almanın tam zamanı. Bu plan da dijital sanayi ile gerçekleşecek. Peki şu anda dünyada durum ne? Türkiye dijital sanayi konusunda hangi noktada? Türkiye'nin fırsatları neler?

Birçok ülke dijital sanayi için kolları sıvamış durumda. Bu ülkeler kas gücünü giderek azaltırken ve üretim süreçlerini dijital sanayiye doğru çeviriyor. Dijital sanayi konusunda önde gelen ülkeler arasında ABD geliyor. Bu konudaki en iyi örneklerden birisi Apple. Neredeyse tüm ürünlerini Çin'de üreten Apple, artık yavaş yavaş ABD'ye geri dönmeye başladı. Bunun ilk habercisi de Apple'ın silindir şeklindeki masaüstü bilgisayar modeli Mac oldu. Tüm Mac'leri ABD'de üretmeye başlayan şirket, daha sonra iPad'leri de kısmen kendi ülkesine çekmeye başladı. Apple hatta ilerleyen dönemlerde yılda milyonlarca adet sattığı iPhone'u bile ABD'de üretmeyi düşünüyor. Dijital sanayi konusundaki öncü ülkelerden bir diğeri Almanya. İnsan payını yüzde 25'e kadar indiren fabrikaların yer aldığı ülkedeki ürünlerdeki kalite oranı yüzde 99.9'u geçmiş durumda. Bu fabrikalarda ayda 1 milyon adetlik üretim yapılırken 1000 farklı ürün banttan çıkabiliyor. Üretim sanayi konusunda işgücü kapasitesiyle ucuz üretim yapmasıyla bilinen Çin bile dijital sanayi konusunda adımlar atmaya başladı. Bunun için farklı ülkelerde yatırımlar yaparak dijital sanayiyi anlamaya çalışan Çin, 2020 yılında yüzde 40, 2025 yılında yüzde 70 oranında yerli malzeme kullanarak üretmeyi hedefliyor. Dijital sanayide Avrupa'daki örnek ülkelerden biri ise Finlandiya. Neredeyse fabrikaların yüzde 50'sini internete bağlayan ülkenin geleceğin Silikon Vadisi olacağı yorumları yapılıyor.

İLK ÖRNEKLERİ HAYAT GEÇİYOR
Gelelim Türkiye'ye. Yapılan araştırmalara göre Türkiye, dijital sanayi konusunda henüz başlangıç aşamasında. Ancak 2016 yılında yapılan yatırımlarla tam dijital sanayiye geçmiş fabrika örnekleri de mevcut. Bunlardan biri de GE'nin Gebze’de kurduğu güç transformatörü fabrikası olarak gösteriliyor. Dünyadaki 10 adet benzeri fabrikası arasından dönüşüm için ilk olarak Gebze’deki fabrikasını seçen GE, tesisteki üretim hatlarını dijital teknolojilerle ve Predix çözümleriyle buluşturacak.

SIÇRAMA YILI OLACAK
Ancak Türkiye, çok önemli fırsatları elinde barındırıyor. Müşteriye özel ürünlere artan talep, ürünlerin zamanında bulunabilir olması, artan küresel entegrasyon ile global değer zincirinden daha çok pay alınması bu büyümeyi tetikleyen unsurlar olarak ön plana çıkacak. Gelir artışını rakamsal olarak hesaplamak her ne kadar son derece zor olsa da, kazanılacak rekabet avantajının küresel değer zincirlerine entegrasyon ve dijital sanayi çevresinde oluşacak ekonomi yoluyla sanayi üretiminde yıllık yaklaşık yüzde 3’e kadar ulaşabilecek bir artışı tetiklemesi beklenmektedir. Bu büyüme Türkiye GSYİH’sinde yüzde 1 ve üzeri bir ek büyümeye ve 150-200 milyar TL düzeyinde ek gelir anlamına geliyor.

Hükümet ise dijital sanayinin ekonomi üzerindeki büyüme etkisinin farkına varmış durumda. Geçtiğimiz yıl şubatta yapılan Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) toplantısının ana gündemi olarak yeni sanayi devrimi belirlendi ve çalışma grupları oluşturuldu. Bu sanayi gruplarının dijital sanayi için yaptığı çalışmalar, hükümete sunulacak. Bunun ilkbahar aylarında gerçekleşmesi bekleniyor. Daha sonra ise oluşturulacak bütçe ile teşvikler, teknolojiler, mesleki eğitim, yüksek eğitim yatırım alanları belirlenecek. Başka bir deyişe 2017, Türkiye için dijital sanayi konusunda sıçrama yılı olacak.