Güncelleme Tarihi:
ÇİĞ süt üreticileri ile ambalajlı süt ve süt ürünleri sanayicileri arasında başlayan ve sonunda sanayiciye ‘süt vermeme eylemi’ne kadar uzanan kavganın ardında, 2.5 kuruşluk fiyat farkının kapatılamaması yatıyor. Bunda da, son ihalelerde ortalama 85 kuruş olarak belirlenen sütün litre fiyatını çiğ süt üreticilerinin 75 kuruşa kadar çekmesine rağmen, süt ve süt ürünleri sanayicilerinin 72.5 kuruşun üzerine çıkmama kararı etkili oluyor. Çiğ süt üreticileri, anlaşmazlığa yol açan farkın 2.5 kuruşa kadar düşmesine rağmen, köprüleri atma pahasına eyleme başlamalarına gerekçe olarak, sanayicilerin fiyatları daha da aşağıya çekme eğilimine girmesini gösteriyor, ambalajlı süt sanayicileri de kayıtdışı ve istikrasızlığın faturasını üslenmek istememelerine bağlıyor.
Çiğ süt maliyetinde artış
Son iki yıldır maliyetlerinin enflasyon oranının çok üzerinde artığını savunan Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, “TÜFE’deki son iki yılıllık artış, yüzde 17.25 olmasına rağmen, çiğ sütün fabrika teslim maliyeti yaklaşık yüzde 40 oranında arttı” dedi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın süt fiyatlarına ilişkin düzenlediği toplantıya yönelik bir değerlendirme yapan Harun Çallı “Sanayiciler olarak biz, bu toplantıda istikrarsızlığın çözümünde rasyonel yaklaşımların şart olduğunu dile getirdik. Çünkü, sorunlara karşı üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Türk çiftçisinin menfaatlerini de gözetme hassasiyetindeyiz. Ancak, fiyat tartışmaları Türkiye genelinde değil. Yalan yanlış bilgiler, yerli yersiz iddia ve ithamlardan uzak durulması gerekiyor” diye konuştu.
Yarısı kayıt altında
Çiğ süt üreticileri ile sanayiciler arasında yaşanan sorunun temelinde kayıt dışının yattığını da ileri süren Çallı şunları söyledi: “Türkiye’de üretilen 12 milyon ton sütün sadece 5.5 milyon tonu kayıt altına alınabiliyor. Durum böyleyken ortaya konan bu mantık ve yaklaşım, kayıtdışının ve istikrasızlığın faturasını sanayice kesmek demek. Konuyu Rekabet Hukuku açısından da değerlendirmek zorunluluğu var. Tarafların fiyat belirleme çabaları tavsiye niteliğinin ötesine geçemez. Her türlü emtianın fiyat oluşumunda arz-talep dengesi esas unsurdur. Türkiye’de arz her yıl mart ayında yükselmeye başlar. Mayıs ayında en üst seviyelere ulaşır. Buna karşılık talep en alt seviyelerde oluyor. Her yıl yaşanan bu duruma köklü çözüm, uzun vadeli yapısal politikalarla kavuşulur. Önceliklerin başında da süt hayvanlarının doğumunun kış mevsimine kaydırılması geliyor.”
Sanayiciden çözüm önerileri
ASÜD Başkanı Harun Çallı, sorunun kısa vadede çözümüyle ilgili önerilerini şöyle dile getirdi: “Gerçek maliyetler üzerinden oluşturulacak fiyat sistemi ile yıl boyunca istikrar sağlanması ve geçen yıl olduğu gibi bu yıl da TKB’nin Süt Tozu üretimine verdiği desteği sürdürmesi gerekiyor. Uzun vadede ise kayıtdışı sektörün kayıt içine alınması, üreticinin çiğ süt üretimini, tüketici talebinin yükseldiği aylara kaydırmasının yanı sıra, bu sürecin de uzun vadeli maliyet analizlerine dayanan planlarla TKB’nin belirleyeceği teşviklerle desteklenmesi gerekiyor.”
Tarım Bakanlığı içerde süt tozuna fren koydu
TARIM ve Köyişleri Bakanlığı, çiğ sütün değerlendirilmesine ilişkin tebliğ çerçevesinde, fiyatlardaki oynamanın durdurularak, süt sektöründe istikrarın sağlanacağını savundu. Tebliğ çerçevesinde bundan böyle Türkiye’de üretilen süt tozları iç piyasada kullanılamayarak, dahilde işleme rejimi kapsamında değerlendirilecek ve sadece ihraç edilebilecek. Dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren tebliğ kapsamında süt tozu üretimi yaptırılarak, belirli dönemlerde çiğ sütün değerlendirilmesi, süt üretiminin geliştirilmesi, kayıt altına alınması ve çiğ süt fiyatlarında istikrarın oluşturulmasının hedeflendiği kaydedildi. İhracat yapan imalatçı, imalatçı-ihracatçı firmaların ihtiyaç duydukları süt tozunun yurt içinde üretilmesi ve temin edilmesinin sağlanacağı da vurgulandı. Bu yolla süt tozu ithalatı için ödenen dövizin yurt içinde kalacağına dikkat çekilen açıklamada, “Özellikle ilkbahar aylarında arz fazlası çiğ sütün değerlendirilmesiyle gerileyen çiğ süt fiyatları durdurulacak ve damızlık süt hayvancılığının sürdürülebilirliği sağlanacak; istikrar sağlanması hedeflenmektedir.”